AKP’nin yayılmacılık merakı savaşın buz gibi nefesini ensemizde hissettiriyor. Gelinen son durum Rusya ile olan taşların nereye kadar ve hangi şiddette yuvarlanacağı konusunda hiç ama hiç net bir şey söylemiyor. Rusya’nın gemisi boğazdan geçerken füzeyi ateşlemeye hazır geçiyor. Füzeler tepemize ne zaman iner inanın belli değil.
Savaşın getirdiği bu gerilim ortamında ölümü görünce sıtmaya razı mı olmalıyız? Saray’ın savaşına karşı Birleşmiş Milletler’in yolu açarak (Libya’da olduğu gibi) Türkiye’nin bombalanarak Erdoğan’ı indirmesini mi istemeliyiz? Başkanlığı kabul edip fiili durumu mu (Ahmet Hakan’ın temsil ettiği eğilim) durdurmalıyız? Hayır hayır yüzbinkere hayır! Fiili durumda da Başkanlık konusunda da adres bellidir Erdoğan kapkaranlık akışın başını tutmaktadır.
Toplumun yarısı AKP’ye razı gelmek zorunda kalmış olabilir ama Başkanlığa ve Sarayın savaşına razı değildir. Bölgede ve Ortadoğu’da tam anlamıyla Kürt halkını yok etmeyi önüne koyduğu savaşta AKP kaybetmeye gebedir.
Irak’a asker göndermek ne demektir malum. Irak yönetimi Türkiye’yi işgalci gördüğünü açıklamıştır. Bunu kendi sınırlarında IŞİD cirit atarken sınır güvenliği adına Rus uçağını düşürmüşken yapıyor.
Ortadoğu’nun en sıcak ve tehlikeli topraklarına adeta Enver’in Sarıkamış’a asker göndermesi gibi askerleri gönderdiler. Asker cenazelerini, evlatlarının yitip gitmesini AKP’nin topluma anlatmasının imkanı yoktur.
Utanmadan AKP’liler AB Bakanı Başmüzakereci Volkan Bozkır’ın ağzından şehit olmanın makbullüğünü anlatarak toplumu toplu ölümlere hazırlıyorlar. Bu alçak sefil savaşa toplumun ikna olmasını bekliyorlar.
***
Gelelim fiili durumdansa Başkanlık’a ikna olma konusuna. Daha doğrusu Erdoğan’ın halifeliğine ikna olmaya.
Rus ruleti gibi bir bahse konu sanıyorlar halkların geleceğini, ne lanetlik bir akıldır arkadaş! Figür olarak Ahmet Hakan’ın ortada dolandığı eğilim herkese “Ölümü gördünüz sıtmayı kabul etsenize” demek istiyor. Tabi bunu kendilerini garanti altına aldıklarını düşünerek yapıyorlar. Fiili durumun önüne taş koymak için Erdoğan’ın Başkanlık teklifini kabul etme teklifinde bulunuyorlar. Bu dolayımla, TÜSİAD cephesi ile anlıyoruz ki bir anlaşma yapılmış tüm bu felaket gidiş hattında “Paramızı verin halkları alın” şeklinde.
Yazık ki bu laflardan bu anlaşmadan kendilerinin sağ salim çıkabileceklerini sanıyorlar. Görüyorsunuz bu cenahın kendisi gibi basın dünyasının insanı Can Dündar ile özdeşlik kuramayacak kadar kafaları kaygan durumdadır.
Bizler daha ölmedik, Başkanlık’ı kabul etmeyen halklar daha ölmedi ey korkak burjuvazi ve küçük burjuvaları.
***
Bahsi geçen bu aklı evveleri büyükler derler ya “Allah düşmanımın başına vermesin”. Şöyle bir tarihsel kesit akla getiriyor. Kurtuluş Savaşı döneminde epey bir ilerleme kat ediliyor, kongreler yapılıyor, halklar silahlanıyor ama Almanya’dan paçayı kurtarmak için Amerikan Mandası’na razı gelmeye çalışan bir eğilim de oluşuyor. Ama bu esnada Amerika da dahil tüm emperyalist ülkeler gözü dönmüş ne kadar toprak kapacağının peşindedir. Kongrelerde Amerikan Mandası kabul görmüyor mücadele ile yol alınıyor.
***
Şu anda tablo Vahdettin’in Saray’dan işgalci gemilerini süklüm püklüm izlemesi şeklinde nüksediyor. Bu sefer Erdoğan’ın tempo tutmalarıyla NATO gemileri İstanbul Boğazı ve Akdeniz’deki kıyılara demirliyor. O sırada Rusya ve İran’ın yüksek toplantılarında ne tempolar tutuluyor artık siz düşünün.
Erdoğan’ın temposu eşliğinde NATO’nun askerleri 1918’deki İstanbul’un işgalinde İtilaf Devletleri’nin İstiklal Caddesi’nde geçit yapması gibi yürüyüş yaparlarsa hiç şaşırmayalım.
***
Rusya krizinin karşısına NATO’nun savaş gemileri Akdeniz ve İstanbul Boğazı’na dizildi, bir de Musul’a eğitim gerekçe olarak 600 asker yollandı, askerlerin akıbeti ne olacak bilinemiyor. AKP’ye göre; yeter ki çok sinirlenen Putin abi karşısında NATO amcası elini bırakmasın. Sırtı yere gelmez sanıyor.
Yayılmacı AKP, Irak’a asker yollayarak İran’a bu şekilde gözdağı vermiş oluyor. Böyle böyle PKK’yi bitebiliriz sanıyorlar.
***
Bu fasılda en büyük çelişkisi de Musul’da yuvalanan IŞİD’in dibine Beşika’ya Türkiye askeleri gönderiliyor. Sözüm ona bölgedeki Türkmenleri eğitecek Büyük Musul Saldırısı’na hazırlanıp IŞİD’i bitirecek.
Tırları dünya çapında belgelenmiş AKP IŞİD ile bozuşamaz, emperyalistler işbirlikçi AKP için aralarını kolay kolay bozmazlar, olan üzerine savaş ve karanlık çökmüş halklarımıza olur, Rusya Erdoğan’dan öcünü almadan kolay kolay yerinde duramaz, İran sessiz kalamaz, Kürt halkını bitirmeye hiç birinin gücü yetemez.
Bu nedenle itibar etmemek lazım, ayıplamak lazım, sıtmayı makbul görenleri, Erdoğan’ın başkanlığını önerenleri, Erdoğan’ı gündemden uzaklaştırmak isteyenleri, Erdoğan’ı hesaba katmayanları.