Bilen varsa beri gelsin
Sahi devlet neydi?

Devlet bir vardır,
bir yoktur.
Yani hem vardır, hem yok...
Demokrasi gibi alacakaranlıktır,
artık bul bulabilirsen,
gör görebilirsen...

Davetine katılır,
kurdeleni keser.
Protokoldür yani.
Kendisi konuşur,
Ama sen konuşursan itaat ister!
İtaat yoksa,
kürsüye yürür...
susturmak ister
olmadı terk eder orayı...

Evini alır,
kentsel dönüşüm yapar,
‘Bir gece ansızın gelirim’ diyorsa,
mutlaka gelir gecikmeden...

Orası yasak,
şurası yasak,
afiş yasak,
yan yana gelmek yasak.
Hak aramak mı?
Hepten yasak !

İçi boş twitler ister,
‘Yaz gazeteci’ der.
Yazan Silivri'ye,
yazmayan devlet sanatçılığına.
Gelsin ihaleler,
Gelsin devasa sofralar...

Diyaneti fetva verir,
‘açlık nefsin terbiyesidir, şükredin’ der!
Cennet vaad eder,
ölümü kutsar.
Cennetten şehitlik mertebesi satar,
kendisi bedelli askerdir !

Alevi ama iyidir,
Kürtler de bizimdir,
Ermeni ise yok hükmündedir !
Ötekiler mi?
Ötekisi yok,
beri geleni var!

Üstad Rıfat Ilgaz'ın dediği gibi
‘biz inceleye duralım aç tavuk hesabı,
tereyağındaki vitamini ve kalorisini taze yumurtanın!’

Sahi devlet neydi?
Bile gelen, dile gelmesin...