Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi Suriye geriliminde şimşeğin çakması gibi bir gelişmedir. Bugüne kadar Suriye’de savaş heveslisi AKP yeni bir yöntemle ve telaşla  atılım yapmaya çalışıyor. Kürt illerinde yarattığı savaş ve katliam politikasını Suriye sınırlarını aşarak ilerletmek istiyor. ABD’nin bir laf ederken kırk kere düşündüğü Rusya’yı karşısına alarak.

İçeride ve dışarıda savaş asasını halklar üzerinde sallamaktan vazgeçmiyorlar. IŞİD ile olan uyumu bu şekilde örtüyorlar. Davutoğlu’nun veciz ifadesinde olduğu gibi “Bombalar, katliamlar işimize yarıyor” diye düşünüyorlar. Önlerinde Erdoğan’ın başkanlığına ulaşma dertleri duruyor. Savaş gerilimini rejim değişimi dertleri tamamına erene kadar canlı tutacaklar.

O kadar rezilliğe ve ezikliğe rağmen bölge gücü olma derdinden vazgeçmedi. Önünde engel gördüğü Kürtler’i içeride ve dışarıda yenmeyi, yok etmeyi deneyecek, Kürt halkının azılı düşmanı IŞİD ile araları bozmamış olacak.

Açıktan ilan etmeseler de ABD ve Rusya, PYD ile ilişkileri zorunlu görüyor. Emperyalistler IŞİD ile baş etmek istiyor doğal olarak AKP ile ters düşüyorlar. IŞİD’i alt edebilecek kara savaşını PYD’siz yapamazlar. Bu nedenle Türkiye’nin IŞİD ile olan her ofsayt durumunda kenara çekilip  AKP’ye destek vermeyeceklerdir. Türkiye’ye diplomasi yapıyorlar PYD düşmanlığı konusunda ortaklaşamazlar. Türkiye istediği savaş desteğini NATO ve ABD’den bulamayacaktır.

***

Türkiye daha doğrusu AKP angajman kuralını bahane ederek uçağı düşürdü. Ana medya tarafından Türkmen diye sunulan cihatçı gruplardı ve gayet hazırlıklı ve coşkulu bir şekilde  Rus askerlerini vurdu.

Güvenilir kaynakları takip ettiğinizde çok açık ki AKP’lilerin Türkmenler diye tutturduğu yerler işbirlği yaptığı cihatçılarla doludur. Ayrıca Musul’daki Türkmenler  IŞİD’den kaçaren AKP dönüp yüzlerine bile bakmamıştı bu da Türkmenlerle ilgili bir başka gerçektir. Kürtler’in silahlı güçleri Türkmenler’i savunmuştu ve savunmaya devam ediyor.

Sokakta kavga çıkarıp babasını çağıran çocuk misali Türkiye, hem vurdu hem de Rusya ile hiç bir temasa girmeden NATO’yu toplantıya çağırdı. Tık tık tık beş adım birden ilerliyor, Rusya’yı karşısına NATO’yu yanına katarak,IŞİD’i kollayacağını, PYD’yi güçsüz kılabileceğini, bir taşta üç kuş vurarak Suriye topraklarında ilerleyebileceğini sanıyor.

Aslında NATO, AKP’yebir nevi “beni ilgilendirmez, beni pis işlerine bulaştırma” dedi, ama Rusya’ya da olumlu pas vermediler. Dananın kuyruğunun koptuğu yer Rusya nasıl karşılık verecek? ABD buna ne diyecek?

***

IŞİD’e karşı ortak karar alan emperyalist cephede AKP IŞİD’den petrol alan olarak oturuyor. Rusya’da damarına basılınca ortaya döküyor. Daha kimbilir neleri dökecekler.

Erdoğan Rusya’ya kafa tutan olarak tırlar konusu itiraf ediyor, “Şimdi bazıları diyor ki 'Başbakan Erdoğan diyordu ki onların içinde silah yok.' Yahu varsa ne olacak yoksa ne olacak.”  aslında rest çekiyor, IŞİD ile olan işbirliğini aba altında sopa gösterir gibi gösteriyor. IŞİD’le baş etme derdinde olan ABD, Fransa, Almanya buna hiç sıcak yaklaşmayacaktır.

***

Amerika veya Rusya’nın derdi tüm güçlerin kendi kontrolleri altında olabilmesi. Viyana toplantısı veya son görüşmelerin, Paris katliamının ardından Esad hedef olmaktan çıkmış IŞİD mecburi hedefleri haline gelmiştir. Ama burada Türkiye IŞİD’in dostu olarak o diyarlarda gezinmektedir. Hepsi de bunu bilerek kendi güdümlerindeki Türkiye olarak yola devam etmesini beklemektedir. Türkiye’de Rusya, Amerika karşısında IŞİD’den torpili var zannediyor.

Suriye’deki “vekalet” diye kullanılan aslında Ortadoğu topraklarında paylaşım kavgasının dinamitlenmesidir. Kimin üstün çıkacağı konusunun gerilim düzeyinin tehlikeli bir hal aldığını da açıkça gösterdi.

***

Fakat biz ülkenin devrimcileri olarak bir kez daha bize ne düştüğünü düşünmeliyiz. En baş belası konunun Erdoğan olduğu ve halklara ölüm çıkacak bu didişmenin başını çektiğini görmemek mümkün değil. Erdoğan içeride ve dışarıda savaşı sünger gibi çekerek rejimi değiştirmek, başkan olabilmek istiyor. Bu saatten sonra kaç ölüm olduğu umurlarında bile değildir.

Ama bilen bilir Türkiye muhalefeti Rus uçağını ele alırken seçimler dönemindeki fikri saplantısından hareketle “biz esas tehlike emperyalizm demiştik” diyebilir. Erdoğan konusunu yine yine karartabilir. Türkiye muhalefetinin baltaları başkanlık konusuna ve bunun için çıkaracağı savaşları durdurmaya dönük olmak zorundadır. Kesinlikle deneme, sınama aralığı yoktur kalmamıştır.