Halkın Darbeye Olan Tepkisinden Kaçamayacaksınız
Birçok seçim sürecinde darbeyi yapanların yargılanması ile darbeyi kötüleyenler en çok oyu aldı. Darbecilere mesafe koymayan parti toplumdan onay almıyor.
AKP, darbecileri kendi partisi kapanmasın diye yargıladı, yargılıyor. Fakat bu da bir aşamadır, bu aşama mesela kayıplar, faili meçhuller mücadelesinde müthiş bir ivme yarattı. Bilenler bilir, Cumartesi Anneleri mücadelesi yeniden başladı. Devlet Cemil Kırbayır’ı kaybettiğini kabul etmek zorunda kaldı. AKP’nin sessizliğine inat devam ediyoruz.
Halka, sola, emekçilere yönelmiş olan darbecilerle AKP’nin hiçbir sorunu yok. Her gün başka bir toplu ölüm haberi almak ne anlama gelebilir?
Halkımız darbenin ne demek olduğunu biliyor.
Darbenin öncesini ve sonrasını planlayanları yakasından silkmek, bir kez daha 12 Eylül ortamını yaşamamak için sorumluların yargılanma ihtimaline kendisini bağlıyor.
Solun bu olguya öncülük etmesinden başka bir seçeneği yoktur.
Keza, Kenan Evren’i yargılayacak mahkeme kurulur kurulmaz birçok ilden o dönemi yaşayanlar müdahillik başvusu yaptı.
Bugün her yerden en acı ölüm haberleri gelen memleketin başındaki hükümet, 12 Eylül Darbesi’nin sürdürücüsüdür. “Darbecileri yargılayacağım” diye oyları topladı, arkasını dönüp Kenan Evren’in elini sıktı. Şimdi de yargılama yolunu açtığı mahkemenin işlemesi için sanık sandalyesine Kenan Evren’i oturtmuyor. Mahkemenin işlemesine, adil yargılamanın yapılmasına alenen engel oluyorlar.
Sizden Biliriz
Tayyip Erdoğan şimdi “bunu da bizden biliyorlar” diyecek. Kendisi milletvekili dokunulmazlıkları ile ilgili geçen hafta “gereken talimatları yargıya verdik” diyerek adalet mekanizmasının nasıl işlediğini açıkça ilan etti. Talimatları baştan veriyorlar, yargı baştan belirleniyor. Yargı isterse yapmasın böyle bir hükümdarın karşısında.
Kenan Evren ile ilgili yargının ne yapacağı baştan verilmiş anlayacağınız.
Bunca müdahillik başvurusu, toplumun tepkisi varken sanık sandalyesine özellikle getirmiyorlar.
Oysa Kenan Evren zamanında gençleri adalete teslim olmaya davet etmişti. Kendisi teslim olmuyor. Devletin doktoruna kadar gidebiliyorsa devletin mahkemesine de gelecek.
Geçen hafta doktorların 6 ay ömrü kaldığını belirttiği kanser hastası Muhlis Barut Cumhurbaşkanı talimatı, doktorların ifadelerine cezaevi koşullarında tutulmaya devam edildi. Çocuklarının tüm çabalarına rağmen cezaevinde hayatını kaybetti. Kaç insan yaşına ve hastalıklarına rağmen acımasızca cezaevlerinde tutuluyor. Açıkça adaletsizlik yapıyorlar.
Hasta tutsaklar serbest bırakılmalı Kenan Evren mahkemeye getirilmeli.
Zamanında işkencelere sahte raporlarını hazırlayan zihniyet, bugün Kenan Evren’i sanık sandalyesine oturtmamak için rapor hazırlıyor.
Kenan Evren 12 Eylül Darbesi’nin ürünü Anayasa doğrultusunda kurulan ve işleyen mahkemesine gelip yargılanmıyor. AKP’liler de gelmemesi için her türlü ortamı hazırlıyorlar.
Kenan Evren demiş ki; “Bu yaşa kadar insan yaşamamalı. Kimseye hayrım yok zararımdan başka”. Bir zaman önce de “intihar ederim” demişti. Zamanında tüm Türkiye’ye ölümlerden ölüm hazırlatmış, uygulatmış baş sorumluya bakınız acındırarak af bölümüne geçmek istiyor. Yargılanma ihtimali bile onun için kâbusa dönüşmüş.
Kenan Evren halka verdiği zararı itiraf etme bölümüne geçti. Bu kâbus bile yetti. Biraz daha zorlansa tüm suçlarını birer birer anlatmaya başlayacak.
12 Eylül Darbesi’nin Zulmü Unutulmayacak
12 Eylül Darbesi 32. Yılında hala yargılanmadı. 14 Eylül’de Ankara’da Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı mahkemenin önünde olmak şu anlama geliyor; 12 Eylül Darbesi’ni yapanları halkı temsilen asıl biz yargılatacağız, Kenan Evren’i mahkemeye getirmeyenleri de yargılayacağız.
Devletin mahkemeleri çok adil değildir, hele AKP mahkemeleri hiç adaletli değildir ama herkes adalete en ihtiyaç duyduğu durumda o mahkemelerin peşindedir. Hakkının ve alacağının peşindedir.
Şimdi bizler de halkımız gibi bu mahkemenin tabiki peşinde olacağız. Bizden aldıkları canlarımızın, acılarımızın, haklarımızın hesabını soracağız. Bir kez daha 12 Eylül Darbesi olmaması için mahkemenin önünde olacağız.
Mahkeme önüne dikilen 104 yaşındaki Berfo Ana’nın oğlu Devrimci Cemil Kırbayır’ı ve binlerce genci kaybedenler 12 Eylül Darbesi’ni yapanlardı.
Binlerce kişiyi olmadık yargılama ve işkence süreçlerinden geçiren 12 Eylül Darbesi’ni yapanlardı.
Birçok ilde halkı galeyana getiren, faşistleri saldırtan, katliamları yaratanlar 12 Eylül Darbesi’ni yapanlardı.
Sağcıları ve faşistleri organize edip saldırılar düzenleten, her yerde asıl karışıklığı yaratan 12 Eylül Darbesi’ni yapanlardı.
Başta Süleyman Demirel olmak üzere ülke ekonomisini büyük bir çıkmaza sürükleyenler, açlığı yaratanlar 12 Eylül Darbesi’ni yapanlardı.
Büyük kamu fabrikalarını kapatarak üretimi engelleyen, enflasyonun, özelleştirmelerin, pahalılığın önünü açmak için uğraşanlar 12 Eylül’ü yapanlardı.
Sürdürenler, yapanlar kadar suçludur. Sizin mahkemelerinize sığmayız taşarız. Bu mücadele ne AKP mahkemesi ile başladı ne de biter.
12 Eylül’den önce adalet için mücadele edenlere kıydınız.
Adaletin taşlarını elleriyle, tırnaklarıyla faşizme inat onlar kazmışlardı. Onlara kıydınız.
Cezanız en ağırından olacak.