Erdoğan sayfası seçimle kapandı. Halklar açıkça başkanlığı istemediğini ilan etti yine önüne gelse yine istemeyeceğine inancımız sonsuz. Erdoğan şu sesle kıvrandı “ama nasıl olur ayak takımı buna nasıl karar verebilir”?Sandıkta bu tavrı görünce halka haddini bildirene kadar saldırmaya karar verdi. Bu saldırı sadece Kürtler’e sadece HDP’ye sadece Sosyalistler’e diye bakılmasın, emin olun “Erdoğan” demeyen herkes bu gözü dönmüş saldırı da hedeftir,%13 baştan hedeftir. Her ne olursa olsun bir kere %13’ün bir arada durması, içerideki ve dışarıdaki savaşı durdurana kadar çabalaması en kilit hadisedir.

***
HDP başkan yaptırmamıştı, sözünde durmuştu bu yüzden HDP’yi düşman olarak ilan ettiler, çözüm süreci de zaten işlerine yaramaz hale gelmişti. Giden oyları artık zaten geri gelmeyecekti o zaman Kürt düşmanlığı ile Erdoğan’ı başkan yapacak eksik oylar tamamlansındı.
Geçici hükümet olduğunu unutan AKP tüm ipleri Erdoğan’ın eline verdi.Fiili başkanlık sistemini yerleştirmek istiyorlar.Meclis ve seçilmişleri devreden çıkarmış durumdalar.Darbeciler gibi meclisi boşaltıyorlar. Koalisyon görüşmeleri yapılıyor, nafile ibadet gibi kalıyor, Erdoğan’ın umurunda değil “düğmeye bastım her yol erken seçim” diye düşünüyor.
HDP’nin oy oranlarının her geçen gün arttığını görünce karar vermişlerdi çözüm sürecini ateşe atmaya. Tam olarak Dolmabahçe mutabakatına denk geliyor.Demirtaş Radikal’deki röportajında tane tane anlatmış. Hem açıklama yapıyorlarhem de Erdoğan gözümüzün içine bakarak “böyle bir açıklamaya taraftar olmadığını” açıklıyor, Osmanlı’dan beri inkar sağcıların genlerine işlemiş bugün yeniden hortladı. 
***
CHP raporunda açıklamış“Suruç sürecinden MİT’in haberinin olmaması imkansız” diye. Diyarbakır katliamcısını niye yakalasınlar soruşturmayı niye genişletsinlerki? Hakan Fidan’ı sırdaşı olarak bu işlerin başına boşuna getirmedi. İşler tıkırında diye bakıyorlar,artık katliamcılarla iş tuttukları evredeler,kaç ölüm kaç katliam kaç karanlık sene umurlarında değil ki. 
Hani 90’lar denince gözümüz kararıyor ya 2015 denince hafızamız kapkara kesilecek. Bunları projeci bir perspektifi kökten reddederek söylüyorum planları defalarca bozuldu, yine defalarca bozalım diye söylüyorum. İşler, mücadelemiz olmasa daha karanlık bir boyut alabilirdi. Unutmayalım Gezi’de, Kobane’de, Genel Seçimler’de planları çok güzel bozuldu şimdi de barış mücadelesi bozabilir diye söylüyorum
Bir yanı da bugünün işini yarına hiçbir süreçte bırakmayalım, tehlikenin boyutunu hafızamızın en canlı karesinde tutalım, gereği neyse yapalım diye söylüyorum. 32 kardeşimizi aramızdan almalarına nasıl izin vermezdik, sabah akşam düşünelim diye söylüyorum.
***
Toplumun geneline baktığımızda IŞİD-AKP işbirliğinin gidişatından memnun olmayan kesimlerde önemlidir.Ana medyanın bir yanı da bu duruma özel önem veriyor.
İncirlik Erdoğan’ın Obama’ya bir telefonuyla niye açıldı? Amerika Suriye’de yardımcı kuvvet aradığından AKP’de içerideki savaş için PKK’yi vurmak istediğinden. IŞİD’in vurulmadığı açıktır.Türkiye’nin tutumu sınırda değişince IŞİD ülke içinde daha büyük tehlike haline geldi, büyük bir korku kaynağına dönüştü. AKP’nin tüm birimleri bu çelişkiyi nasıl yöneteceğini düşünüyor. Hem kayıracak hem bombalara önlem alacak, nasıl olacak?
***
Hayat çelişkilerle doludur, AKP şunu unutuyor geçmiş yıllara bakınca çözüm sürecinde ciddi bir ilerleme sağlanmıştır. Çözümsüzlük çok gerilerde kalmıştır, Tansu Çiller tarihin çöplüğüne karışmıştır, Demirel iyi bilmezdik denilerek yollanmıştır. Asker anaları memnundur ölümlerin olmadığı bir süreçten, şimdi Erdoğan’ın ağzından geçmiş yılların laflarını duymaları kabul edebilecekleri bir durum olmayacaktır.
Şunu da atlamayalım oyları kaybetmekten korkan eline fırsat geçince HDP’yi kapatmayı bile öneren MHP ortamını bulunca derhal Erdoğan’ın dibine çökmüştür. Bunların ortaklığından savaş ve ölümden başka bir sonuç çıkmayacağını bilmeliyiz. Katliamlara ağzının suyu akan faşizmi durdurmanın yegane yolunun halkların barışını en geniş en güçlü şekilde savunmak olduğunu bilmeliyiz, gırtlağımız yırtılana kadar anlatmalıyız.