EHP Genel Başkanı Sibel Uzun'un açıklaması:
Çalışma Bakanlığı’na bağlı olan İŞ-KUR’a her işsizin bir danışmanı olacak projesi için 18.500 kişi başvuru yaptı. Ankara’da Başbakan’ın katıldığı törenle 2.817 tanesi atanabildi.
Sorunumuz budur. 18.500 başvuru yapılan bir işe 2.817 kişinin yerleştirilmesi ve devlet tarafından büyük bir gösteri ile işsizlik sorununun çözüldüğünün ilan edilmesi.
Toplum, evlatlarının iş sahibi olup olmaması derdini taşımaktadır.
Gençlik, geleceğinin büyük kaygısını taşımaktadır.
Çalışma Bakanlığı’nın düzenlediği törene partimiz EHP Genel Başkanı olarak davet edildi.
Davet edilmemiz partimiz açısından bir ifade hakkını doğurdu. Törene bizi davet eden ve ifade hakkımızı engelleyen tüm devlet erkânını, Başbakan’ı kınıyoruz.
Hiçbir toplantı, davet, törende özellikle protokol listesinden davet edilmiş olanlara söz hakkı verilmeyecek gibi bir kural uydurulamaz. Bunun adı olsa olsa engelleme, dayatma veya zorla susturma olabilir.
Partimiz törende bu engelle karşılaştı.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik tarafından %9’lara düşürüldüğü söylenen işsizlik rakamının yanıltma olduğunu, kadınların yarısının işsizlik rakamlarına dahil edilmediğini, işsizliğin danışman bulmakla çözülemeyeceğini Başbakan kürsüye çıktığı esnada dile getirdik.
Korumalar yaklaştığında hazırladığımız dosyada işsizliğin gerçek boyutları ile ilgili önemli bir çalışmanın olduğunu ve Başbakan’a teslim etmek istediğimizi söyledik.
Salondan çıkarılmak istendiğimiz esnada Başbakan geri davet etti. Yerimize yeniden geçtik. Fakat bizim derdimiz işsizliğin gerçek boyutlarının konuşulmasını ısrarla talep etmekti. Tabi ki bu esnada salondan çıkarıldık.
Sözümüz Başbakan’ı rahatsız etmiş olacak ki arkamızdan “dinlemesini öğren, saygısızlık yaptılar” demiş.
Peki Sayın Başbakan o zaman işine gelmedi, şimdi saygılı koşullarda cevap ver.
Senin duymamazlıktan geldiğin Batman’daki mevsimlik 906 kişilik kadroya 14.000 başvuru yapan işsizler ne olacak?
Ev işleri ile uğraştığı için işgücü rakamlarına dahil edilmeyen işsiz 12 milyon kadın ne olacak?
Umudunu yitirdiği için iş aramaktan vazgeçen ve işsiz sayılmayan 2 milyon işsizin durumu ne olacak?
Adana’da Pazar tezgâhı için kendini yakan Mehmet Oğuz kardeşimiz ne olacak?
Çocuklarını saç kurutma makinesi ile ısıtan sonra kendisini asan Emine Akçay kız kardeşimizin hesabını kim verecek?
İşsizlik korkusu ile sendikasızlaşan milyonlarca emekçiden olan, konteynırda kalma hakkı bile verilmeyen, çadırda kalmaya mecbur bırakılan Esenyurt’ta kaybettiğimiz 11 işçi kardeşimizin hesabını kim verecek?
Biz Sosyalist bir parti olarak işsizliğin gerçek boyutlarının takipçisiyiz.
Dosyamız şu şekilde başlıyor; işsizlik zam borca faiz işte kriz.
İki güne kadar duyurulan %18’lik doğalgaz zammı gündemden uzun bir süre düşmeyecek.
Enerji Bakanı Taner Yıldız gerekçesini şu şekilde açıklıyor: “İran-İsrail gerginliği Kuzey Afrika’daki Arap Baharı ham petrol fiyatlarını olumsuz etkiledi.”
Hani dünya bir sürü ekonomik sorun yaşarken biz çok iyiydik?
Demek ki dünya sisteminin bir parçası olan Türkiye de diğer ülkeler yüzünden zam yapmak zorunda kalıyormuş.
Dünyadaki tüm kapitalistlerden alıp veren Türkiye de krizin faturasını halka ödetiyormuş.
Sayın Başbakan, Kürsüden Amerika’nın işsizliği çözemediğini bizim çözdüğümüzü ifade ediyorsun.
Doğalgaz zammında dünya ülkelerinden bağımsız davranamayan Türkiye dünya işsizliğinde de daha iyi bir durumda olamaz.
Avrupa’da ve Amerika’da kriz yüzünden milyonlar sokaklara çıkarken Türkiye’de de çıkacak.
%50 oyuna güvenme Başbakan seni onaylamayan %50 insanı var bu memleketin.
İşsiz bıraktığın milyonları var bu memleketin.
EHP gibi bir partisi var bu memleketin.
Saygıdan bahseden Başbakan önce dinlemesini öğrenmelidir. Kendini ifade eden halka “ananı da al git” dediğini unutmamalıdır.
Korumalar kanalıyla söz verdikleri randevuyu vermelidir.
Gösteri yaptığımızı söyleyen Başbakan’a soruyoruz; milyonlara işsizlik, işsizlik intiharları, iş cinayetlerini gündeme taşımak gösterimidir?
Gösterilerle sorunların üstünü örten sizsiniz.
3.000 kişilik salonunuzda, her koşulda sizleri alkışlamak zorunda kalanların arasında toplum adına olan tek doğru bizim gerçek işsizlik sorununu dile getirmemizdi. Yine getireceğiz.
Gerçek işsizlik rakamlarını her yerde açıklamaya, memleketteki milyonlarca işsizin sözcüsü olmaya, Başbakan’a karşı savunmaya devam edeceğiz.
İşsize iş bulmayan, gerçekleri çarpıtan AKP’nin ipliğini pazara çıkaracağız.
Sayın Başbakan kürsüler salonlar seninse. Doğru akıl, doğru söz, doğru eylem de bizim.