Erdoğan seçim sonuçlarından memnun değil. Seçimi sayılmaz kılmak istiyor ama artık geçmiş olsun. Seçimler yapıldı, sandıklar korundu, sonuçlar açıklandı AKP’nin %40 oy oranı ortaya çıktı, başkan olamadı, iktidarı kaybetti.
Herkes “Cumhurbaşkanı Anayasa’yı çiğniyor” dedikçe %52 ile seçildiğini vurguluyor, ağzından %40 çıkmıyor (kendi oyunu sahiplenmiyor) diyor ki “çoğunluğun azınlığa tahakkümünü doğru bulmadığım gibi azınlığın da çoğunluğa tahakkümünü doğru bulmam” yani HDP’nin onu durdurmuş olmasını itiraf ediyor bunun için seçimleri inkar yolunu işaret ediyor. Koalisyon konusunu pas geçmek istiyor.
Dikkatli olalım sandık sonucunu ortadan kaldırıcı bir çizgide yürümek istiyorlar, erken seçim bile demiyor “tekrar seçim” lafını kullanıyor. Ne olacaktı, onun başkan olacağı yüzde yakalansaydı seçim sayılabilecekti. Açıktan yapamıyorlar ama hızla erken seçime varmak, seçim sonuçlarını unutturmak için çare arıyorlar.
Sandıklarımızı vermedik seçim sonuçlarını da vermeyeceğiz
Sandıklara herkes öyle bir sahip çıktı ki adamları da arabaları da işe yaramadı. Seçim öncesi Diyarbakır’da atılan bombalar HDP’ye daha çok oy verilmesini sağladı. Tıpkı Gezi’deki gençlere saldırdıklarında halkın ayaklanmaya koşması gibi HDP’ye sahip çıkmak için sandıklara koşuldu. Hiç “keşke atmasaydık bombaları” diye düşündüklerini sanmıyorum, “daha çok saldırmalıymışız daha çok bomba atmalıymışız” diye düşünüyorlar. Ellerinde ne varsa IŞİD’de dahil buna hazırlanıyorlar.
İktidar oldukları zaman sabah akşam sandıkları savundukları için Gezi’ye atıp tuttukları gibi seçim sonuçlarına atıp tutamıyorlar. Müşahitlikler dışında her aşaması kendi ellerinde olduğu için “seçimlerde hile vardı” diye ortaya düşemiyorlar. Elleri kolları bağlandı.
Seçimlerdeki tavrı görmezlikten gelen kendi topuğuna sıkar
Seçim sürecinde bir kılıfını bulup uzaktan kavramsal sanat tadında yaklaşanlar da sonuçtan memnun. Seçimleri abartmayın diyenler en azından “sonuçlar da nedir ki” şımarıklığını yapmadılar, bu da bir kertedir.
Sandıklara giden seçmen AKP’ye ortak bir tavır aldı, bunu görmezden gelenler de var. Ben bu yaklaşım tarzının aklına şaşıyorum, sandık başına giden insanların da bir proje olduğunu düşündüklerine şahit olursak şaşırmayalım, bakalım nereye varacaklar?
HDP’nin barajı geçmesi hem bir hakkaniyet ölçüsüdür hem de akılla ortaya konan ortak bir tavra dönüşebilmiştir. CHP’li insanlar AKP’den kurtulmanın yolunu HDP’nin barajı aşmasından geçtiğini görerek oy vermiş ve akıllılık etmiştir. Gezi’de nasıl ortak ayaklandıysa sandıkta da ortak bir tavır koyulmuştur. Öyle Gezi’deki ortak tavrı kabul edip “sandıkta durumlar farklı” demekle olmaz.
Bu tavrın sınıfsal temeli olduğunu da Erdoğan’ı başkan yaptıracak diktatörlüğü elinin tersi ile kenara koyduğunu bilelim. Başka hangi sınıfsal tavır alış bunu konu etmiştir, büyütmüştür, üzerine gitmiştir?
Geçmişteki seçimlere bakınca daha iyi anlaşılıyor
Geçmiş seçimlere bakınca sandığa giden toplum bir döneme tavır almıştır. Çok partili sisteme geçildiğinde (1946) Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren tek partili yönetime tepki olarak Adnan Menderes’in DP’ne oy yağmıştır. 28 Şubat darbe süreci, Refah Partisi’nin kapatılmasının ardından AKP’nin gelişi de benzer bir örnektir.
Muhalefet açısından bakınca bir TİP deneyimi de vardır. Olay hiç seçimler önemsizdir şeklinde zuhur etmemiştir seçimler için o zaman Türkiye solu ortak bir çaba sergilemiştir, hala 1965’teki Sosyalistler’in 14 kişiyi meclise sokması unutulmaz, ama bugünle bağlantısı kurulmaz, hemen o ayrı bu ayrı bölümüne geçilir. Sadece seçim sisteminin “milli bakiye sistemi” olması ile ilgili değildir. TİP siyasetinin ve örgütünün atılımı da bu sonuca ulaştırmıştır.
Ve artık muhalefet için HDP’ye yağan %13 oy Türkiye tarihinde bir temel olarak kabul edilmelidir. Dünyadaki ahval ve şerait de değişmiştir. Avrupa kapitalizminin rezilliği ortaya çıkıp büyük ayaklanmalar yaşanıp Syriza gibi bir sonuca ulaşınca Türkiye de bu gelişmelerden uzak kalamamıştır. Yerleşik sağ değil toplumun ayaklanan tarafı daha ağır basar hale gelmiştir. HDP’nin sandıkta ortak bir tutumla barajı aştırtılması da böyledir. 2014 yerel seçimindeki oyuna bakınca (BDP %4,5) seçmeni 3 kat artarak (HDP %13) bu sonuca ulaşmıştır. Ne kadar çarpıcı değil mi? AKP için de.
Görecek günler var daha diyorduk ya biri de buymuş. Daha güçlü diyebiliriz “Görecek günler var daha”.