Başakşehir-PSG maçındaki dördüncü hakem Coltescu Başakşehir’in yardımcı antrenörü Pierre Webo’yu kastedip ırkçı bir ifade kullandı. Buna tepki olarak takımlar sahayı terketti, hakem heyeti değişti ve maç da bir gün sonra tekrar oynandı. Tepki gösterilmesi gerekliydi ve de ne mutlu ki gösterildi.
Türkiye’de ise ilk adımı AKP attı, Avrupa’ya karşı siyasi fırsat olarak gördüğü olayı her seviyedeki sözcüsüyle lanetledi. Ülkemizin sağcıları da hemen AKP’nin arkasına dizildi. MHP’den BBP’ye, Ülkü Ocakları’na kadar… #NotoRacism yazdılar, ‘Siyahları zaten çok severiz’ yazdılar, ‘Biz Türkler zaten hiç ırkçılık yapmayız’ yazdılar, yazdılar da yazdılar. Yazdılar ama kimseyi de inandıramadılar. Söyledikleriyle yaptıkları arasındaki fark koca bir uçurumdu. Kimse düşmedi, herkes yüzlerine güldü, iyi oldu.
İbretlik bir olay anlayacağınız...
Milliyetçilik bu uçurumu hep yaratır. Bu kapıdan girildiği anda nesnellik pencereden uçar, tutarlılık saklanır. Az çok farketmez, sadece ayağımızın ucu bile girse böyle olur. Çünkü milliyetçiler kendi fikirlerini evrensel anlamda savunamazlar. ‘Ulusların hiyerarşisi olabilir’ dediğiniz anda Pandora’nın kutusu açılır ve artık hiç kimseyi aynı savı kendine uyarlamaktan alıkoyamazsınız. Buradan çıkan tartışma da ancak karakolda biter.
Ne kadar beyhude olsa da milliyetçiler yine de bu tartışmayı yürütürler. Kendilerini överler de överler. Karşıdakini aşağı bir konumda olduğuna ikna etmeye uğraşırlar. İkna edemezlerse sopa gösterip kavga çıkarırlar. Sonra da ‘Nasıl da dövdüm’ diye yine milliyetçiliklerine delil bulurlar. Türkiye’deki sağ tıpatıp budur. Batı’da artan İslamofobiden, milliyetçilikten hayıflanır da kendi fikirsel özdeşliğine gözlerini kapatır.
Ülkedeki sağcılar bu çelişkileri en uç noktada yaşıyor, evet ama bu bizi rahatlatmasın. Bu tutarsızlık şekli solcularda da yaygındır. Onlar kapıdan göstere göstere değil ama bacadan girerler. Kendilerini sağdan ayırmak için milliyetçilik değil yurtseverlik derler. Ama saydığımız tutarsızlıkları da sırtlarında taşırlar. Fikirsel olarak ömürleri bu duruma bahaneler yaratmakla geçer.
Maç akşamı sağcıların düştüğü durum herkese ibret olsun. Tutarlılığından, nesnelliğinden kopanın sonu er ya da geç budur.