Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik başlattığı operasyon Suriye’deki toprak hakimiyetini kaybeden IŞİD’in faaliyetlerine geri dönmesi için yeni bir şans yaratabilir. Hem IŞİD kamplarının belirsiz durumu, hem bölgede yaratılan çatışma ortamı, hem de AKP’nin cihatçı çetelerle olan kirli ilişkileri IŞİD’e birçok cephede yeni imkanlar yaratacak gibi görünüyor.
Olası problemlerden en büyüğü, operasyon bölgesinde yer alan IŞİD kamplarının gelecekteki durumu olacak. Trump’ın açıklamalarıyla ortaya çıktı ki, Türkiye ‘güvenli bölge’ içerisinde yer alan IŞİD üyelerinin ve ailelerinin kaldığı kampların sorumluluğunu üstlenecek. Kampların şu anki denetimi ise SDG güçlerinin elinde. Kampların idaresi savaşta iki çatışan taraf arasında nasıl el değiştirecek, bunun bir cevabı yok. Daha şimdiden kamplara yapılan bombalamaların bazı IŞİD üyelerinin kaçmasına sebep olduğu haberlere konu olmaya başladı.
Bu kampların denetimi bir şekilde TSK’nın eline geçse bile, bu denetim yüksek ihtimalle ÖSO ile ortak şekilde ele alınacak. Buradaki sorun tamamen ideolojik. IŞİD ve ÖSO arasında fark olsa bile, ideolojik anlamda iki taraf da aynı kaynaklardan besleniyor. Buna AKP’nin Suriye savaşının ortalarında cihatçı güçlerle kurduğu kirli ilişkiler eklenince, kampların IŞİD’in ideolojik propagandasına açık olacağı, bunun da bölgede daha da tehlikeli durumlara yol açacağı aşikar.
Tüm bunlara şu ana kadar IŞİD’le savaşan Suriye devleti dışındaki ana güçlerden olan SDG’nin Türkiye’nin operasyonu sonucu güç kaybetmesi de eklenince, IŞİD’e birçok anlamda fırsat yaratıldığı ortaya çıkıyor.
Bütün bu ihtimalleri en açık dile getiren şu ana kadar Putin oldu. IŞİD üyelerinin kaçabileceğini ve nereye gideceklerinin belli olmadığını söyleyen Putin, bir anlamda Trump’ın ‘Türkiye kampları devralacak’ açıklamasına karşı çıktı. Böylece çıkacak olası bir sorunda suçu ABD’ye atmanın yolunu yaptı.
AKP cihatçılarla kurduğu ilişkiden ne kadar memnun olsa ve onları Suriye’de kendi tarafında bir güç olarak görse de, IŞİD’in etkinliğini arttırması Erdoğan için de bir problem olacaktır. Bu saatten sonra IŞİD’in düzenlediği her saldırı Erdoğan’ın hanesine yazılacak ve zaten yüksek olan dış tepkiyi daha da arttıracaktır. Ayrıca IŞİD’in faaliyetinin artması demek, Türkiye’deki Suriyelilerin güvenli bölgeye yerleştirilmesi sürecinin de sekteye uğraması demektir.
***
IŞİD kuruluşundan itibaren ideolojik gücünü, emperyalist ülkelerin Ortadoğu’ya getirdiği savaşlardan almaktaydı. Ortadoğu’da yaratılan kaos ortamı ve halklara uygulanan zulümler; tepkisel anlamda küresel cihatçı hareketin, Suriye ve Irak özelinde de IŞİD’in propaganda kaynağı oldu. Türkiye’nin operasyonu da Suriye’deki halklara kan ve yıkımdan başka bir şey getirmeyecek. ABD’nin Ortadoğu’ya girerken kullandığı güvenlik, teröre karşı savaş ve hatta bölgedeki insanların zalim bir yönetimden kurtarılması gibi söylemlerin aynısı Türkiye’nin operasyonu için de kullanılıyor. Bu müdahale sonucunda da IŞİD’in yeniden canlanması küçük bir ihtimal olarak değil, büyük bir tehlike olarak karşımızda duruyor.