AKP’nin Kobanê’yi düşürme, Kürt halkını yok etme ve bölge siyaseti batmış durumda, yerlerde sürünüyor desek yeridir. Planına göre IŞİD sayesinde Kobanê düşecek, Esad’a saldırmak için ABD ile el ele ilerleyecek, çözüm süreci tamamen kendi lehine dönecekti. Türkiye halkları yobazlığa doğru hızla sürüklenecekti. AKP’nin istekleri olmadı. Kobanê direnişi IŞİD’i geriletti, çözüm süreci Kürt Hareketi’nin lehine döndü.

Kobanê Direnişi kazandıkça AKP bir dediğinin saniyeler sonra aksini söylemek zorunda kalıyor. Kobanê düşsün isteyen emperyal ABD de hesaplarını değiştirmek zorunda kaldı.

Direniş ve dayanışma kazandığı için dünya halklarının gözünde Kürt Hareketi’nin yeri ve mücadelesi büyümüş oldu.

***

AKP’nin defalarca görüştüğü PYD’ye, çözüm süreci içerisinde olduğu PKK’ye düşmanlık yaklaşımı tam bir tutarsızlık silsilesi. Şuursuz bir şekilde Abdullah Öcalan’ın PKK’den ayrı olduğu iddiasını büyütmeye çalışıyorlar. Bu çaba ancak Kürt halkının nefretini kazanmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu durumu anlatırken Abdulkadir Selvi’nin bile dili dolanıyor.

O kadar tutarsızlar ki kendi ezberleri de bozulup bazı kritik yerlerde konuya giremeyecek kadar aciz duruma düşüyorlar. Ne Bakanlar Kurulu sonucunda ne grup toplantısında ağızlarını açıp bir şey diyecek halleri kalmıyor. Hatta Erdoğan dikkat dağıtmak ve asapları iyice yerinden oynatabilmek için çareyi yine Berkin Elvan’a saldırmakta buluyor. Barbarların halkın en kıymetli değerlerine saldırması gibi bu da toplumun kıymetlisi Berkin Elvan’a saldırıyor.

Bu kadar şaşırmış bir durumdayken tam AKP’nin üzerine yürüme, çelişkilerini açığa çıkarma zamanı derim.

***

Kobanê’deki son durumu nasıl değerlendirmeliyiz?

Rojava, saldırılardan önceki zamanlara göre Ortadoğu halkları için tam bir mihenk taşı haline geldi. IŞİD belasından ancak böylesi yapılanmanın, örgütlenmenin ve direnişin kurtarabildiği halkların kayıtlarına geçti. Egemenler de tam bu durumdan korkuyorlardı.

Kobanê’de demokratik özerklik yapılanmasının ileri bir örnek olarak ortaya çıkması ne ABD’nin ne Türkiye’nin işine gelen bir gelişme. Ortadoğu’yu rahat talan etmeleri önünde bir engel teşkil ediyor. Bu nedenle IŞİD’in Kobanê içine kadar ilerlemesi katliama yaklaşması umurlarında olmadı, AKP zaten açıkça besledi. Kobanê düşmediği için ABD bu düzlemden çıkmak zorunda kaldı. Şimdi YPG’yi hesaba katmadan adım atamıyorlar. Şunu anladılar; YPG, Kürt halkı her ne olursa olsun IŞİD’i yenecekti.

***

Anti emperyalist bir çizgide ilerlemek adına ABD’nin bombardımanı, yardımları ve peşmergenin Kobanê’ye yerleşmek üzere harekete geçtiğinin bilgilerinin dolaşması hayırlı anılabilecek gelişmeler değildir. IŞİD’in yaratıcıları IŞİD’i bombalıyor, Kobanê’yi korumaya çalışıyorlar. Sormak zorundayız ABD ne tür bir kazanç için bu hamleleri yapmaktadır? Türkiye günlerdir açmadığı koridoru peşmergeye ne karşılığında açacağını bildirmektedir? Bizler biliyoruz ki bu hamlelerin ardında halkların demokratik yaşam koşullarını boğma hedefi var. Ama meydan boş değil.

Şu gerçeğin altını çizelim. Kürt Siyaseti de emperyalizm ile yeni karşılaşmamaktadır. ABD’nin, emperyalist politikaların zulmünü kendi bedeninde yaşamıştır. Pek çok emperyalist savaş ve siyaset türünün çemberinden geçerek kendi halkının haklarını kazanmıştır. Kendi savunma güçlerinin tarihini yazmıştır. Bünyesi bölge halklarının demokrasisini boğmak isteyecek emperyalizme karşı hazırlıklıdır.

***

Türkiye’deki batıdaki demokrasi güçlerine ne düşer?

Kobanê için tehlike bitmemiştir. AKP bir iç savaş denemesi yapmıştır. Onlarca ölümün ardından şimdi yasalarla beter bir düzeninin temellerini atıyor.

Kobanê ile, Kürt Halkı ile, halklarla dayanışma çizgisini sıcak tutmak zorundayız. Hedefinde emperyalizmi ve IŞİD’i destekleyen yobazlığa karar vermiş AKP’yi yenmek olmalı. Doğru dil ve yolla mücadelemizi büyük bir güce dönüştürme imkanları vardır.