Suriye’de kimyasal silah iddiası ile yapılan saldırıya meşruluk kılıfı giydirilemedi. Kimsenin emperyalist saldırganlıktan hukuk bekleyecek hali kalmadı tabi ki, ama ABD yönetiminin kendi içinde ciddi bir anlaşmazlık yaşayarak saldırının gerçekleştirildiğini gördük. ABD sözcüsü “soruşturuyoruz” derken, Başkan ise füzelerin yollandığını meşhur tweet’leri ile ilan etti.

Suriye’de, Doğu Guta’da, istediği yere kadar ilerleyerek cihatçıları çıkaran Şam yönetiminin bu aşamada kimyasal silah kullandığına, saldırının tarafı ülkelerin işgal yönetmiş eski komutanlarının bile inanmadığını dünya izledi. Irak işgalinde yer alan eski İngiliz komutan SKY News kanalında “Esad kazandı, kimyasal saldırı neden yapsın?” diyerek, kimyasal saldırı iddialarının gayri meşruluğunu birinci ağızdan ilan edercesine konuşunca, kanal tarafından derhal ekrandan alındı.

*

ABD’nin neredeyse aynı açıklamalarla ve yöntemle başlattığı Irak savaşından, taraflar alacağı dersi aldı. Yıkım ve kaosu hiçbirinin yönetebilmesi mümkün değil, elbette Trump gibi bir türden de, kimse emin değil. Irak işgali için özür dileyen eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’i, işgalden dolayı karşılaştığı direniş nedeniyle bin pişman olan ABD’yi kimse unutmadı. Ama bölgedeki güç kavgasında aralarında bir anlaşma ve barışma yolu ile ilerlemeleri de imkansız, bir kenara koyalım! İki büyük dünya savaşının baş aktörleri olarak savaştan başka anladıkları, bildikleri bir dil yok. Beklemek de yanlış!

Büyük bir yıkıma dayanamayacakları için sözlü salvolarla ilerlemek istiyorlar, ama bu saldırı ciddi bir gerilimin kapısını aralamış bulunuyor. Rusya ve ABD açıklamalarla devam ediyor ama, okun yaydan çıkması misali 103 adet Tomahawk füzesi ateşlenmiş oldu.

*

Diğer bir husus da şu; söz konusu olan ABD ve Rusya olunca, insanların aklına derhal bir dünya savaşı ihtimali geliyor olması. Bakın tüm batı egemenleri füzelere taraf oldu. Kimse aklından “yok canım aklıselim yollar bulurlar, uluslararası hukuku işletirler, siyasi bir çözüm düşünürler, diplomasi trafiği yürütürler” diye geçiremiyor. Dünyada yükselen sağ popülizmin bu şekilde ipliğinin pazara çıkması, sola olan umutların büyümesi için bir fırsattır. Dünyanın her yerinde, seçimler için muhalefetin uyanık olmasına nasıl büyük bir ihtiyaç var görüyorsunuz.

Başta Trump olmak üzere, ülkelerin değil, sağcı iktidarların kendilerinin beka sorunu var. Trump topun ağzında, yargılanması söz konusu, İngiltere’de May seçimlere gün sayıyor, Fransa’da Macron öne çıkmak istiyor, bizde ise 2019’a bir şey kalmadı, yeniden seçilmek için ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Seçimlerde “ne işimiz var orada?” diyerek oy toplayan Trump da, ABD’ye kükreyerek kahramanlık taslayan Türkiye yönetenleri de, sözlerini birer birer yiyip yutuyorlar. Şimdi AKP ve yandaşları, tastamam ABD emperyalizminin taraftarı kesildiler. Milyonların bunları görmediğini, hesabını sormayacağını sanıyorlar ya, çok acizler çok!

*

Atılan füzelerle kalsa “bir savaş ihtimali görünmüyor” diyenler haklı olabilir, ama Rusya’nın cevapsız bırakmayacağı, İran’ın kafayı uzattığı açık değil midir? ABD füzeler sembolik görülünce yaptırımları arttıracağını ilan etmedi mi? AKP ise bir yandan S-400 almak için çabalarken, Afrin’i ona açan Rusya sayesinde ilerlemek isterken, Akkuyu için Rusya ile el sıkışmışken, füzeleri az bile bularak Suriye rejimini yıkmayı hedef göstermesi yangını körüklemek değil de nedir? ABD bu durumda Rusya-Türkiye ilişkileri tam anlamıyla bozulana kadar zorlamaz mı? Bu tür sorun alanları hem emperyalizmin, hem tarafı olmuş Türkiye yönetiminin dört dörtlük sıkışması değil de nedir?

*

“Emperyalizmin çıkmaza girerek savaşa meyletmesi”, aynı zamanda “halkların sahneye çıkması” ihtimalini de güçlendirir. Yangına körükle giderek ABD taraftarı olmak AKP’nin ayağına dolanıyor. Avrasyacı anlayışı hızla uzaklaştırıyor. Savaşa taraf olmadığını ilan eden CHP ve Saadet Partisi işleri iyice zorlaştırıyor. “İki gün önce sen ABD’ye-batıya kafa tutuyordun” diyen milliyetçilik-ulusalcılık bir süre sonra yakalarına yapışacak. Kürt halkının ise yüzüne bakmak isteyecek, ama artık bundan sonra bakamayacak. Hangi kapıyı çalsalar karşılarına kendi beka sorunları çıktığı gibi, sonlarına da çıkıyor.