Gezi Direnişi hala muhalefeti bazı atılımlara zorluyor görünüyor.Zaten Gezi Direnişi'nin geniş bir birlik zemini sunması ve başarılı olması solun birlik içinde olmasını daha fazlazorunlu kılmıyor mu? Ayrıca soldan bir atılım beklerken ayaklanan halkımız Gezi'den sonra daha fazla bir atılım beklemez mi? Ama solun örgütlü gücünün bir parçası olarak halkın sizden bir beklentisi olmadığını düşünüyorsanız durumunuz vahim. Bu durumun devrimci bir telaşı var mı? Sol üstüne alınıyor mu? Çok tartışmalı. 

Gezi Allah’tan günlerce sürmüştü de herkes parka çakılıp kalmıştı. Mitingleri, devletle görüşmeleri ve forumlara dönen süreci ile herkes zorunlu olarak birlikte hareketin tüm imkanlarını zorlamıştı. İş forumlara gelince herkes gemisinin kaptanı oluvermişti.

Zaten sol, Gezi’ye kadar pek çok konuda birlik pratiğini örebilmeliydi. Ama bunu sadece ve sadece işçi ölümleri konusunda bile başarabilmişliği yoktur. Bu kadar yakıcı, bu kadar temel, işçilerin yakıcı meselesine yüzünü dönememiştir. Sol kimliğe sımsıkı sarılıp kepenkleri kapatmayı planlıyorsanız bari bu sınıfsal durum ile ilgili bakış açınızı anlatın.

Belki başlangıç için çözüm olabilir. Değerlendirmeler sürecek ise sol genele kaçan karakterden çıkıp bugüne kadar sol olarak yer almadığı siyaset gündemlerinin listesini yapmalıdır. O zaman tablo ürkütücü olabilir, sarsan bir yabancılaştırma yaratabilir.

Yine yeni bir Gezi diyor isek -ki niye demeyelim- hazırlıklı olmanın temel bir sorumluluğu da var. Sol daha kaç kere Gezi gibi bir direnişe hazırlıksız girme hakkına sahiptir ki? Solun Gezi’deki zayıf etkisi bile orada ne kadar enternasyonalist bir hava yayabildi? Siz artık hazırlıklı bir solu düşünün.

Bir de Erdoğan baskısı altındaki devletin yeni bir ayaklanmada insan avına çıktığını, daha fazla ölümlere yol açtığını bir düşünün. Sol derhal aklını başına toplamalı!

***

Gezi’de hazırlıksız olan sol, forumları var etmenin pek çok imkanı varken kenara çekilmeyi tercih edebildi.Forumlarvakası gerçekleşirken solu şahit yazmasınlar da ne olursa olsundu. Semtinden bile geçmedi. Çok orijinal bir görüşe göre de forumlar siyaset yapma yeri değildi. Piknik yapma yeri olabilirdi. Gezi’de siyaset mümkün ama iş kendi cephesine dönünce siyasetsizlik öneriliyor. Bu tartışma bırakınız solu hiç bir kategori için affedilecek bir tartışma değil, korkunç bir eğilim. Bakınız neye benziyor.

Barolar Birliği Başkanı’nın konuşmasını yasaklamak isteyen Erdoğan’ın gerekçelerinden birisi de onun olduğu oturumda sadece avukatlar ve hukuk konusunda konuşma yapmamış olmasıymış. AKP’ye göre Feyzioğlu’nun siyasi bir konuşma yapmış olması onun yasaklanması gerekli kılıyor. Neymiş efendim, Van depremi konuşulup Danıştay toplantısında siyaset yapılmış. Korkarım sol siyasetsiz kaldıkça gerçekten bu türden gerici eğilimler üzerine yapışıp kalacak.

Sol önüne birlik hamlesi koyduğunda kendi başına iken çok normal gördüğü siyasetsizliği sürdürebileceğini düşünmemelidir. Bunu yapmadığı sürece birlik sadece toplantının adı olarak kayıtlara geçecektir.

***

Siyaset arenasında solun yerini alması gerekiyor. Erdoğan’ın baskı rejimini bu kadar rahat karşılayamayız. Referans noktamız Bolşevikler ise hatırlayalım;Rusya’da en yasakçı dönemlerde en çetin siyasi farklılıklara rağmen çara karşı birlik imkanlarını en geniş kesimlerle yaratmaya çalıştılar.Miting yapamadıklarında, tutsak olduklarında bile yayınla milim milim sosyalizmin siyasetini örgütleyebildiler. Rusya’nın dört köşesine ulaşmaya çabaladılar.

Eğer biz imkansızlık koşullarının solcularıyız deniyorsa o da başka bir tartışma konusu. İmkansızı bekleyen bekler, kervan imkanları sırtına yükleyerek devam eder.