Bu seçim döneminde sadece oyunu kullanan seçmen olgusu, bir de seçim çalışması yapmak olgusu açığa çıkmış bulunuyor. En azından bu noktaya gelebildik. Sandığa gitmemekten evladır.
Seçmenler gidip oyunu kullanacak. Seçim çalışmasını yapanlar hedefine ulaşmak ve adayı için dişini tırnağına takıp çalışacak. Sadece seçen değil seçtiren olacaklar. Erdoğan'ı durdurma mücadelesinde dik âlâsını yapmanın tüm fırsatlarını yakalayacak.
Adaysız yapılacak Erdoğan karşıtlığı seçim çalışması adı altında idealize edilen çalışmada zaten yapılmayan yapılamayacak olan çalışma. Zaten esamesi okunmayan bir sandığa gitmeme söylemi var ki o da "yetti gari" dedirten cinsten.
Kabul edin, seçim süreçleri bitmeyecek. Seçim ihtiyacı insanlık var oldukça yakıcılığını sürdürecek. Bugün girmediysen yarın seçime girmek zorundasın olacak. Her seçim sürecinde tarihsel sorular gelip önünüze gökdelen gibi dikilecek. Görmezlikten gelemeyeceksiniz. Her seferinde bu da değil diyemeyeceksiniz.

***

Yerel seçimlerde gördük ki artık seçmen olmak da hiç hafife alınacak bir düzeyde değil. Katılımın %90’lara varması bambaşka sonuçlar yarattı. Oylarına sahip çıkanlar sandıklarda YSK önlerinde sabahladı. Oyların çalınması, eklenmesi efsanesini yerle bir etti. Şimdi halkımıza güveniyoruz ve biliyoruz ki yine sandıkta tavrını bir şekilde gösterecek.

Bu arada AKP'nin kamburları büyüdü. Sırtına nasıl Gezi direnişi bindi ise yolsuzluk bindi ise şimdi bir de Ortadoğu gelişmeleri ve IŞİD bindi, Soma katliamı yaşandı, mecliste bulunan muhalefet AKP karşısında siyasetini ilerletti.

Bu bir yanı iken bir yandan da memleketimizin şişirilen tatil gerçeğine gelip tosladık. Yaz günlerinde seçime gidiyoruz. Ortaçağ karanlığına sürükleyecek bir tehlikeyle karşı karşıyayız ama maalesef tatili yüzünden oy kullanmayanlar olabilecek. Kılıçdaroğlu olmadık bir şekilde bu yüzden sinirleniyor, masaya vurarak konuşuyor. Sandığa gitmeyenler kritik bir mesele çünkü. Ama bir de şu var, ana muhalefet bu kadar kendini, hiddetlenerek siyasete gark olmuşken, serin serin sandığa gitmemeyi, kamplara gitmeyi anlatanlar var onlara ne diyeceğiz?
***
Hiç tereddüt etmeden, karşımızda bir celladın olduğundan emin olarak, dur durak bilmeden seçim çalışması yaparak Selahattin Demirtaş'ı seçtireceğiz, Tayyip Erdoğan'ı seçtirmeyeceğiz.
Erdoğan parlamentoyu kaldırmak, tek adam olmak istiyor, Demirtaş sonuna kadar demokrasiyi ve parlamentoyu savunuyor.

Erdoğan Ortadoğu’nun katliamcılarıyla anlaşırken Demirtaş Ortadoğu’da ve Türkiye’de halklarla barış için mücadele etti.
Erdoğan’ın yolsuzlukları ve hırsızlıkları ortaya çıkarken ve yasalarla örterken, Demirtaş yolsuzluğun karşısında oldu.

Erdoğan Anayasa’daki en temel hakları çiğnerken, Demirtaş halklar için demokratik bir anayasanın yapılması için uğraştı.

Erdoğan darbecileri aklarken, Demirtaş darbe karşıtı mücadeleyi büyüttü.

Erdoğan’ın siyaseti ile kadın cinayetleri her gün acımasızca devam ederken, Demirtaş her fırsatta kadınların mücadelesine desteğini gösterdi.
Erdoğan Berkin’in annesini yuhalatırken Demirtaş alkışlattı.

Erdoğan ağaçları AVM rantına çevirmek için ölüm emirleri verirken Demirtaş ağaçlar için devrime koşanların yanında olduğunu ilan ediyor.

Biz de ilan ediyoruz; Erdoğan gidecek, Demirtaş gelecek.