AKP ve 1 Mayıs’ta Taksim’de olacaklar arasında kılıçlar diğer senelere göre daha keskin bir şekilde çekildi. Başbakan emri ile ne müzakere ne de başka bir ihtimal bırakmadılar. Geçen sene tüm şehri olağanüstü hal uygulamasına sokmalarının da ötesinde bir zalimliğe soyunmuş durumdalar. Elbette bunun hesabını verecekler.Geçen sene Gezi direnişinin öncülü 1 Mayıs ve ardından gelen saldırılar olmuştu bunu unutuyorlar. Berkin’in cenazesinden önce de büyük bir gerilim yaratmışlardı. Ama milyonlar inadına cenazeye sahip çıkmıştı. Bu tarihsel bir restleşme. Haklı olan kazanır. Biz Taksim’i ilk defa kazanmıyoruz. 76’dan beri halkındır halkın kalacak. Kenan Evren’in gücü yetmedi Tayyip Erdoğan’ın da gücü yetmeyecek.

***

AKP açık açık halkı merkezlerden sürmek istiyor. 2010, 2011, 2012’den sonra buna karar verdiler. Çünkü her sene daha da kitleselleşmişti.1976’da da Türkiye’de yapılan ilk kitlesel 1 Mayıs’tan sonra 1977’de o dev gibi 1 Mayıs yapılmıştı. Çünkü AKP gittikçe daha fazla hak hukuk yemeye başlamıştı. Palazlanma dönemine girmişti.

1 Mayıs herkes için ekmek gibi su gibi bir mesele. Halkın merkeze akın etmek istemesi çok doğal. Bu nedenle Efkan Ala merkez konusuna bir açıklama yapıyor: “Taksim’de merkez Yenikapı’da merkez.”. Sanki çocuk kandırıyor. Tamam, siz zaten gitmişsiniz Yenikapı’ya orda kalın. Taksim’de halkındır.Bunu göstermek için ne kadar sürerse sürsün mücadele bitmeyecek. Geçen seneden beri kime kabul ettirebildiniz bu ucube görüşü? Kendi sendikalarınız bile Yenikapı demiyor, kaça kaça başka şehirlere atıyor kendini.

***

Tayyip Erdoğan da 1 Mayıs ile ilgili hanedanlık emrini ilan ediyor "... Yok Taksim meydanında yok Kadıköy meydanında yok şurada yok burada bu tür şeyleri yapmak mümkün değil." Sanki düşmanına karşı konuşuyor. Bu arkadaş bana oy vermeyenin de başbakanıyım demiyor muydu?
Ardından Taksim'e çağrı yapmak için açıklama yapan sendika ve siyaset temsilcilerine saldırdılar. Otelin önünde açıklama yapılmasını bile engellemek istediler. Tomayı sokabilseler otelin içine onu da yapacaklardı. Açıklama illa ki yapıldı, rezillikleriyle kaldılar.

***
Erdoğan'ın kafası şöyle çalışıyor: "Yolsuzlukların üstünü örtüyorum, oğlanın trilyonları sağlama aldım, Taksim'i halka kapattım, hatta Anayasal hakları çatır çutur yedim, üstüne Anayasa mahkemesini içmeye kalktım. Ama yine de sandıktan büyük başarı ile çıktım. Taksim'e gidenler bana oy vermeyenler nasılsa. O zaman eli artırarak devam. Taksim'i yasaklarsak Kadıköy'ü de yasaklarım hatta bu tür şeylerin hepsini de yasaklarım."
Seçimlerden sonra kutuplaşmanın en çok kendisine yaradığını düşünüyor. Ama bu kutuplaşma tüm büyük şehirlerde muhalefete yazılmış durumda. Zaten halka halka ilerleyecek bu tavır başka şehirlerde de er veya geç yankısını bulacaktır. Sandıkta bizi anlatan, Gezi’yi anlatan, 1 Mayıs’ı anlatan, Taksim’i anlatan çok önemli bir sonuç var. Bunu ancak sırtında tarihsel sorumluluğu olanlar açıkça dile getirebilir. Bugün 1 Mayıs’ta Taksim engeline karşı da sandıktaki saflaşma kesinlikle yansıyacaktır. Bir de halkımız hareket etti mi tam hareket eder önden gidenlerin feryadına yetişir. Gezi’de nasıl yetişti? Hep beraber göreceğiz. Onlarınaçıklamaya saldırması, sakın sokağa çıkmayın çığırtkanlığı, paralel polisler diyerek tehdit etmeleri tırıs gelir vırıs gider.

 

Nitekim Kadıköy açıklamasından sonra Türk-İş’in bazı sendikaları da Taksim’e geleceğini açıkladı. AKP kendi ediyor kendi bulacak. Gezi’yi yapan muhalefet bir kez daha bir arada, daha hazır, daha ciddi, daha kararlı bir şekilde AKP’nin hiç beklemediği tarihi yazacak.