Seçim hepimize hayırlı uğurlu oldu, olacak.

Bu seçimde sandığa katılım çok yüksek bir orana ulaştı. Genel gidişatta söz sahibi olmak isteme eğiliminin artışını gösteriyor. Kafasında cevapları ve soruları olan genel bir katılım ile karşı karşıyayız.

Birçok ilde seçimlerden sonra sandığa sahip çıkma tavrı kıran kırana geçiyor. Ankara’da seçim sonuçlarına sahip çıkmak için bir araya gelen muhalefet Gezi’deki kenetlenmeyi hatırlattı. Bir kere buradan toplum lehine siyaset üretmenin önünde kapılar açıldığını söyleyebiliriz. Herşeyi hükümranlığına bağlayan AKP karşısında.

Genel seçimlerde halka kızan bir Kılıçdaroğlu değil de partisinin hesaplaşacağını söyleyen sandık için seferber olan CHP iyidir. Kürtlerin bölgede ulaştığı başarı ile demokratikleşmenin ilerlemesini sağlayacak. Ölüm değil çözüm siyasetinin kök salması önümüzü birçok alanda açıyor olacak.

Sandıklarda saatlerce sayımları takip edenler, yaşına ve hastalığına rağmen oyunu kullananlar, oy çuvallarının üzerinde uyuya kalanlar AKP’ye seçimi yedirtmeyeceğini gösterdi. En azından oyları çaldırmadığımız üzerine gerçek siyaset sahasında kalarak konuşabileceğiz.

Genel seçimlerde %50’ye yakın oy alıp yerel değil genel bir çalışma yapan AKP’nin oranının %45’e düşmesi, saflaşmanın artmış olması, metropollerde CHP’nin yakalaması, MHP’nin oylarının artması, BDP’nin başarısı, iki bakanının eski Adalet Bakanı’nın kaybetmesi, birçok yerde şaibeli bir sonuç yaratması, %25 daha açılmamışken hırsız takımı ile hanedanlık kutlaması yapması AKP’nin hezimete uğramasıdır, zayıflığını gösterir. Oyuna sahip çıkan halkla en yaman çelişkisini gösterir.

Artan muhalefetle genel oranda %45’e düşen AKP Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin şimdiden telaşını yaşamaktadır. Ama karşısında %55 varken en büyük gerilimi olarak cemaati dile getirmektedir. Toplumun büyük bir kesimini hiçe saymaktadır. Koca seçimi bir kenara koyup cemaate gözdağı vermenin peşindedir. Bu onun zayıf yanıdır.

***

AKP’ye çıkan oy oranında ekonominin temel belirleyen olduğunu görmek zorundayız. Borcu harcı, işi gücü düşünerek doğal olarak yerleşik tercihlerinden hareket eden önemli bir kesim AKP’ye vermeye devam ediyor. Yıllardır sağa oy veren yerleşik seçmen eğilimi ancak büyük sarsıntılar büyük direnişler vesilesi ile başka bir mecraya akabilir. Akacaktır tabiki ama hiçbir zaman hızlı, çabuk, kolay, basit olmayacaktır. Ağır ağır çıkacağız bu merdivenlerden.

Sonucun hemen olmasını, parmağını internetten çekmeden beklemek, bu dönemin hiç geçer akçesi değil. 75 yaşında bir teyzemiz parkını korumak için gitmiş vincin altına oturmuş. Bu durumda mı yüksek eğitim kriterlerinize uygun değil? İnternet başından kalkamayan arkadaşlar halk Gezi’ye akın ederken güvenir sandıktan AKP çıkınca beğenmez. Gelin aklınıza başınıza toplayın devir sizin devriniz değil derim.

 

Bir de “muhalefet muhalefetliğini yapmadı” görüşü ancak mücadele umurunda olmayanlar açısından geçerli olabilir. Gel sen yap desen hep özel programı vardır. Nesnel olarak meclisteki CHP MHP ve BDP zorlayabildiği sınırları zorlamış ve alabildiğini almıştır. Sosyalist sol birçok mevzide denemiş ve başarılı sonuçlar alabilmiştir, Gezi’ye sahip çıkma kararlılığını taşımaktadır.

Solun seçimlerle ortaya çıkan her dinamik durumu dikkate almak dışındabir seçeneği yoktur. İçinden ipliğin küçücük gözü olan iğneden geçer gibi geçmesi gerekir. Seçimlerin çok önemli veriler sunduğunu o zaman görürüz.