Hrant'ın ardından, 7. yılında binlerce insan yürüdü. Hepsi omuzlarında Hrant’ın hesabını sorabilmek sorumluluğunu taşıyarak yürüdü. Nasıl yapsak da katillerin yargılanmasını sağlasak sorusunu attığı her sloganda yeniden yeniden sorarak yürüdü. Büyük Gezi Ayaklanması’nı yaratanlar, hükümetin hırsızlığı ve savaş kışkırtıcılığı yaptığı şu dönemde öfkesini ve kendisini büyüterek yürüdü. Madem artık bu pisliği kendi ellerimiz temizleyecek Hrant için ne yapsak acaba diyerek yürüdü. Nasıl bir kararlılık nasıl bir yola girsek acaba.

Gezi’de başarmış olan halklar Hrant’ın katillerini de yargılatabilmenin yolu ne olabilir, bunu da nasıl başarabiliriz diye her duduk çalışında derin derin düşündü.

-Bir Ermeni’yi bir Hrant’ı nasıl anlasam nereden başlasam?

İki adım ötesinde aramızdan aldıkları caddenin isminin Ergenekon olmasını kendine yediremiyor.

Sessiz değil, öfkesi ve sesi sürekli kabaran binlerle yürüdü. Sözünü ve siyasetini sakınmadan yürüdü.  Biz bitti demeden bu dava bitmez diye haykırdı. Tırlar dolusu silah taşıyanları lanetledi. Devletin halka kurşun sıkmasını lanetledi.

***

Bu dava kime bağlı? Hırsızlık yaptığı anlaşılan, derin devlet ile anlaşan, cemaat ile devleti paylaşan, hukuku ortadan kaldırma çabasında olan, kadına düşman, modern dünyaya düşman AKP Hükümeti’ne. Bu kaçıncı katliamcıları affetmek, salıvermek, aklamak?

Kendi partisinin kapatılma tehlikesini atlatır atlatmaz, devletin karanlık odalarını toplum aleyhine kullandı. Ergenekon da derin devlet de işine geldiği gibi hiçbir sorun görmedi. Hrant katliamcılarını yargılamamak “katliamlar devam edebilir” gözdağını vermeye çalışmaktır.

AKP’ye bağlı asker, yargı, polis, MİT’in sorumlu olduğu ortada. Birbirlerinin ayağını kaydırma döneminde katliamları birbirlerinin üstüne atarak aslında faşizme göbekten bağlı olduklarını gösteriyorlar. Özellikle polislerine herkesin gözü önünde açıkça beyaz bere taktırıyorlar. Ogün Samast yakalandığında fotoğraf çektirmek için sıraya giren polisler. Tayyip Erdoğan tarafından sürülen ama halka saldırmakta ve katliamlarda anlaşık polisler. Mehmet Ağar’ın dediği Hrant’ın katilleri için de geçerli bir taş çekilse tüm duvar yıkılacak. Planlanan ve Hrant yere düşene kadar susan destek olanlar davayı kapatanlar kaskatı duruyorlar.

***

1915’den beri Ermeni halkının Hrant’a varan tarihine itiraz edenler çoğalarak ayağa kalkıyorlar. Nedir Ermeniler’in çektiği diyerek vicdanla, dikkatle ilerliyorlar.

Hrant’ı yerden kaldıracak olan Hrant’ın inadı, halka inancı, ezene sömürene hep sözünü dünyaya söyleme çabasıydı. Ona en çok yakışan da bugün bu fikri yaşatmak olabilir. İnatla, dünyayla, sömürene başkaldırarak.

***

Güneş yine doğarken binler katillerin birer birer affedilmesini, devletin dört köşesinden” katliama el atanların korunmasını kabul etmiyorum” dedi.

O insanlık adına çok konuşma yapmıştı, çok yazı yazmıştı, çok yol yürümüştü. Dünyaya seslenip onlara da ezilenlerin yanında yer almayanlara da sözünü esirgememişti.

Bu dava bitmedi. Hepimiz Hrantız. Hrant kalkacak hesap soracak.