Paracı hükümet paralı eğitimden vazgeçer mi?
Cari açığını nerden kapatacağını çözememiş, özel üniversitelerle ilgili teşvik ve uygulamaları döneminde artırmış olan hükümetin eğitimden sağladığı kazançtan kolayca vazgeçmesini beklemeyiz.
NTV tam bir yanıltma başlığı atmış. “Parasız eğitim dönemi başladı” diyor. Bülent Arınç bile böyle tariflemiyor; “Harçları kaldırdık” diyor.
Parasız eğitim, geçmişten geleceğe en zaruri haktır da AKP ile olmaz. Kapitalistler eğitimden rant elde etmeyi keşfettiğinden beri bu hak gasp ediliyor.
Harçların açık öğretimde ve birinci eğitimde kaldırıldığı açıklandı. Sağlıklı bir istatistiğe rastlamak çok zor. Açıklanana göre 3,5 milyon öğrenciyi ve velilerini ilgilendiriyor deniyor. Kaç milyon ikinci öğretim ve özel üniversitede öğrenci var?
Elbette onları da ilgilendiriyor.
İkinci öğretimde okuyanlar için öğrenim ücreti adı altında devam edecek olan harçların kalkmaması ciddi bir eşitsizlik yaratmış durumda. Öğrenciler en çok bu duruma itiraz ediyor.
Yüksek lisans ve uzaktan eğitim alan öğrenciler kendi harç paraları ile ilgili ne olacağının büyük bir umutla merakını yaşıyor.
Üniversite öğrencisinin tek masrafı harç parası değil ki.
Bir kere her şey eğitime adım attığında başlıyor. Veliler amansız bir harcama maratonuna sokuluyor. Zaman öğrencinin işe girme vakitlerine geldiğinde sistem veliye karşı daha acımasız oluyor. Çünkü evladının işi, geleceği söz konusu. Evladının geleceği için çırpınan veli varını yoğunu bir edip üniversite eğitimi için her türlü masrafa giriyor.
Gençlerin yıllardır süren itirazları, mücadelesi bu acımasızlığadır.
Üniversite Gençliği İdeolojik Kararlılığa Devam Edecek
Gençliğin bugüne uzanan mücadelesi, devleti harçlarla ilgili bu düzenlemeyi yapmaya zorunlu bıraktı.
Örgütlü gençlik mücadelesi, parasız eğitim hakkı için özellikle YÖK’ün kuruluşu ile 80’lerden beridir eylemler yaptı, dernekler kurdu, işgaller gerçekleştirdi, sendika kurdu, meydanlarda sabahladı, dergi çıkardı, elinden gelen her şeyi yaptı.
Ve elbette bu hakkı talep ettiği için darbeyle hesaplaşmamış tüm hükümetler tarafından tutuklandı, işkence gördü, her türlü saldırıya maruz kaldı.
Birçok öğrencinin itiraz ettiği için olmadık gerekçelerle tutukluluğu devam ediyor. Bu hükümet parasız eğitim pankartı açan Berna ve Ferhat kardeşimize 8,5 yıl hapis cezası verdi.
Başbakan’ın şimdi söylediklerine bakmayın zamanında %500 harçlara zam yapmak için Ankara sokaklarını zapt eden öğrencilere karşı gözü dönmüştü. İtiraz eden gençlere ideolojik diyerek kara çalmaya, toplum nezdinde dışlamaya çabaladı.
Gençler, özellikle Genç-Sen polisin copundan gazından yılmadan harç zamlarının üstüne gitti. Devlet geri adım atmak zorunda kaldı.
Mücadele Eden Gençliğe Karşı Elleri Mahkûm
İşte o zamanlar devlet kara karaya düşünmeye başladı; “Ben nasıl baş edeceğim bu mücadele ile? Bu harçları ne yapmalıyım?” diye.
Öğrencilerin itirazlarının önüne geçmek için bugünlerde yeni disiplin yöntemeliğini bu nedenle icat ettiler.
Yılların mücadelesine Başbakan diyor ki; “Çok fazla eyleme konu oldu harçları kaldıracağız.”
%500 zam oranına itiraz eden gençleri edebe davet edenlere bak.
Gençleri topa tutanlar bugün gençlerin kararını uygulamak zorunda kalıyor ve kendine mal etmeye çalışıyor.
Yönetenlerin paralarını bizim sırtımızdan çıkarmalarına izin vermeyelim.
Buradan öğrencilere ve velilere sesleniyoruz; harçların her açıdan kaldırılması, parasız eğitim hakkı, özel üniversitlerin belimizi bükmesine engel olacak bir mücadelenin devam etmesi için ideallerine sahip çıkan ideolojik gençliğe ihtiyaç var.
İdealler, üniversite sınav sorularındaki denklemlerde değil hayat ve toplumdaki denklemlerde.
Tüm zamanların örgütlü mücadelesini devam ettirecek gençliğe ihtiyaç var.
Ekmek gibi, su gibi ihtiyacımız var.
Parasız eğitim hakkını bugün sanki hediye gibi sunanların gerçek yüzünü öğrenmeye meraklı gençliğe ihtiyaç var.
Parasız eğitim hakkı gasp edilen, öfkesinden yerinde duramayan gençliğe ihtiyaç var.
Bu öfke günü gelince disiplin yönetmeliğini başlarına geçirecek.
Sibel uzun/sibel050104@gmail.com /28.08.2012