Savaş AKP’ye lazım, “terör” yaygarası AKP’ye lazım, ölüm AKP’ye lazım. Engizisyon gibiler, memleketin her köşesine ölüm ekmeye, ülkeye her gün bir facia ekmeye devam ediyorlar.
Her toplu ölüm haberinde eminim “ölümü gösterirsek sıtmaya razı ederiz” diye konuşuyorlar. Onlar için mealen ağızlarından düşürmedikleri “başkanlığa da razı ederiz” demek oluyor. Davutoğlu’nun seçim sürecinde “patlayan bombalar oylarımıza yaradı” demesini unutmayalım.
Bu türler başka ne konuşabilir ki? Tapınma ayini gibidir ortamları, beyni çıkarılmış bir şekilde bombaladıkları şehirlerdeki insanları ve direnenleri hiç hesaba katmadan “şimdi de toplu konut zamanı” diyenlerden ne beklenir?
Ama kazın ayağı dedikleri gibi değildir. Cizre halkı vahşet bodrumlarında son nefesine kadar “boyun eğmedik” dediyse öyledir. Halkın ağzından çıkan bir kelime bir tarihtir dünyaya bedeldir o kelimeleri dikkate almayanların vay haline! Ne Cizre ne Sur ne kana boğdukları şehirler cenazelere eziyet unutulmayacak.
Biraz olsun akıl kırıntısı kalmış, kendi namına kendini tutamayan, Bülent Arınç bir nevi korkusunu dile getirerek itiraf ediyor: “Bu iş bu gün bitmiyor yarın da bitmeyecek. Tek bir tanesi bile orda kalmayacak olabilir. Ama dağa kaç bin kişinin çıktığından haberi var mı milletin. Kaç bin diyorum kaç yüz demiyorum.”
AKP’nin şu döneminde karşılık bulma imkanı yok. Her yeri adeta mermerle kaplamışlar, nato mermer nato kafa (bu deyim ha mermer ha kafa anlamında kullanılır).
Şimdi araya kaynamaması ve akıllara asılı kalması gereken soru şudur: Kendi topraklarında bilmem kaçıncı ordusu ile bu süreçte peydah olmuş karanlık güçleri ile Cizre’de Sur’da tam olarak savaşı bitirememişsin, ABD-Rusya’nın yıllardır kıvrım kıvrım kıvrandığı Suriye’ye girip YPG’ye dersini nasıl vermiş olacaksın ve bölgede söz sahibi olacaksın? Bre dersini almayan emperyalizmin en kötü model işbirlikçisi!
Bahsettiğimiz YPG, Kobane’de tüm imkansızlıkları ile; Türkiye’den beslendiği süreçte en donanımlı en gaddar IŞİD’i püskürtmüş bir güçtür. Acınacak hallerine “YPG’yi Azez’den çıkardık” diye seviniyorlar. Davutoğlu o çok dramatik sesiyle şahlanıyor. Cizre’yi de Azez’in de temizlenmesi ne demekmiş görecekler. YPG’nin Azez’de kalma derdi yok hedefi kantonlarını birleştirmek ve emin adımlarla ilerliyorlar. Bölgede en meşru durumda olandır dünya da bunu dikkate alıyor, Türkiye akıl dışılığı dışında kimin itirazı olabilir ki?
Ankara patlamasından sonra yayın yasağı altında neler döndüğünü bilemiyoruz. Ertesi gün sorumlular bulundu YPG olduğunu açıklıyor Davutoğlu. İstemedikleri katliam sorumlularını bulamazlar, istediklerini iki dakikada bulurlar. Neden? Çünkü misliyle cevap verecekler.
Savaşa bahane aramadır bunun adı. Açık açık hayatlarımızla kumar oynuyorlar. Azez konusunda YPG defalarca tek bir kurşun atmadığını ilan etti. Ankara patlamasını gerekçe göstererek Suriye’de savaşın bahanesi yapacaklar.
Erdoğan başkanlık telaşının “oldu bitti” sürecinin bir malzemesi de Deniz Baykal oldu. Herkese düşman oldukları, gazetecilerden “vatan haini” yaptıkları şu dönemde kendilerine mis gibi “milli-yerli” muhalefet yaptılar. Ana muhalefette kalıp Davutoğlu’nun meclis grup toplantısında övdüğü yegane tür olarak tarihe geçti.
Bizim memleketin yabancısı olmadığı bir konu ihanet, daha halk tabiri ile döneklik. Hatta ne kadar zararlı bir madde olduğuna aldırmadan normal normal su gibi içilen bir konudur. Bir gün onu bir gün bunu diyenler el üstünde tutulur hayat boyu tutarlılığı seçmiş olanlara düşmanlık yapılır, hayret edersiniz. CHP’yi farklı bir kategoriye koyup kendini azade görenler, emin olunuz ki bu konu solda da böyle işler. Bu tabi ki o yapı için ayağını kurşunlamak anlamına gelmektedir. Acısı öyle veya örgütün zarar görmesinden çıkacaktır.
Baykal oldum olası statükoyu temsil etmiştir, 27 Nisan, 28 Şubat darbelerine tam destek olmuştur, başörtüsü yasağının mimarlarındandır vs vs. Hep sosyal demokrasi ile hiçbir alakası olmayan bir sağcılıkla ve statükoculukla tarihe geçmiştir. Bugün de kendisine en has statükoyu diktatörlüğü seçmiş olacak ki, CHP’den çıkan bir hayalet gibi sarayın savaşına onay veriyor. Yıllarca Alevilerden geçinmiş sözüm ona sosyal demokrat eski lidere bakınız o meşhur röportajda Sünni İslam’ı idealize etmeye çalışıyor.
Hepimizin bildiği nedenlerden CHP’de de buna ciddi tavır alacak kendisini ayıracak ciğer yoktur ona göre yapılanmamıştır. O da kendisini söylediklerine yakın görmektedir zahir.
Baykal gibilerden medet umup kendine başkanlık konusunda yama yapıyorsa bu yamalı bohçanın çok fazla ömrü yok demektir.