Gaziantep’deki can kayıpları büyük üzüntü yarattı.

Sorunların çözümsüzlüğünün nelere vardığının acı sonucu.

Sorunun kaynağı daha çok açığa çıktı. AKP’li siyasetçilerin her gittikleri yerde kafalarına taş yemesi yuhalanması boşuna değil.

Gaziantep’deki cenazelerde Beşir Atalay, İdris Naim Şahin’e atılan pet şişeler, büyüyen öfke, halkları tereddüt etmeden ateşe atan hükümet anlayışınadır.

Bu anlayışa göre biber gazı kaç insanın canına mal olmasına rağmen doğal-bitkisel. İdris Naim Şahin dileriz bu doğal kaynaktan kana kana içer de anlamış oluruz.

Öfke, gerilimi Suriye konusunda da Kürt sorununda da tırmandıran anlayışadır.

Tutuklamalar, işkencecilerle anlaşmalar, siyaset yasağı getirmeler, operasyonlar, biber gazı, coplar, meclisi boşaltmalar bugünkü tablonun baş müsebbibidir. Yönetenler baş aktörüdür.

***

Bu kadar ölüm haberi gelmesine rağmen büyük bir soğukkanlılıkla gerçek dışı açıklamalar yapılıyor. PKK yapmadım demesine rağmen önümüze PKK-Suriye işbirliği olarak sunuluyor.

Operasyon ve Suriye’ye saldırmanın nefes almadan gerekçesi aranıyor.

Bir yandan da Obama, Bush’un zamanında Irak’a yaptığı gibi Esad’a kimyasal silah uyarısı yapıyor.

Davutoğlu Suriye’deki saldırılarla parallelik olduğunu belirten açıklamalar yapıyor. Peki kim bu Suriye siyasetini tırmandıran? Kim halkını hangi tehlikeye soktuğunu düşünmeden restler çeken? Kim İran’a ayrı bir mezhep ayrımcılığı yapan? PYD’nin görüşme çağrılarına rağmen düşman siyasetini büyüten kim?

Bunların sonucunda bu ülkelerden intikam açıklamaları alan hükümet hangi hükümet olabilir?

AKP hükümeti.

***

Bölgede söz sahibi değiller. Bu büyük sorun onlar için. Her yerde köşe başlarını tutmuşlar, fakat Kürt illerinde değil.

Ezber yaptıkları iddiaları şu; Kürtler büyük baskı altında destek veriyor Kürt Hareketi’ne. Bu nedenle bugüne kadar Kürt kimliğini reddettikleri Kürt kardeşlerine sesleniyorlar. Seslenmek için İdris Naim Şahin’i Hakkari’ye gönderiyorlar.

Hiç akıl izan var mı acaba?

“Kürt vatandaşlarımız” diyorlar arkasından tutuklama, gaz, cop, ölüm. Üzerine İdris Naim Şahin.

Kendilerine verilen oylar yere göğe sığdırılamaz, Kürt illerindeki oylar baskı ve şiddet altında sahte oylar.

Sokakta aldığı tepki sadece Şahin’in kendisine değil tüm AKP cenahına yetmiştir büyük ihtimal.

***

Tüm medya kaynaklarını vergilerle, ihalelerle bağladıklarını zannediyorlar. Tutuklayarak, işlerinden ederek gazetecilerin kalemlerine engel olduklarını sanıyorlar.

Yanıldıklarını anlayınca tekrar İdris Naim Şahin formülü. Yazıları ağza tıkacakmış! Bakın siz şu işe!

Nerden gelmişler, nerede yaşıyorlar, nerede bunların akıl ve izanı?

Yasayla, tehditle, parayla, satın aldıkları medya ile tüm toplumu susturabileceklerini sanıyorlar.

***

Bülent Arınç ne yapıyor linç için çağrı yapıyor: “bu memleket sizi her gün gördüğünde ne yapacağını çok iyi biliyor” diyor.

Zaman zaman tabanına itidal çağrısı yapan MHP kadar bile değiller. Daha faşizan olmaktan, kırdırmaktan çekinmiyorlar. Arınç’a göre, kendi mesnetsiz açıklamalarıyla bir halk diğer halka saldırabilir birbirine her türlü kötülüğü yapabilir.

***

Hüseyin Aygün’ün açıklamalarına, BDP ve HPG’lilerin karşılaşmasına ateş püskürtülüyor. Neden? Aman kin nefret yüksek olsun ki kendileri çözemeyince halklar arası gerilim tırmansın.

Kin ve nefret düzeyi yüksekken, tüm kanallar ateş püskürenleri yayınlarken, ölüm haberleri gelmeye devam etti.

Ne yapmışlar? Görüşme olmuş, olamazmış. Büyük bir nefretle kınanması gerekirmiş kınanmamış.

Hani siz bir kaç sene önce demokratik çözümcüydünüz? Dialog gerekirse mümkün demiştiniz.

Demirel’den 12 Eylül dersleri aldınız değil mi? Dündür bugün bugündür.

Döndünüz döneli ölüm şehirleri, ölüm haberleri çoğaldı.

Peki Habur’dan gelişi organize eden 2009’da devletin ta kendisi değilmiydi? Oslo görüşmelerinde devlet her istediği ile görüşür diyerek dialog zemini için uğraşmıyormuydu?

Bugün halk tepkisini pet şişelerle veriyorsa yarın uyguladığı siyasetle çözümsüzlüğü dayatan AKP’yi de al aşağı edecektir.

Akılla izanla çözecek bir zemin ihtiyacı zorunlu ve daha mümkün hale gelecektir.

 

sibel Uzun/ sibel050104@gmail.com /22.08.2012