AKP Anayasa önerisini TBMM'ye sundu.
 
İlk dört maddeyi değerlendirmeyi bir başka yazımıza bırakıyoruz. Diğer partilerin de paket önerileri ile referandumda halk tarafından oylanması gündemde.
 
Bu yazıdaki konumuz AKP’nin tüm yetkileri başkanlık sistemi ile Tayyip Erdoğan'a devretme çabası, tek adam sistemi.
 
Meclisteki partilerden destek göremeyen AKP büyük bir övgüyle anlatmasına rağmen ara formüllerle önerisini değiştiriyor.
 
“Yarı” diyor, “Referanduma götürmem” diyor. Diyor da diyor. İşin içinden çıkamıyor.
 
İş ki Tayyip Erdoğan’ın yetkisi dolambaca girmesin de nasıl olursa olsun.
 
Bir kaç madde ile toparlamaya çalışalım mı?
 
AKP’nin başkanlık sisteminde Başkan silahlanmayı, bir başka ülkeye saldırmayı, enflasyonu, develüasyonu, zammı, atamaları, yüksek yargıyı, YÖK’ün her uygulamasını, Anayasa Mahkemesi’ni, olursa Başbakan’ı belirleyecek.  Meclisin denetim yetkisi ortadan kalkacak.
 
Yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanı’nı halk önümüzdeki sene seçecek.
 
Tayyip Erdoğan partisinin başkanı olarak tüzükleri nedeniyle seçilemeyecek.
 
Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı’nın şu andaki konumunu beğenmiyor. Meclisinde, yargının da, partisinin de, herşeyin üstünde bir makama oturmak istiyor.
 
On yıllar boyunca hep %50 oy AKP’nin alacağına inanıyorlar.
 
Farklı talepler, öneriler, sorunlar devlet yönetimine hiç bir biçimde yansımasın.
 
AKP’nin kafası hiç karışmasın istiyorlar.
 
AKP’nin hesapları şip şak. Zannediyor ki hep çoğunluğu temsil ederim. Kestirmeden otokrasi. Kestirmeden padişahlık.
 
Yav bu kadar da olmaz diyorsunuz değil mi?
 
Bu yüzden AKP’li olduğu anlaşılan 86 yaşında bir dedemiz Karaman’da AKP’li il başkanına feryat ederek böyle itiraz etmiş.
 
Yine AKP’lilerin hiç beklemediği, hiç hesaplamadığı, hiç ummadığı bir anda.
 
“Karşı çıkarım tabiki Cumhuriyet’i zor kurduk. Yüzyıllar sonra Osmanlı Devlet’inden kurtulduk. Ben başkanlık sistemine karşıyım” demiş.
 
Normalde bu itirazlara “Show yapıyorlar, saygısızlık yapıyorlar” diyen AKP’liler. 86 yaşındaki dedenin haklı öfkesine dil uzatamamış.
 
Yaşına hürmeten gençlere yaptıkları saygısızlığı ve şiddeti gösteremiyorlar. Uzatsa bile boşa düşüyor.
 
Çoğunluktan çok emin olan AKP’lilere işte cevap. Ağzına sağlık Kemal Dede!
 
Hep başka partilerin seçmenine seslenen AKP’nin seçmenlerine asıl şimdi biz sesleniyoruz.
 
-Karaman’daki Kemal Bayat dedemiz sizin önünüzü açsın. Hep beraber durduralım bu Başkanlık denen tek adamcılığı!
 
Hiç bir görüşü hiç bir sorunu devlet yönetimine taşımayan AKP anlayışına dur diyelim.
 
 
*
Başkanlık Turgut Özal’ın da Süleyman Demirel’in de uygulamak istediği bir sistemdi.
 
AKP’li Burhan Kuzu’da Turgut Özal’ın danışmanlığını yaptığından beri başkanlık sistemi için çalıştığını anlatıyor.
 
İkinci bir siyasete, koalisyon hükümetine bile karşı olduğunu anlatıyor.
 
Demek ki bu sağ siyaset darbe işleyişi üzerine eklenerek, tek adamla bu işi nasıl götürürüm hesaplarını hep yapmış. Bir Tayyip Erdoğan keşfi değil.
 
 
*
Ne demişler AKP’liler başka bu konuda:
 
Tayyip Erdoğan “Oligarşinin belini başkanlık sistemi kırar.”
 
Oligarşiye yanıp tutuşan ama oligarşi eleştirisi getiren yegâne Başbakan!
 
Bekir Bozdağ “Başkanlık sistemine geçilirse solcular da iktidar olabilir.”
 
Sayın Bozdağ sen sola düşmanmısın yoksa soldan çok mu korkuyorsun? İkisi de, değil mi?
 
Osman Can “Askeri vesayet başkanlık sisteminde kalkacak.”
 
Sayın Can askeri vesayete karşı çıkacaksan Kenan Evren’i yargılamayan mahkemelerle uğraşmalısın.
 
 
*
AKP’liler bir de her yerde “Teferruatlara takılmayalım” diyorlar.
 
Teferruat dedikleri bizim ekmeğimiz aşımız, yaşamımız.
 
AKP sussun teferruat konuşsun!