Yeni yıl geldi. Zamlar da geldi. Asgari ücrete 35 TL eklediler. Bir değerlendirelim hep beraber.

Diken üstündeyiz, daha nelere zam gelecek diye, zamlardan sonra ke semize giren parayı nasıl pay edeceğiz diye.
Azıcık artsa nelere harcayacağız; ama durmadan ertelemece.
Sigaraya, içkiye, arabaya, konut vergilerine zam geldi.
Doğalgaza zaten Ekim ayında zam gelmişti. Geçen sene doğalgaza ayda 100 TL ödediysek, bu sene 200 TLl ödüyoruz. Devamı gelecek görünüyor.
Zamları neden yapıyorlar  ve neden şimdi?
Devlet köşeye her sıkışınca hemen halkın sırtına yıkar yükünü. Kendi saçma kararlarının zararlı sonuçlarını da.
Devletin var olan borçlarını ödemesi için, bağımlısı olduğu dünyanın büyük ekonomilerine olan sözlerini yerine getirmek için, yarattığı ekonomik krizi halledebilmek gibi nedenleri var.
Bu nedenler mesela dış borçlar tamamen iptal edilerek ortadan kaldırılabilir. Mesela kendi ekonomimizi yönettiğimizde, üretimi planladığımızda ortadan kaldırılabilir.
Diyeceksiniz ki; "Efendim sigarayı bıraksınlar". Valla ben de katılıyorum size. Fakat bir sigara  tiryakisini emin olun böyle vazgeçiremezsiniz. Keşke vazgeçseler de daha da pahalansa sigara. Kaç zam yapıldı? Bugüne kadar bıraktılar mı? Koskoca Tekel’i özelleştirdiler, tütünün tadı bozuldu, bıraktılar mı? Gelin sevdiklerimize sigarayı bıraktırmanın başka yöntemlerini bulalım.
Devlet insanların sağlığını düşünüyorsa, işsiz kalanların “hali ne olacak?” derdine düşsün. Asgari ücretle çocuğuna “ne yedirecek?” derdine düşsün.
İşin başka bir yanı, sigara dışında birçok harç ve cezaya zam geldi. Konuttaki birtakım vergilere zam geldi.
Bir de zam oranı olarak ne olursa olsun yaygın olarak tüketilen bir kaleme devlet %25 zam yapıyor, daha allah bilir hangi kalemlere adım adım zam gelecek?
Kendilerini kurtarmak için özelleştirmeler yaparak binlerce tekel işçisini işinden ettikleri yetmiyormuş gibi sigara içen halkın sırtına zam yüklüyorlar.
Trafik cezalarını artırarak polis gücünü trafiğe yığacak. Trafik polisleri tahsidarlık yapan veznelere dönecek.
Kaçak sigara satışına yol açması başka birçok problemi beraberinde getirecek.
Zamların yılbaşından önce yapılacağı açıklanınca marketlerde sigarayı yılbaşından sonra pahalı satmak için saklayanlar olmuş. Bu para yüzünden her türlü ahlakı yerinden ediyorlar. Resmen insanı insanlıktan çıkarıyorlar.
Nerede dürüst esnaflık. Nerede bizim Kahraman Bakkallar?
12 Eylül öncesinde de yakıt saklayanlar yüzünden halkın açta,açıkta kaldığını unutmadık. Hafızalarımızda kazılı. Tefeciler Özal’ın zamları yüzünden neleri saklamadı ki? Halkımız tüp kuyruklarında ne eziyetler çekti.
Özal'ın, hiçbir zaman unutmadık, amansız bir şekilde memleketi zam yağmuruna tuttuğunu. Vatandaşla dalga geçer gibi hem yoksulluğa hem zamlara mecbur bıraktığnı.
Ev alacağım derdine düşenlere de ayrıca büyük vergi yükleri geldi.
Devlet bir çimdik asgari ücret veriyorsa kepçe ile vergilerden ve zamlardan cebimize göz dikti anlamına geliyor.
Asgari ücrete biliyorsunuz aylık 35 TL zam yaptılar. Devlet öderken %5,32 halk  öderken %25-30. Adalet bunun neresinde?
774 TL ile vatandaş kira ödeyecek, çocuk bakacak, çocuk okutacak...
Bir de zenginlere uygulanan vergi ve faizlere baksak neler çıkar neler? Her yede çok kuralcı devlet zengin, ince anlık şahsi kurallar geliştiriyor. Parası olana diyor ki “Paranı harcama, bankada kalsın onun kesintilerni düşürdüm.” Mevduata uygulanan stopaj oranı süre uzadıkça düşecek. Bankalar da  vadeli yatmış paraları değerlendirecekler.
Emekli vekillere yakın zamanda %42 zam yapılmıştı. Milletvekilleri 20.000 TL gibi maaş alıyorlar.
O zaman bu vekillere asgari ücret kadar verilsin, ortak oluşturacak bir fona kalan kısmı aktarılsın. Madem yoğun bir komisyon çalışması sonucunda bir insanın 774 TL ile yaşayabileceğine inanıyor. Herkesten önce hükümet vekillerinde denensin.
Zamlar halka, indirimler zengine.
Çok büyük maaş artışı milletvekilin, küçücük bir maaş artışı ücretli çalışana.
Bugün artık ücretli çalışanlar o kadar çoğaldı ki, bir ordu misali.
Ayrıca işsizler büyük bir orduya dönüşüyor.

Eninde sonunda bu ordu “işçiye ölüm  patrona af” çıkaran yasalara el koyacak.