Tezkere-bombardıman-misilleme, halk büyük korku İçinde

İşte %50 oy oranına sahip hükümdarlığa soyunmuş ama uzay çağını önüne koyan AKP meclisten kolayca savaş  tezkeresi kararını cebine koydu.

 

Her şey şip şak AKP için, her şey bir öyle bir böyle.

 

Hem “savaşa girerim” demek istiyor hem tezkere kararından sonra “göz dağı vermek istedim” diyor.

 

Hem 100.000 üzerinde sığınmacıyı Esad’a karşı bir koz olarak kullanıyor,

 

Muhaliflere her türlü lojistiği sağlıyor. Hem de sürekli inkar ediyor.

 

Hem büyük emperyalistlere göbekten bağlı hem de kenardan izleyen NATO’nun kendisini koruyacağını sanıyor.

 

Savaşa gidecek olan kendileri değil nasılsa ayrıca sınır boylarında oturan kendileri ve yakın akrabaları değil.

 

Halka valilik 50 tl vaad edip “gidin buralardan” demiş. Koruma önlemi işte bu kadar!

 

En son gelişme ile Rus yolcuların olduğu Suriye uçağı zorla indirdik içinden çıkan malzemeleri alı koyduk.

 

Bakalım Rusya ile nasıl bir yol ayrımına gireceğiz. Bakalım hangi sınır köylerinden bomba yemeye devam edeceğiz.

 

“Teröristlere” ağlamak

Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in “teröriste ağlamak insanlık gereğidir” açklamalarına olumlu tepkiler daha fazla, neden? Çünkü artık ölümlerin durmasını herkes istiyor. Hele hele kolluk kuvvetlerinden kalkıp biri böyle bir laf edince hükümetin en üst mertebesi bile bir öyle bir böyle diyerek heyecanlanıyor. Arınç’tan tam destek Başbakan’dan tersi açıklama geliyor.

 

Asker anası da gerilla anası da evladının kurtulması için aklı başında bir çözümü bekliyor.

 

İnsan olan diye başlayınca söze herkes umutlanıyor.

 

Alex futbolun hakkını verdi ama

Memleket siyaseti futbolu da heba etti. Alex gibi futbolcuyu heba etti.

 

Giderken bile bunca mütevazi kaç maçın kaç golün hakkını veren Alex’in suçu oturma sitiliymiş.

 

Alex’in bilen futbol izleyicisi inanmadı.

Asıl suçu Fenerbahçe yi sürükleyen bir anlayış yaratması hem de bileğinin hakkı ile.

 

Yok arkadaş bu memlekette bileğinin hakkı ile futbol bile haram ediliyor.

 

Ne siyaset ne futbol bu yönetenlerin eline bırakılmaz.

 

Nevin Yıldırım da serbest bırakılmalıdır

Defalarca koruma talep eden fakat savcılıktan yanıt alamayan Nafiye Kaçmaz tıpkı Nevin Yldırım gibi kendisine defalarca zorla tecavüz eden Ali Kalkan’ı öldürdü.

 

Mahkeme Nafi’ye Kaçmaz’In beraatine karar verdi. Meşru müdafaa gerekçesiyle.

 

Kadınlar yaşam hakkı için her yola başvururken devlet nerede?

 

O zaman bu durumdaki tüm kadınları önünüze Koyun Nevin Yıldırım’ı da serbest bırakın.

 

Sizi paralarınızı aile programlarınıza yatırırken, kadınlar tecavüze uğruyor yaşamları ellerinden alınıyor.

 

Kadınları korumaya, katillere ve tecavüzcülere ağır cezalar vermeye ayarlamıyorsunuz programlarınızı.

 

Kadın katillerine ağır ceza vermeyerek uyduruk aileyi koruma projeleri yaptığını açıklayan hükümete cevabı kızlarını kaybeden aileler veriyor. “Biz daha nasıl aile olalım?”

 

Durmadan erkeklerin de bakanlığı olduğu konusunda baskılar aldığını söyleyen Fatma Şahin işte dediğimize geliyorsunuz. O zaman kurun Kadın Bakanlığı’nı ayırın Sosyal Politikalar alanını bu tutarsızlıktan da kurtulun.