Hepimizin başı sağolsun. Dağlıca’da hayatını kaybeden askerler bizim kardeşlerimiz. Iğdır’da ölen polisler emekçilerin evlatları.  Bu halkın çocukları. Burhan Kuzu veya Erdoğan’ın ne kardeşi  ne yakını ne de çocukları, bizim çocuklarımız.

İstanbul’da Kürtçe konuştuğu için faşitler tarafından öldürülen  Sedat Akbaş da bizim kardeşimiz.

Cizre’de henüz çocuk olan Cemile’nin cansız bedeni üç gün derin dondurucuda bekletiliyor. Cizre’de sokağa çıkma yasağı var. Aile korkularından dışarıya çıkamıyor ve Cemile defnedilemiyor. Bu küçücük kız çocuğu hepimizin kızı ve kardeşi. Başımız sağolsun, sevgili Kürt kardeşim.

***

Erdoğan’ın demecini istedikleri gibi vermedikleri için Hürriyet Gazetesi’ne saldıranların başında AKP taze milletvekili Abdürrahim Boynukalın var. 1 Kasım seçim sonuçları ne olursa olsun, “Seni başkan yaptıracağız” diyor. Malumun ilamı.

Davutoğlu’nun, PKK ile ilgili konuşurken kelimeleri hecelere bölerek vurgu yapması güya güçlü olduğunu gösteriyor. Bu ne acz...

Erdoğan, en açık haliyle ya 400 milletvekili  ya benden sonrası tufan  açıklamaları yapıyor. Daha ne desin, kısa ve net.

HDP ilçe örgütleri basılıyor, faşistler  yürüyüş yapıyorlar. İç savaş sesleri batıya ulaşıyor.

“Birileri düğmeye bastı”  komplo teorisini pek sevmem ama Erdoğan son sürat iç savaş için düğmeye basmaya devam ediyor,  sonu nereye varacak kendisi de bilemiyor.

İçişleri Bakanı Selami Altınok  1994 yılı devlet politikasıyla konuşmaya devam ediyor. “ Tek bir terörist kalmayıncaya kadar öldürmeye devam edeceğiz.”  İyi,  sen bu akılla devam et fakat küçük bir fark var,  memlekette %13 oy var, yıl 2015. Faşist fikirlerinin hükmü yok şimdi.

***

Kimsenin aklı almıyor di mi?

Çözüm süreci dediğimiz zamanlar da bu acıları ne güzel yaşamıyorduk. Kimsenin çocuğu ölmüyordu.  Demokrasi gereği seçimler yapılıyordu. AKP’nin  oyları hep yükseliyordu. Kimse itiraz etmiyordu, “hallklarımızın teveccühü” diyordu. 7 Haziran seçim sonuçları sebep oldu yaşadığımız acılara. Gerçek bu.

PKK durup dururken neden ateşkesi bozsun?  AKP’nin dediği gibİ PKK’nin siyasi uzantısı olan HDP barajı darmaduman etmiş, yetmemiş ilk kez batıdan, ordan, burdan oy almış %13 olmuş. Kendi mücadelesini demokrasi zemininde başarmış ve meclise girmiş. Neden her durumda kendine faydası olan bu tabloyu parçalasın ve daha beter bir mücadelenin içine girsin? PKK,  Türkleri bu memleketten sürmeyi ve katliam yapmayı düşünemeyeceğine göre, neden kendini , Kürtleri ataşe atsın?

Azıcık muhakeme aklı olan herkes bu planı PKK’nin yapmadığını anlar. Askerlerin, Kürt Halkı’nın vebali Erdoğan’ın üstünedir.

AKP yalan söylüyor, sevgili okur. Erdoğan bir katil. Bakmayın siz televizyonların savaş naraları atmasına, faşistlerin puslu havalarda meydana çıkmalarına. Halklarımız biliyor, neyin ne olduğunu. Büyük bir metanetle Kürt Halkı her acısını sineye çekiyor, barış demeye devam ediyor. Türk Halkı da sabırla hesap gününün gelmesini bekliyor. Boşuna Erdoğan, bizleri daha duyarlı olmaya, elimizi taşın altına koymaya ve “karakterli babalar” olmaya davet etmiyor. Toplum, Erdoğan’ın istediği gibi hareket etmeyeceğini seçimlerde bir kez daha tasdik edecek  ve o yine başkan olamayacak.

AKP,  kendi tezgahladığı seçimi 1 Kasım’ da yapmak istiyorsa ateşkes demek zorunda. Demezse iç savaş çıksın ister.

Barış mitinginde Türk ve Kürt anne elele topluma barış dedi. Toplum bunları görüyor.  Barışı savaşarak kazanacağız belliki. Bundan daha onurlu vazife yoktur.

fadiktemizyurek@gmail.com