Büyük insanlık kötülüklere karşı hep direndi. Ve kazandı.

İnsanlığın belki de tek elması. Camı yalnızca elmas keser.

Tarihsellik ve diyalektik bilinci için insanlığın çok kıymetli buluşçusu Marks’a selam olsun.

Bu bilimsellik ışığından hiç vazgeçmeyen uygulayıcısı Lenin’e de minnettarız.

Gün oldu,  devran döndü ve halk hesap sordu.  Muhataplar tahmin ettiğiniz şahıslar;

Artık cumhurun başkanı sıfatını asla taşıyamayacak kadar pespaye olan Erdoğan.

Başbakan olmayan ama bir oyun çocuğu olan ve her yaptığı saçmalığı oyun sanan çocuk Davutoğlu.

Koca koca yaşa-başa sahip fakat memleketin yüz karası AKP milletvekilleri.

Yıllarca faşizmden beslenen, ortalık biraz durulunca yeniden hortlatmaya kalkışan Bahçeli.

***

AKP’nin iç savaşını yeterli görmeyip, askerin iç savaşı yönetmesini arzulayan Bahçeli, sıkıyönetim istiyor. Çözüm sürecinde ölümler durmuştu. AKP, yeniden başlattı, MHP bu durumdan hiç haz etmiyor, daha çok asker ölsün Türkün gücü görülsün hayali kuruyor.

Barış istemiyor. Ağzı ile söylüyor, çözüm süreci bitsin. Meali, cenazeler gelmeye devam etsin, ne var ki, Türk değil miyiz, Türkiye vatandaşı ne demek, Türk vatandaşı, attırmayın tepemin tasını demecini açın okuyun, Oktay Vural yaptı.

Davutoğlu da çok cibilliyetsizmiş hakikaten.

Milletin gözünün önünde olan olayları hiç öyle değilmiş gibi televizyonlardan kendinin bile yabancılaştığı tuhaf seslerle anlatıyor ya insanın midesi kaldırmıyor.

Neymiş efendim, HDP’ye mahkûm ettikleri için CHP ve MHP’ye teessüflerini bildiriyormuş.

Neresinden tutsan elinde kalıyor. Ne CHP’nin ne de MHP’nin koalisyon önerilerini kabul etmedin. Senin fikirleri varsa onların da var. Olmaz memleketin en akıllısı, en uzun boylusu, en iyi top oynayanı, en peygamber ayarında olanı Erdoğan varken haşa kim şirk koşabilir, Allah’ın izniyle hepsini tek geçer.

Çocuklar bile otoriteden hem korkar hem bildiğini yapmaktan asla vaz geçmez. Hanidiyse Erdoğan’a rahmet okutacak, bu kadar yapış yapış cellat aşkı da olmaz ki be kardeşim?

***

Tekrar seçim demeyi tercih ediyormuş, Erdoğan. Niye, aklınız başına geldi mi, diyebilmek için.

Tekrar edilsin ki seçimler aynı hatalar bir daha tekrarlanmasın, akıllı- uslu seçimimizi yapalım, AKP’ yi tek başına hükümet eyleyelim, Erdoğan’ da başımıza başkan edelim. Bu da bir fikirdi ama millet AKP’ yi hükümet yapmadı, olmadı, n’apalım, bizim suçumuz ne bu seçimlerde. Yine yapıldığında yine AKP hükümet olamayacak ve yine insanlar kendi bildikleri gibi yapacaklar. Erdoğan valla öyle olacak büyük ihtimal senin AKP oy kaybedecek. Bu da bir fikir ama seçimlere kadar sağ kalırsak tabii.

Konuştuğumuz şey “ne demek yeniden seçim” değil, ölmez de sağ kalırsak seçimlerde olur, demek oluyor. Halimize bakar mısınız, ağız tadıyla mücadele bile edemiyorsun, adam askerleri savaşa sürüyor, bizleri ölümle terbiye etmeyi düşünüyor.

***

Yarbay, kardeşinin tabutu başında barış isteyen,  bu ölümlerin Erdoğan’ın yüzünden olduğunu söyleyince yer yerinden oynadı. Bizim memlekette askerin 12 Eylül darbesinden sonra savaşa karşı çıkmaları, istifa etmeleri pek olmadı. Asker rütbeli birinin hele de neden şimdi savaş başladı demesini Bahçeli, Davutoğlu, Erdoğan yadırgadı. Televizyoncular, facebookcular, twittercılar, solcular, Kürtler, Türkler, yani bizler çok beğendik. Yarbay gibi düşünüyoruz.

Şimdi Yarbayın elmas gibi laflarını, halka hesap vermeleri için eyleme geçirme zamanı.

fadiktemizyurek@gmail.com