MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “şerefsiz” açıklamaları hayli gündem oldu. Erkek egemen ve bir Türk olan Bahçeli’nin HDP’ ye oy verenleri“şeref” üzerinden tartışması pek şaşırtıcı değil. Tam tamına MHP kafası, ırkçı ve gerici. Bu fikir üzerine tartışmaya girmeye bile değmez. Kem söz sahibine aittir.
Ama beni şaşırtan başka bir durum var. Ne zamandan beri zenginleri eleştirir oldu Bahçeli? Yalılarda oturanlar, mersedesten aşağı arabaya binmeyenler, haraç kesenler, büyük mafya işlerini yapanlar en çok senin tabanın değiller miydi? Ne zamandır, fakir- zengin farkını fark ettin ve seçmenleri sınflara bölmeye başladın? Tüm sınıfsal katmanları “Türk” olup olmamaya göre ayıran, geçtim parayı- pulu, en küçük demokrasi adımına bile ayak direyen MHP, şimdi başımıza zengin düşmanı kesiliyor, güya.
Açsan baksan parti programına gelir dağılımı ile ilgili yoksullar lehine en ufak bir madde var mıdır? Seçimlerden seçime mecburen fakirler aklına geliyor. Çok değil bu seçimlerde millet ücretleri konuşur olunca, asgari ücreti 1.400 TL yapacağız diyebildi, sanki kendi cebinden ödüyor, cimriliğe bakar mısın?
Neymiş, gerçekçi olmak lazımmış, daha fazla ücret verilemezmiş. Zenginden daha fazla vergi alacağım dese ya, vergi kaçıramayacaklar artık desene. Bahçeli ve MHP içinırk güzellemesinden gayri siyaset yok nihayetinde.
Bahçeli, Kürtlere oy verdiler diye en faşist kafayla bazı zenginlerle arayı bozdu, yoksa gram umurunda değil, yalılarda kimlerin nasıl oturduğu, ne yediği, içtiği.
MHP, mecliste araştırma komisyonu kurulmasına red oyu verdi. Suruç’ta gencecik devrimcilerin kimler tarafından öldürüldüğü açığa çıksın istemedi. Erdoğan’ı akladı, Ergenekon’u korudu, AKP ile yanyana düştü. Hani hırsızdan hesap soracaktı? Hani Erdoğan’ı yüce divana gönderecekti? Hani bakanlar yargılanacaktı? Hepsi unutuldu gitti. Çıkarlar ortaklaştı çünkü. Bahçeli, bizim vekillerimizi mecliste görmeye tahammül edemiyor; Erdoğan, HDP barajın altında kalırsa 400 milletvekilini kazanacağını düşünüyor. İşte sevgili okur, ırkçılık ve diktatörlük hayali demokrasi adına ne varsa hepsini yok ediyor. Savaş çıkarıyorlar, çocuklarımızın ölmesini kahramanlıktan sayıyorlar, meclisi çalışamaz hale getiriyorlar. Cürete bakar mısınız? Seçtiğimiz temsilcilerimizi yok saymak istiyorlar, beğenmediğimiz parlementer rejimi canımız pahasına savunur hale getiriyorlar.
Peki ne yapmalı? MHP’ nin de gerçek niyeti ortalığa saçıldığına göre, kendi tabanı da Bahçeli’nin esip- gürlemesinin yalandan olduğunu anladığına göre bizler ne yapmalıyız?
Barış demeliyiz, kanımızın son damlasına kadar milletvekillerimizi savunmalıyız, HDP’nin barış çağrılarına yanıt vermeliyiz, bu kan emicilere teslim olmamalıyız.
Onlar hemen birleşiverdiler, hiç sorun görmediler, iç savaşta anlaştılar. Biz de birarada olmalıyız.Biz de barışta anlaşmalı ve ısrar etmeliyiz. CHP ile görüşmeleri sürdürmeliyiz, olası bir erken seçimde ittifak halinde olmayı değerlendirmeliyiz. Meclisin çalışması için HDP, barıştan yana olanları,sosyal demokratları, “canım bu vatana feda olsun” demeyen toplumu biraraya getirmeli, getirmeliyiz. Yalnızca Facebook’tan, Twitter’dan yazmak yetmez, yerimizden kalkmalıyız, eylemine gitmeliyiz.
Bu memleketi ırkçılara ve Erdoğan’a bırakmayacak kadar gücümüz var, % 13 oyumuz var. Toplum bizden yana, çocuklar ölsün istemiyor, savaş istemiyor. Erken seçim tehdidi de sökmeyecek, görecekler. Gün bu gündür, ya savaş ya barış.
fadiktemizyurek@gmail.com