Yunanistan iflas ediyor. Bankalar kapanıyor. Uluslararası Para  Fonu (IMF) ve  Avrupa Birliği kapılarını kapattı.

Yunanistan başbakanı Alexis Tsipras (Çipras)  halkına referandum önerdi.

Yanıbaşımızda olan komşumuz Yunanistan’ da neler oluyor, yakından bakmaya çalışalım:

1. Yunanistan’daki ekonomik çöküş Yunanlı İşçilerin tembelliği veya az çalışma saatleri değil, Avrupa ve dünya kapitalizminin kapsamlı krizinin keskin bir ifadesidir.Bunun etkisi Yunanlı  emekçileri için yıkıcıdır. Milyonlarca insan güvencesiz ve yarı zamanlı çalışmaya sürükleniyor.İşsizliğin arttığı ücretlerin düştüğü sonu belirsiz bir zamana giriliyor.

Krizden çıkmak için önerilen her yol, yakın gelecekteki daha derin krizlerin koşullarını hazırlamaktadır.Güya  "kurtarma paketi" olarak Yunanistan’a ödenmiş olan bütün para, doğrudan bu ülkenin en büyük zenginlerinin kasalarına gitmiştir Bu, toplumun  temel gereksinimleri ile kapitalist Avrupa’nın kurumları arasındaki uzlaşmaz çelişkide yatan toplumsal gerilimleri yansıtmaktadır.

Daha fazla özveri yönündeki çağrıların kabul edilmesi olanaksız hale gelmiştir. Kemer sıkmaya karşı kitlesel işçi sınıfı muhalefeti Avrupa çapında yükseliyor. Bu, yalnızca Yunanistan seçimlerinde değil İspanya, Portekiz ve İtalya’ daki seçmenlerin kemer sıkma politikalarına karşı yapılan mitinglerle de ifade edilmiştir.

2. Almanya Başbakanı Merkel, ya borcunuzu ödersiniz ya da Avrupa Birliği’nden çıkarsınız dedi ama bu rest o kadar gerçek değil. Avrupa  Birliğin’den Yunanistan’ın atılması pek mümkün degil, zira Avrupa Birliği’ne maliyeti Yunanistan’ın borçlarından daha fazla olacaktır. Öte yandan Yunanistan’ın Avro bölgesinden çıkması, İspanya, Portekiz ve İtalya gibi çöküşün eşiğindeki çok daha büyük ekonomilerin çökmesini kaçınılmaz biçimde hızlandıracaktır.

3.Çipras, halka sormaya karar verdi. Yapılacak en doğru siyasi adımdır. Emperyalizme direniyor. Dize de getirebilir,çözüm masasından kalkmıyor ama eğilmiyor da. Müzakereye  evet, müdaheleye hayır diyor. Yunan Halkı’nın 1.6milyar Avro ödemesi ya da ödememesi arasında dağlar kadar fark var. Öderse, Avrupa Birliği’nin egemenliğini kabul etmek demek olacak, “ hayır” derse ben sana mahkum değilim, yeni bir tarihi sınıyorum demiş olacak.

Çipras, halkına “ hayır” de, diyor. Avrupa, bizi tehdit ederek yeni bir siyaseti, bir umudu yok etmek istiyor diyor.

Referandumdan büyük ihtimal, Avrupa esas biz seni istemiyoruz çıkacak. Halk Çipras’ın yanında oy verdiği, seçtiği partiyi destekliyor, beni bu yamyamlara yedirme, ben seninleyim, korkma diyor.

Ekonomik, demokratik,siyasi gelişmeler bizden yana. Komşumuz böyle, solcu. Biz en az komşumuz kadar güçlüyüz. AKP’yi onun bile beklemediği oranda gerilettik ve genel olarak bizsolcu ların  HDP’nin barajı aşmasında katkısı oldu. Bu tarih hep böyle gidecek değil ya. Suriye’ye girmek isteyen AKP, Yunanistan’ı dize getirmeye çalışan emperyalistler de elbette yenileceklerdi, bu zamanda  en azından ip uçlarını görüyoruz. Çipras’ın yanındayız, HDP’nin yanındayız, umudun  düşmanlarını yeneceğiz.

Fadik Temizyürek

30.06.2015

fadiktemizyurek@gmail.com