Seçimler bitti. HDP barajı aştı ve seksen milletvekili ile meclise girdi. İşte budur. Sevincimiz büyük, kıvancımız yüksek. Gezi gibi bir şey bu başarı, uğraştık didindik ve seni başkan yaptırmadık Erdoğan. Az kısmet olur, mücadele ve galip gelme bizim tarihimizde. Son yıllarda çok ağır geçiyor, bedeller de ödüyoruz ama hiç kaybetmedik. Türkiye toplumu olarak bir olduğumuzda kazanıyoruz, hep beraber olmaya karar verdiğimizde Gezi oluyor, seçimlerde HDP barajları yıkıyor.

***
Diyarbakır’da seçimlerden iki gün önce halkın ortasında bombalar patlatıldı, insanlar öldü, kolları , bacakları koptu. Toplum ilk kez en sağcısı bile bu kadarı da fazla insanları öldürüyorsun göz göre göre, olmaz dedi. Böylesine acı bir günde mitinge gelen halkı sağduyuya davet eden ağladığı halde sükunetle sakin olmayı telkin eden Selahattin Demirtaş’a verilen tüm emekler annesinin ak sütü gibi helal olsun.
***
Topluma güvenmek lazım, işte gördük, Türkiye toplumu bir Kürt partisini seçti, tamam, sana iknayım, iyi birine benziyorsun, çok canımı sıkıyorsun ama adaletim ve vicdanım senden yana, sana bir şans vereceğim dedi ve dediğini yaptı. Erdoğan’a da böyle demişti, destekledi, bu sefer değilse bir sonrakinde olacak, beni mahçup etmeyecek dedi. Ama nafile Erdoğan en kötü kalpli çocuk oldu, sürekli üzdü ve arsızca hep sevilmek istedi. Toplum, sen nerden geldiğini unuttun, kendini dev aynasında görmeye başladın, sürekli suistimal ediyorsun her iyi şeyi, ezmene izin vermeyeceğim, sana haddini bildirmenin vakti geldi dedi ve dediği gibi yaptı.
***
Eğer HDP’ye oy vermeseydim toplumun yüzüne nasıl bakacaktım diye düşünüyorum. Solculukla hiç alakası olmayan, Kürtlerden haz etmeyen hatta Türk fakirlerinin cahilliğinden ölesiye nefret eden orta sınıf bile HDP diyorken bizim cenahın çuval ağzı açması affedilir gibi olmazdı. Ama böyle yapan sol örgütler oldu. Farklı gerekçelerle olsa ne olur, toplum AKP’ yi ve Erdoğan’ı cezalandırmak istediği halde bazılarının HDP olmasın da ne olursa olsun demesi ne toplumla ne de solculukla alakalıdır. Düz ulusalcılık ve Lenin’den bi haber olmak istemek demektir. Şükürler olsun ki toplumdan korkmayan ve nefret etmeyen bir örgütün üyesiyim. Bu halktan bir cacık olmaz diyen örgüt ve halk düşmanlarına ders olsun. HDP barajı geçerse AKP ile anlaşır saçma fikrinde olanlar kendi a-politikliğinden utansınlar. Siyasetin bu kadar tutarsız olamayacağını, burjuva siyasetinin dahi ilkeleri olduğunu kabul etmek istemeyenler hayattaki en iradesiz ve prensipsizler topluluğu olmasın?
***
Şimdi ne olacak? Erdoğan süresi bitinceye kadar makul cumhurbaşkanı olmak zorunda kalacak. Başkan olamadım diye hırsından ve üzüntüsünden bir yerine inme inmezse. Davutoğlu, gerçek bir başbakan olmak mecburiyetinde kalacak ve ona iyi gelecek, ruh sağlığı daha da bozulmayacak. Akdoğan, aklını başına devşirecek, şımarık çocuk muamelesinin kendini bitirdiğini kuş beynine abileri zorla sokacak, Bülent Arınç ve yaşdaşları bizim zamanımızda böyle miydi azizim ağıtları yakarak uzaktan müdahil olmak isteyecekler. “Bir zamanlar kartaldı” olacaklar ve hikaye böyle bitecek. Emin olun her şey çok güzel olacak. Hiçbir şey dünden daha kötü olamaz. Erdoğan başkan olamayacağını anladı, toplum HDP’ ye "Yanındayım, yalnız değilsin." dedi, televizyonlar "Demokrasi kazandı, oh olsun AKP’ ye” dedi, daha ne olsun? Halkımız yapacağını yaptı, gözlerimizden öptü, şimdi sıra bizde. Yürüyeceğiz celladın üstüne üstüne.
Fadik Temizyürek
Pazartesi, 08.06.2015
fadiktemizyurek@gmail.com