Seçimlere az kaldı. Biz seçimleri çok severiz. Önemseriz. Sabahın erken saatinde gider oy kullanırız. Yabancı memleketlere benzemeyiz. Nerdeyse oy kullanma oranı yüzde doksan olur.


 Siyaseti seven bir toplumuz. Şükürler olsun. Sandık başında herkes hür iradesiyle  ne isterse onu yapar. Demokrasinin en gelişmiş , en modern vechesi olan sandık bizim memlekette çok yerleşiktir.


Halk ben sana bunların hesabını sana soracağım der sandıkta.Veya oyum sana, sana şans vermeye devam ediyorum der. Ne kadar siyasi. Ucunda para yok, ikbal yok. Hür irade var. Akıl var.


 Demokratik hakların alınmasında pek oralı olmayan toplum, memleketi kimlerin yöneteciğine çok dikkat kesiliyor ve minim yanılmadan seçmek istediğini seçiyor. Tam bir demokrasi dersi veriyor, bulut kafalara.


Şimdi AKP’yi seçen toplum nasıl demokratik olur, yok artık demeyin. Şaşırıp şeytana uymayın. Bilirsiniz sandıktan mağlup çıkan partiler hiç bir zaman siz ne biçim insanlarsınız, ben sizlere neler vadetmiştim, beni seçmediniz, Allah da belanızı versin demez. Milletimizin yüce takdiridir, der.Hiç bir siyasi parti oyunu almak istediği insanlara Aziz Nesin gibi saçmalayamaz. Sizin yüzde sekseniniz aptal diyemez. Neden, çünkü siyasi parti kurar, siyaset yapar, hasamet yapmaz. Siyaset sorumluluk ister. Bir kaç yıl evvel yine seçimlerden sonra Deniz Baykal buna benzer laflar etmişti de yıllarca halk Deniz Baykal’ı affetmedi. Kendi partisi de dahil.


İnsan toplulukları öyle kolayına kandırılamaz.


AKP’ye de oy verse mutlaka toplumun bir bildiği vardır. ANAP’da kendi döneminde pek havalı bir hükümetti, Semra Özal asla yenilmez sanılırdı. N’oldu, şimdi seçimlerde esamesi bile okunmuyor. Toplumun teveccühü diyebilir miyiz, Anavatan Partisi’nin akıbetine. Binlerce kez evet.


Ne var ki seçimlerin ne önemi var diyen bizim dumanlı kafalar,toplumun armut kafa olmadığını kabul edemiyorlar. En alakasız bir insan kadar bile sorumluluk duymuyorlar. Bizimkiler çok kafalı ya, sabah kalkıp, oy kullanmayı bile zul görüyorlar. Manalı bulmuyorlar. Niye, halk satılmış, bunlardan bir şey olmaz.


Buyur cancazım, azıcık ta sen yap, halka doğru yolu göster. Biraz da sen anlamayan insanlara  o muhteşem fikirlerini anlat.


E ama sen bizim en bilmeyenimiz kadar bile zahmete girip, memlekete dair parmağını  bile oynatmıyorsun.
Ne zaman halk bir konuya odaklanmışsa sen oradan koşarak uzaklaşıyorsun. Kendi saçma karanlığında debelenip duruyorsun, sonra da belki de sen ruhunu satıyorsun, kimbilir?


Neyseki, ölürüm de seçim, iradedir, siyasettir  demem diyenler, siyasetin toplumla olacağına nihayet kani oldu da bu arkadaşlar biraz daha zayıfladı.


Siz siz olun sebepsiz radikallerden olmayın.


 Her konuda muhteşem fikirleri olduğunu sanan narsist hastalıklara yakalanmayın.


Ben siyaset konuşmam, pek sevmem demeyin.


Al birini vur ötekine, hepsi aynı, çıkar peşinde deliliğini matah bir şey sanmayın.


Şiir okumak lazım, yakamozu bilir misin azizim, sohbetlerini gülünç bulun.


Herşeye karşıyım abi, taş taş üstünde kalmamalı, yıkılmalı tüm ideolojiler  çocukluğunu şiddetle eleştirin.


Toplumun aklı ile şakalaşmayın.


Çarpılırsınız.


Fadik Temizyürek
fadiktemizyurek@gmail.com