İyi insanlar bu dünyadan erken göçer derler. Ölümü yakıştırmadıkları için sevdiklerine böyle hissedilir  herhalde. Ölümün yaşı yoktur ama gencecik insanların ölümü daha bir acıdır.

Sevgili öğretmenim, sen de gençtin. Bilimle uğraşıyordun, öğrencilerine matematiği sevdiriyordun. Sessiz sakindi diyorlar senin için. Kimseye zararı yoktu. Gerçekten kimseye zararın olmadan gittin, ölümüne sebep olan valiye de sessiz kaldın.

Sevgili öğretmenim, yerinde rahat uyu. Seni tanımayan herkes senin iyi olduğuna inandı, saygıyla sonsuzluğa uğurladı.

Senin öğrencilerin mutlaka o kitapları okuyacaklar, senin gibi olacaklar ve başka çocuklar senin filmini yapacaklar. Filmde vali tüm zamanlarda kötülüğün, sen iyiliğin timsali olacaksın, şimdi olduğu gibi. Başka zamanlarda başka insanlar da senin için gözyaşı dökecekler. Bizim gibi onlarda “ iyiler ” hiç bir zaman kaybetmez diyecekler.

Sevgili öğretmenim, kötüler hiç bir zaman kahraman olamazlar. İşte o çocuklar senin o güzel kalbini anlatacaklar.

***

Erdoğan teröriste terörist denir diyor. Bizden çalmış  yine. Biz hırsıza hırsız denir diyoruz ya. Sakın Erdoğan eksik kalmasın, paniğe kapılıyor adam laf yetiştiremediğinde bizlere, valla.

Terörist demek şöyle dursun “Biz de sizi seviyoruz” diyor halk, öldürülen gencecik devrimcilere. Devrimcilerle öğretmenin hikayesi ne kadar benziyor, aynı kökten geliyor ağacın dalı misali.

 Cumhurbaşkanı ile de vali katil olmaları bakımından çok benziyor birbirlerine.

***

Avukatların aranması meselesi Erdoğan’ın birinci konusu oldu bu günlerde. Üst araması ile ilgili şimdiki hal avukatlar sert çıkabiliyor güvenlik görevlilerine.  Adliyelerde bayağı kuvvetli eylemler yapabiliyorlar. Yasalara göre diye bir başlıyor avukatlar bağırıp çağırmaya susturabilene aşkolsun. Çok etkili oluyor tabii toplum dikkatle izliyor avukatları ve avukatlar kazanıyor. Kendi lehlerine anlaşıyorlar savcıyla.

Erdoğan şimdi pek müdahele edemiyor ya bu duruma, deli oluyor, deli.

***

Seçimi kazanan rektörü atamayan Erdoğan kendine biat eden rektörü atayınca İstanbul Üniversitesi öğrencileri ayağa kalktı. Senin rektörünü tanımıyoruz dediler.  Forumlar yaptılar, yandaş  rektör istifa dediler.  Cesaretlice afişlerini astılar, cesaretlice diyorum zira geçen hafta  afişlerini yırtan polisler bununla yetinmemiş  afişlerini korumak için  set olan gençleri yerlerde sürüklemiş bir öğrencinin kolunu kırmıştı.

Öğrenciler, Halil Serkan Öz öğretmene benzemiyor mu?  Polisler de  valiye..

Toplum üniversite öğrencilerine de dikkat kesiliyor.

***

Boşanmak istediği için kocası tarafından ayağından kurşunlanan kadın kardeşimiz beklemediği halde hakimin boşamasına çok şaşırdı ve sevindi. Arkadaşlarına twitterdan şöyle yazıyordu: Karıncanın hikayesi. Kadın katillerine müebbet hapis cezası için çabalayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun eylemine  destek ver.

Koca, Erdoğan’a ne kadar da benziyor, aynı ağacın dalları misali.

Kadın kardeşimiz de üniversite öğrencilerine benzemiyor mu?

Kendilerinden gayrı başkaları için de çabalayanların öyküsü dilden dile dolaşır, güzel kalpleri efsaneleşir.

Fadik Temizyürek                                                                                             Perşembe,09.04.2015                                                                    

fadiktemizyurek@gmail.com