Hakan Öztürk / hakanozturk1871@gmail.com / 2015.08.11

Tayyip Erdoğan’ın mevcut durumdan başarıyla çıkması mümkün mü?

Bence değil.

Doksanlarda Erdoğan’ın yapmak istediği her şey fazla fazla yapıldı. Çiller’in hakkında bile yolsuzluk, ülkeyi IŞİD gibi unsurlara açma, silah kaçakçılığı gibi suçlamalar yoktu.

Doksanlardakiler dahi, uyguladıkları hunharca şiddet metotlarını Kürt hareketini bastırmak amacıyla ve buna inanarak yapıyorlardı. Çok ağır birbaskı yaratırsak Kürtleri engelleyebiliriz düşüncesiydi esas olan.. Elbette ki sonuna kadar yanlıştı ama durum buydu.

Şimdi durum bu değil.

*

Erdoğan uygulattırdığı şiddeti Kürt hareketiyle mücadele amacıyla yapmıyor. Erdoğan bir gram bile buna inanmıyor.

Kandil Dağı’nı bombalamakla hiçbir sonuç alınmadığını biliyor.

Tutuklama dalgalarının mücadele edenleri tamamıyla sindiremediğini biliyor.

Bütün yasaklama çabalarının er geç aşıldığını biliyor.

IŞİD’le mücadele edilmesi konusuna ise, şuna kalıbımı basarım ki Kaçak Saray’daki ofisinde katıla katıla gülüyordur.

*

Herkes söylüyor ve herkes farkında ama ben yine de bir kez daha söyleyeyim.

Elbette ki bütün bunları kendi elleriyle ülkede kaos yaratıp “başkanlık sistemine ihtiyaç var” dedirtebilmek için yapıyor.

Müsait başkan da elimizde mevcut zaten.

Kaos olacak, başkanda gelip kaosun ortasına koltuğunu yerleştirecek.

Olamaz mı?

*

Çok zor.

Doksanlarda bu Tayyip’inki gibi hükümetler hiç Haziran seçimlerindeki gibi dramatik bir yenilgi yaşamamışlardı. Tayyip en iddialı olduğu alanda, en iddialı gözükmeye çalıştığı bir zaman net olarak yenildi. Hatırlayınız Tayyip aklı havadası 400 milletvekili istiyordu.

Huzur artık İslam’da değil 400 milletvekilindeydi. Sonuç, 258 milletvekili. 400 nire 258 nire.

AKP kendi kendine yenilmedi bu arada. Gezip dolaşırken düşmedi AKP’nin oyu. %13’ün çatır çatır mücadelesi karşısında yenildi. Demem o ki artık AKP’nin %13’lük olumlu bir alternatifi var bu ülkede biz doksanlardan farklı olarak bunu da başardık.

AKP hem yenildi. Onu hem biz yendik ve bu kez bir alternatifimiz var. Çıkış yolumuz var.

Doksanlardan farklı olarak, doksanlardan beri boyun eğmemiş bir Kürt halkı var.

Doksanlardan farklı olarak, bütün bir insanlık için farklı bir dünya istemeye cesaret edebilen, koskoca bir Gezi Ayaklanması var.

O nedenle doksanlarda yenilmemiş olanlar, iki bin onlarda yenilmezler.

*

Sabırlı olalım.

Örgütlü, politik ve devrimci mücadeleden asla ödün vermeyelim.

Hafta sonu muhteşem bir miting gerçekleştirdik yine. Yaratılmak istenen savaş ortamına karşı, barışı savunan miting. Siyasetimiz, en gür sesle barışı savunmak.

Bu mitingi Barış Bloku düzenledi. Süreci taşıyanlar“birkaç şeker insan” değil. Süreci taşıyanlar, bu ülkenin elini taşın altına koyabilen, dinamik örgütleri.

Siyaseti olanlar, emek verenler ve kararlılık gösterenler mücadelenin sürekliliğini koruyor.