Hani şu “AKP ile HDP anlaşmış” diyecekken tokat atılması resmi var ya… Tam o durum oldu. HDP’nin Adana ve Mersin binalarının bombalanması bu tartışmayı kapatıyor sayılır herhalde.
Berbat televizyon dizilerindeki karakterlerin konuştuğu saçma sapan şeyleri yapmaya koyulmuş durumdalar. İnsanların ölmesini istiyorlar.
Saksılara bomba koyuyorlar. Paketlere bomba koyup yolluyorlar. Ergenekoncuların serbest kalmasının farkını tam anlamıyla yaşıyoruz. En sevdikleri işi döktürdüklerini düşünüyorlar.
Tayyip Erdoğan arkada o karanlık bakışlarıyla bekliyor. O Kürtler binalarından çıkıp camları kırdılar, çerçeveleri büzdüler diyecek. Höykürdükçe höykürecek.
Bunları en inandırıcı, en üzülmüş ve kızmış halleriyle anlatmaya hazırlanıyor.
Onun türbanlı polisine, türbanlı esnafına, türbanlı TOMA’sına saldırmış kabul edileceğiz.
Mutlaka camilere bir saygısızlık yapmış olacağız. Mutlaka yanlış insanız biz. Fıtratımızda yanlışlık var.
O da fıtrattan iyi. İyi olmak için hiçbir şey yapması gerekmez. Hatta öldürse, çalsa ve yalan söylese bile kötü olamaz. O cuma namazına gitmiyor mu? Gidiyor. E bitmiştir o zaman.
Hiçbir önemi olmayan seçimlerde, hiçbir önemi olmayan parti, hiçbir önemi olmayan barajı geçmeye çalışırken binaları bombalanıyor.
Normalde yapılan komploları sayıverme tekniğiyle marksist teori üretme eğilimindeki solcu arkadaşlarımın bu durum çok dikkatini çekmeli aslında. Normalde, Karl Marks mezarından kalkıp durumu üretim ilişkileri temelinde açıklayan üç kitap yazsa dönüp bakmayacak kişilerdir kendileri. Ne var ki şu istihbarat teşkilatının, bu gizli örgütün boynunu kütürdetmesine bile çok anlam atfederler.
Ve fakat ses seda yok.
Buyurun. İstihbarat teşkilatları buz gibi bina bombalıyor. Ne diyorsunuz?
Sizin hiç önem vermediğiniz seçimlere, bu istihbarat teşkilatları ne kadar da önem veriyormuş meğer değil mi? Siz mi haklısınız onlar mı acaba?
Hiç önemli olmayan seçimler için, hiç şaşmaz istihbarat teşkilatları, düşününüz bomba patlatıyor.
Bizimkilerde analiz tam bu esnada duruyor.
Komplocu arkadaşlar ilk kez istihbarat teşkilatlarının zekasıyla çelişiyor. Alışılmış durumda istihbarat teşkilatları çok zekice hamleler yapar, sadece bizimkiler çok zeki olduğu için de, bunu ancak onlar anlar ve analiz ederlerdi.
Komplocular aşılamaz bir çıkmaza girmiş durumdalar. Kendileri seçimlere önem veriyor ama istihbarat teşkilatları veriyor. Rabbim, bu günleri de mi göreceklerdi. Artık yaşamak haramdı onlara.
Komplocular, maço erkeklere benzerler. Hep istemeye istemeye döverler. Döverlerken bile aslında bunu istemeye istemeye yaptıklarını anlatırlar. Sanki şiddet kullanmak onlar için istisnai bir hareketmiş gibi davranırlar ama onlar için en tipik hareket aslında kadına karşı şiddet kullanmaktır.
Komplocular iktisadi ya da felsefi bir analiz yapacaklarmış gibi yaparlar ama hep, bir tek kendilerinin yakaladıklarını iddia ettikleri komploları anlatırlar.
Kendilerini güya solcu kabul ettikleri için sakin sakin sorsanız belki aslında Marks’ın, Engels’in, Lenin’in yaptığı gibi analizlerin esas teşkil ettiğini kabul edebilirler. Gelgelelim bir türlü meseleleri onlar gibi ele almaya fırsatları olmaz. Acil olarak, son mühim konuyu açıklamak için yine komplolara başvururlar.
Bayıldığım bir halleri de var. Ben söyleyince sizin de hemen gözünüzün önüne gelecek. Her katıksız komplo teorisi izahatına başlamadan önce, “sen şimdi buna komplo teorisi diyeceksin ama…” diye giriş yapar. Hepsi aynı zamanda amatör terapisttir. Sizi ayarlar. Komplo teorilerini, teori kabul etmenize sizi alıştırır.
“Yaradılış teorisi de evrim teorisi gibi bir teoridir” der gibi olmanın bir çocuksuluğu, bir cahil cesareti, bir deli kuvveti gelir üzerlerine. Bu konudaki skolastik iddialaşmada, ortaçağ kafalı insanlardan aşağı kalmazlar.
Benim tahminim onların böyle bir izah tarzında en ufak bir leke görmemeleridir. Aslında komplo teoricisi olmaktan içten içe gurur duyarlar. Benim tahminim, diyalektik materyalizme, psikanalize filan bunlar ne saçma şeyler diye bakmaktadırlar.
Sekmez bir şekilde ulusalcı olmakla, komplocu olmak birbirinin şartıdır.
Önce ulusalcı gibi bir şey oluyorlar, sonra bizim ulusumuza neden kötülükler yapıldığını açıklamak için komplocu analiz metodunu kullanmaya başlamak zorunda kalıyorlar diye tahmin ediyorum.
Anlatılan onların hikayesi değildir işin gerçeği, çünkü hikaye onları anlatmamaktadır.