AKP’yi ve Tayyip Erdoğan’ı nasıl değerlendirdiğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim. Herkesin kendi politik yaklaşımlarını haklı çıkarmak üzere yaptığı bir değerlendirme tarzı var.

Etliye sütlüye karışmak istemiyorsanız AKP ve Tayyip Erdoğan’ın artık fazla bir vakti kalmadığını söyleyebiliyorsunuz. Kim çekecek bunların ipini? Elbette ki iç ve dış mihraklar.

İşi, iç ve dış mihraklar bitirecekse bizim zahmet çekmemize gerek yok?

Zaten bu söz politik özneyi görevsizleştirmek için söylenmektedir.

AKP ve Erdoğan’ın güçsüz olduğunu söylemek, benim bu işlerle uğraşmaya pek niyetim yok demek aslında. Bu demokrasi düşmanı taraflarla mücadele etmeyecek olanlar, kapitalizmin yarattığı yabancılaşmayla mücadele edeceklerini söyleyebilirler.

Allah selamet versin.

 

*

Birisi AKP ya da Erdoğan’ın güçsüz ve önemsiz olduğunu söylüyorsa, orada duracaksınız. Büyük bir yanlış yapılıyor demektir.

İç Güvenlik Yasası’nı çıkaranlar bunlar.

Her davada bütün hakim ve savcıları görevden alan bunlar.

Kafa kesen katilleri besleyen ve Kobane’ye saldırtan bunlar.

Mücadele etmemizi gerektirmeyecek kadar güçsüz düşmüş olanlar böyle olamaz.

Ciddi bir mücadeleyi önümüze koymazsak tahtadan tebeşirle yazılmış yazısı siler gibi istemedikleri oyları silebilecek olan bunlardır. Türk-Kürt, Alevi-Sünni kavgasını kışkırtabilirler. Türbanlı bacımıza saldırıldı, camiye ayakkabıyla girildi yalanlarının çok daha beterlerini söyleyebilirler.

İç savaşa yerleşik devletten ve Tansu Çiller’den daha fazla meyledebilirler.

Yani AKP ve Erdoğan ölse bile kolay ölmez. Çok çarşaf yırtar.

O çarşaf yırtma süreci de hepimize pahalıya mal olur.

 

*

Ya ölmezse.

Ya hasta da olmazsa.

Ya güçlenerek çıkarsa.

Örneğin HDP barajı geçemezse, AKP çok miktarda milletvekili çıkarırsa ne olur? Neler denilebilir bu konuda?

Şöyle bir katalog denemesi yapayım:

Fark etmez, önemsiz, parlamento iyi bir yer değil, biz ilerde zaten devrim yapacağımız için bunlar sorun teşkil etmez. Her durumda biz kazanıyoruz. Fevkalade bir oyun.

Ben bizim solcularla görüş alış-verişinde bulunmaya bayılıyorum. Allah benim ömrümden alsın, onlara versin.

 

*

Peki Erdoğan’ın sorunları yok mu? Var.

Uluslararası kapitalizmin temsilcileri onu iyi bir ortak olarak görmüyor. Yerleşik devlet yapısı dahi onu aşırı buluyor. Kendi eski partisiyle, tayin ettiği başbakanla anlaşamıyor.

Evet yaralı ama bu onu daha tehlikeli hale getiriyor.

Seçimi kazanmak, yeni bir anayasa yapmak, başkan olabilmek için her şeyi yapabilme ihtimali olan bir Tayyip Erdoğan’la karşı karşıyayız.

Bu koşullarda rahat hissedebilmek mümkün değil.

 

*

Lenin 1. Paylaşım Savaşı’nda Rus çarının yenilmesini istiyordu.

Erdoğan da yenilmeli.

O yenilmeden bu ülkenin insanlarına huzur yok.

Onun yenilmesi için sıkılmış bir yumruğumuz var.

hakanozturk1871@gmail.com