Diyeceksiniz ki “hep Birleşik Haziran Hareketi üzerine yazıyorsun”. Yazıyorum evet yazıyorum ama sor bir niye?

Çünkü Haziran kendisinden önceki bütün zamanlara oranla bir farklılık değil “kategorik bir farklılıktır”. Haziran’la birlikte panel organize etmeler, festival yapmalar ve dostlar alışverişte görsün yazı yazmalar dönemi kapanmaya başlamıştır.

Son bir aydır deli gibi çalışıyoruz. Büyük şenlikli buluşmaları hayata geçirdik, üç büyük ilde.

Ve en sonunda Ankara’da elliye yakın ilin meclisinden gelen, binbeşyüz insanla Türkiye Meclisi’ni topladık. Lenin’in “Ne Yapmalı?” kitabının sonundaki, “Rusya çapında bir gazete” hedefi gibi. Gazetenin ötesine geçip Türkiye çapında bir örgüt kurduk.

Herkes kendi yerelinden ne güzel de çıkıp geldi. Herkes kendi kabuğundan nasıl da sıyrıldı.

Öztürk Serengil gibi “şepkemin altındayım” demekten kurtulup aynı çatının altında buluştuk.

Yani artık Türkiye çapında bir örgüt var. O örgütün bir yürütme organı var. Bu kez kaslar harekete geçecek ama sinir sistemi de olacak. Sadece koşmayacağız akıllıca koşacağız. Görerek koşacağız. Bilerek koşacağız.

Kazanırsak dövüşerek kazanacağız, yenilirsek dövüşerek yenileceğiz ama artık hükmen yenik sayılmak yok.

 

*

O güne kadar yoğa sayılmış olanlar, fırsat verilmemiş olanlar, sıradan insanlar emek sarf ediyor ve büyük bir örgüt kuruyor. Ne yapılacaksa bundan sonra onlar yapacak.

Yapabilirler. Yapamazsınız denilerek geri bastırılanları, dengede tutulanları cesaretlendirmek gerek.

Çok ilginç biri, çok kahraman biri, çok özel biri olarak değil. Sadece ve sadece örgüt olarak yapabilirler.

Bunu söylemeyen hiçbir şey söylemiyor demektir. Bunu söylemeyen her şeyi saklıyor demektir.

Efendim sol birleşince tartışmalar oluyor. Birlikler zaten başarısız oldu.

Aşıklar tartıştı diye aşk yasaklanır mı?

Baba oğulla tartışır, ana kızla. Kardeş kardeşle tartışır, komşu komşuyla. Ama babalık, annelik, kardeşlik, komşuluk ortadan kalkmaz.

Solcular “Alis Harikalar Diyarında”ki gibi bir harikalar diyarında değildir. Hiçbirimiz değiliz.

Herkes herkesle tartışır, solcular da tartışır.

Sadece başarısız olunduğunda tartışma olur diye bir kural yoktur. Ekim Devrimi’ni yapmaya yaklaşanlar da çok tartışırdı. Solun, sol örgütlerin tartışması bir canlılık belirtisidir.

 

*

Birleşik Haziran Hareketi’nin ortaya çıkmasıyla çok önemli bir boşluk dolmaya başladı. Yenilgi yıllarının acısını çıkarabilme olanağını yakalıyoruz. Çok büyük bir hata yapılmaz ise kimse durduramaz Haziran’ın coşkun akan selini.

Büyük nehir akar yolunu bulur.

Haziran, büyük bir bardak dolusu portakal suyudur. Nasıl içerseniz için yarar.

Yaramaması ve yanlış içilmesi ihtimali yoktur. En fazla biraz çenelerinizden süzülür. O kadar.

Üst üste içilen on bardak neskafenin dönemi kapanmıştır.

 

*

İlk gün toplandık. Herkes birbirine kardeşçe sesleniyor. Herkes birbirine geldiği yerlerden selam taşıyor ve herkes birbirini cesaretlendirmek için konuşuyordu. Düzenin dengesini bozmak için kendi dengelerini değiştirmeye çalışıyorlardı. En cesaretli olabildikleri günlerden bahsettiler gördükleri yoldaşlarına.

Sanki başka muhabbet bilmez gibi gözüküyorlardı.

Ama ikinci gün bir konuşmaya başladılar.

O işten, güçten, hayat gailesinden bahseden ve şakalaşan insanların nasıl bir tartışma yaptıklarını görseniz inanamazdınız.

Solcu panelleri dünyasının yok olduğunu gözlerimle gördüm. Hiç panelist olmayan, hiç akademisyen olmayan, hiç mühendis olmayan insanların yaptığı tartışma muhteşemdi.

Hiçbir ömür törpüsü panelde bu kadar aydınlandığımı hatırlamıyorum.

Bir bilen arkadaşımız gelmedi, uzmanlar çağırılmadı.

O güne kadar yoğa sayılmış, fırsat verilmemiş, senin-benim gibi insanlar döktürdü resmen. Tartıştığı konuyu en ince ayrıntısına kadar tartıştılar. Hiç kimsenin kafasında en ufak karanlık bir nokta kalmadı.

O tartışanlar örgütlerden insanlar ya da tek tabanca çıkıp gelenlerdi.  Çanakkale forumundan, İstanbul koordinasyonundan, Mersin meclisindendiler. Hepsi isimsiz kahramanlardı, güzel insanlardı.

Onların tartışan uğultulu sesi gelecek güzel günlerin habercisiydi.

Dünyayı ısıtacak güneş işte o zaman doğmaya başladı.