25 Kasım bitmiyor. Yaşadığımız şiddet bitmediği sürece elbette onunla mücadele günümüz de her gün devam edecek…

Dünyanın tüm kadınları birbirimize benziyoruz ama her gün kadın cinayeti yaşanan ülkelerdeki kadınlar ile nasıl da bir olduğumuzu Şilili kardeşlerimizin protesto sözlerinde bir kez daha gördük.

Anlatılan bizim hikayemizdi ve ancak bu kadar etkili anlatılabilirdi.

“…Ataerkillik bir yargıçtır bizi dünyaya gelmiş olmakla suçlayan
Cezamız senin görmediğin şiddettir
Kadın cinayetidir
Katilimin dokunulmazlığıdır
Kaybolmaktır
Tecavüzdür
Tabi ki suç bende değildi, ne nerede bulunduğumda ne de nasıl giyinmiş olduğumda
Tecavüzcü sendin…”

Kadın cinayetlerinde öne sürülen sonu gelmeyen bahanelerin bize sordurduğu “öldürülmemek için ne yapmamız gerekir? “ sorusuna bir çırpıda cevap verdiler: “Ataerkillik yargıcı”. Son zamanda yeniden yükselen “kadın erkek fark etmez, mühim olan insan olmak” diyerek kadınların gördüğü şiddeti görünmez kılan klişeyi “cezamız senin görmediğin şiddettir” diyerek yerle yeksan ettiler.

Yıllardır il il, adliye adliye mücadele ettiğimiz cezasızlığı “katilimin dokunulmazlığı” ifadesiyle tam yerinde ifade ederek, suçluyu yargılamak yerine her seferinde bizi suçlayan “o saatte ne işi varmış?”cıları tokat gibi cevapladılar.

Katili, tecavüzcüyü, gerçek failleri koruyan, kayıran kurumları tek tek sayarak, artan faili meçhul kadın cinayetlerini, şüpheli ölümleri, nasıl kaybolduğumuzu unutmayarak, bütün yaşadıklarımızı, düşüncelerimizi, duygularımızı, haklı öfkemizi dile getirdi Şilili kardeşlerimiz.

En derin gerçekleri, en sarsıcı biçimde dile getirebildikleri için sesleri dünyaya yayılıyor şimdi…

Bu gerçekler bizim de hayatımız, anlatılan bizim de hikayemiz… Bu yüzden şimdi sıra bizde…

Her gün, her hafta başka bir adalet skandalı yaşıyoruz, bu yazı bunları saymaya yetmez ama bu hafta insaf, izan, vicdan sınırlarını aşan bir örneği de Ceren Damar davasında gördük. Davayı uzatmak ve sulandırmak isteyen sanık tarafı ve avukatları Vahit Bıçak evladını kaybetmiş bir babayı “kötü niyet” ile suçlarken asla affedilmeyecek, unutulmayacak bir kötülük abidesine dönüşüyordu. Bu şarkı ona da gelsin…

Las Tesis’in “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle hazırlayıp Şili Kadın ve Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı’nın önünden dünyaya yayılan şarkıyı söyleme sırası bizde.

Karşısında mücadele ettiğimiz her şeye, herkese gelsin bu şarkı… Ama bir de bizim bir Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’mızın bile olmadığı bir kez daha yüzümüze çarpıyorken kendimize ait bir bakanlığımız olsun diye de gelsin bu şarkı…

Şimdi sıra bizde, biz de en güçlü sesimizle başımıza geleni anlatalım arkadaşlar.