Döndü dolaştı İstanbul belediye başkanlığı seçimleri iptal edildi.

Çok güçlü olduğundan yapmadı bunu AKP.

İmamoğlu kucaklama diyor, onla bile başa çıkamıyorlar. Biz de kucaklaşmacıyız derken Kılıçdaroğlu’nu yumruklatıyorlar. “Herkes benim vatandaşım” çizgisinde dahi olamıyor Erdoğan. Bir kesim insanı vatandaşı olarak görmeyebiliyor.

En basit medeni tutum karşısında bocalayan bir halleri var.

Nasıl ülke yönetecekler?

*

Konya’da koca koca obruklar ortaya çıkıyor. Büyük, derin daire şeklinde çukurlar. Toprak çöküntüsü.

Ürkütücü bir yeryüzü şekli gerçekten. İnsanı korkutuyor, üzüyor.

Böyle obruklar oluşmadı diyen var mı? Yok.

Konyalılar obrukları görüyor mu? Görüyor.

AKP’liler orada obrukların olduğunu kabul ediyor mu? Evet ediyor.

Peki, neden oluyor bu obruklar?

Konya’da 140 bine yakın su kuyusu var. Yağış ise Türkiye ortalamasını yarısı düzeyinde. Burada sulu tarım yapılıyor. Hem yağış az, hem su tüketimi fazla. Yeraltı su seviyesi son otuz yılda 60 metre kadar düşmüş. Obruklar işte bu nedenle ortaya çıkıyor. Bir nevi tüketilen yer altı sularının bunu yapanlara tepkisi.

Sayısız su kuyusu toprağın öz suyunu çekip alıp kullanıyor. Toprağı kurutuyor sessiz sedasız onyıllarca. Hiç sonu gelmeyecekmiş gibi gözüküyor. “Topraktan su çıkıveriyor” deniyor ama suyun sonu geliyor.

Çünkü o sular sonsuz değil. O sular dünya var olduğundan beri meydana gelen yağışlarla biriken sular. Tarihin birikimi, doğanın birikimi.

Şimdi tükendi. AKP’nin ülke kaynaklarını tüketmesi gibi.

*

2002’den ve hatta daha öncesinden başlayarak ülkenin bütün kaynaklarını hiç bitmeyecekmiş gibi yağmaladılar. Sessiz sedasız, gürültüsüz patırtısız. Hesap vermeden ve hesap vermeyi hiç hesaba katmadan.

Şimdi hikayenin sonuna gelindi. Anlatacak hikayeleri o nedenle yok.

Kaynak bitti. Ülkenin yeraltı suları bitti. Deniz bitti.

Ülkenin neredeyse bütün kamu iktisadi teşebbüsleri haraç mezat satıldı. Şehir rantları yandaş kişi ve kuruluşların cebine dolduruldu. Para ve kredi olanakları himaye edilen inşaat sektörüne transfer edildi. 457 milyar dolar dış borç yaratıldı. Yani memleketin gelecekteki öz suyu bile emildi.

Mevcut hukuktan sonuna kadar yararlanıp suyunu tamamen çektiler.

Basın-yayım organları alanını çöle çevirdiler.

Meclisi kuruttular.

Bütün bunlara rağmen, ülke kurumuyor diye bağırdılar. Bütün toplumu yanıltmaya çalıştılar. Ama toplumlar uzun süre yanılmaz. Hep yanılmaz.

Yerel seçimler sonucunda AKP’nin yaşadığı kayıplar ilk obruklardır.

Bunun üstünü örtebilmesi mümkün değil artık.

*

Bir süre hiç sorun yokmuş tarzında davranılabilir. Yıllar böyle geçebilir.

Ama obruklar en sonunda patlatır kendini. Sağlıksız bir vücutta ortaya çıkan çıbanlar gibi, yaralar gibi.

TÜİK iş bulamayan insanları işsiz kabul etmiyor. Kadın nüfusunun %65’ini işgücü bile saymıyor.

Hükümet, Kürt meselesini, Alevilerin ayrı bir ibadethanesi olduğunu, LGBTİ insanların varlığını, ekonomik kriz yaşandığını, işsizliğin arttığını, enflasyonun yükseldiğini kabul etmiyor.

İstanbul seçimlerini kaybettiğini de kabul etmiyor.

Gelgelelim görünen köy kılavuz istemez.

Bütün sorunlar kendini açığa vuruyor, yüzeye vuruyor.

Halk dev gibi obrukları görüyor.