Eğer Osmanlı İmparatorluğu döneminde sultana alttan alta muhalefet edenler bizim şimdiki sosyalistler olsaydı mutlak monarşi asla değişmezdi.

Çünkü bizim sosyalistler mutlak monarşiyle, en azından meşruti monarşi arasında hiçbir fark görmezdi. “Ha monarşi olmuş, ha olmamış ne fark eder” derlerdi.

Osmanlı sultanı da bizim sosyalistlere bayılırdı herhalde. Yere göğe koyamazdı.

Hatta Rus çarı bile bizim sosyalistlerden kendine isterdi.

 

*

Bizim sosyalistler Rusya’da olsa, orada çara karşı çıkmazdı.

Rus çarına saldırmaya çalışan tutkulu Narodnikler’e şaşakalırlardı. Onları böyle şeyler yapmamaya ikna etmek isterlerdi.

“Zaten ileride sistemi tamamen değiştireceğiz, boşu buna uğraşıyorsunuz” derlerdi.

“Çarın yıkılmasını Alman ve Japon emperyalizmi istiyor, siz onların oyununa geliyorsunuz” derlerdi.

“Eğer Alman emperyalizmine tam olarak karşı isek çarın yanında olmamız daha doğru olabilir” derlerdi.

 

*

Rusya’da 1905 devrim girişiminden sonra çarlık geri adım atsa ve duma (meclis) seçimleri yapılsın dese, bizim oraya gitmiş sosyalistler seçimlere katılmazdı. Lenin katılacaksınız dese, Lenin’le kavga ederlerdi. Bolşevikler’den ayrılırlardı. Hemen “Steplerin Sesi” diye bir dergi çıkarıp elden dağıtmaya başlarlardı.

Dergi bürosunda oturup Rus şarkılarını sazla çalarlardı.

Pis şeylere bulaşmazlardı.

Temiz temiz çay yapıp içerlerdi.

 

*

Rusya’da bulunuyor olan bizimkilere göre, işçiler sadece çay için lazım olan sıcak suyu, bir de maaşlarını konuşurlardı. Onlar fabrika duvarlarının dışına çıkmamalıydılar. Çarlık varmış-yokmuş onları ilgilendirmezdi.

Onlar pis burjuva politikasıydı.

O politikayla da burjuva liberaller ilgilenirdi. Onlara güven olmazdı. Onlar da çarla tıpatıp aynıydı.

Bizimkiler liberalleri sevmezdi. Zaten liberallerin babalarını da sevmezlerdi.

Çarlığı devirmeyi istemek bizimkileri aşardı.

Bunlar yüksek politikaydı.

Bizimkiler hep deniz seviyesindeydi.

 

*

Bu Lenin var ya Lenin çok fenaydı.

Çarlık yıkılsın diye burjuva liberallerle, yeniyetme öğrencilerle iş tutmaya kalkışıyordu. İnsan hiç onlara bulaşır mıydı? Bu Lenin’in her şeyi böyleydi. Duma’ya altı tane Bolşevik’i sokup ziyan eden de oydu. Hatta biri de ajan çıkmıştı. Bak gördün mü?

Lenin için de Alman ajanı diyorlardı. Almanya’yla savaşa girilse Rusya’nın yenilmesini isteyebilirmiş. Adamın çarlık idaresindeki Rus yurtseverlere hiç sempatisi yokmuş iyi mi?

Nitekim Japon savaşında çarlık zayıflasın diye Rusya’nın yenilmesini dilemiş. Eltimin oğlu kulaklarıyla duymuş.

Kendisinin pek inançla ibadetle alakası yok ama çarlığın aleyhine hareket ettiği için Papaz Gapon’u bile sever imiş.

 

*

Bizim sosyalistler Gezi Direnişi’nin ardından, Rusya’ya 1905 yenilgisi üzerine gitselerdi en çok Menşevikler’le anlaşırlardı. Onlarla birlikte dert yanarlardı.

“Filler tepişirken çimenler ezildi” derlerdi.

“Bir daha çarlığı devirmeye kalkışmak mı, tövbe” derlerdi.

“Çarlığı devirmeye kalkışmasak, yenilmiş gibi gözükmeyecektik” derlerdi.

“1905 olmasa 1917 olmazdı” demezlerdi.