Kadınlar bu yasayı veto ediyorlar, cumhurbaşkanının da veto etmesi için uğraşıyorlar. Normalde en ufak bir yasal düzenleme için bile mücadele verdikleri halde, kadınların red konusunda bu kadar net olmalarının sebebi var: yeni yasada olanlar ve olmayanlar çok net; yine kadının adı yok. Bu yüzden kadınlar da net.

Torba kanun şeklinde düzenlenen yasada her çeşit konuya yer verilip, en çok ihtiyaç duyan kadınlara yer yok ise bu yasa elbette bu haliyle reddedilmelidir.

Türkiye’de adalete en çok ihtiyaç duyanları konuşmaya başlasak, Cumartesi Annelerinden başlayan Soma’ya uzanan öyle çok meselemiz var. Ama bir de kadınlar var ve tartışmasız olarak yasalar kadınlar için adaletsiz. Üstelik bu, kadınların hayatına mal oluyor. İşte bu sorunun çözümünde bir adım beklerken, yine kadınların hayati meseleleri ortada durduğu için kadınların veto ettiği bu yasayı, cumhurbaşkanı da onaylamamalıdır.

Abdullah Gül’den ise hiç emin olunamıyor çünkü senelerdir kadın cinayetleri konusunda bir kez olsun açıklama yapmadı. Bu yüzden kadınlar kendi vetolarını da kamuoyuna gösteriyorlar ve Anayasa Mahkemesi sürecinde de yasaya itiraz etmeye hazırlanıyorlar.

*

Ola ki bir sürpriz oldu, paket geri döndü, bu kadınlar için büyük kazanım olur elbette ama hayati meseleler yine ortada durmaya devam edecek.

Senelerdir TCK Ek Madde için, kadın cinayetlerinde caydırıcı ceza sağlayacak birkaç tane cümle için uğraşıldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, sorunu somuta kavuşturmak ve sonuç alabilmek için konuyu böyle tikel ele aldı. Defalarca meclise gitti, orada defalarca haklılığı teslim edildi, söz verildi. Henüz bir sonuç yok.
Yeni yasada kadınlar için bir adım olması gerekir iken de sonuç yok ise,
Madem bu memlekette torba kanunlar geçerli ve bu kanunların içine her tür madde girebiliyor ise,
Ya bizim caydırıcı ceza maddemizi de meşhur torbalardan birine ekleyiversinler,
Ya da kadınların da bir torba kanun hakkı var, onu hazırlayalım.
Madem konu böyle ilerliyor, biz de kadınlar için adaleti sağlamaya yarayan, olması gereken ne kadar madde var ise, hepsini bir araya getirelim “kadınların torbasını” yapalım.

*

Türkiye’de kadınlar artık sadece kendi ailelerin değil, büyük şehirlerin ve büyük meselelerin de parçası oluyor. Kadınlar modern haklarını daha fazla arıyor, direniyor. İşte buna direnen erkek egemenliği eliyle ve eşitlik olmadığı için böyle kolay öldürülüyor. O zaman başta yaşam hakkı olmak üzere, kadınların eşitliğe ihtiyaç duyduğu her meseleyi tek tek ele almak yerine biz de torba kanun olarak ele alalım.

Torba kanun hakkında da eşitlik olsun.

Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin her biçimi,

Büyük bir ekonomik şiddet olan kadın işsizliğinin çözümü,

Eğitimde, sağlıkta, siyasi temsilde eşitliğin sağlanması ve ihtiyaç olan ne kadar meselemiz var ise, hepsini birlikteele alan kadınlar için bir torba kanunumuz neden olmasın?

AKP her planda bunu yaparken, kadınlar için yapmıyor çünkü kendisi öyle düşünmüyor, eşitliğe inanmıyor, istemiyor. O zaman bunun sonuçlarına da katlanır; kadınlar kendilerine yer verilmeyen yasaları da veto ederler, bu kadar kadın düşmanı bir siyaseti de.

Yapması gerekeni yapmayan, “cumhur”un bütün parçalarının eşitliğini temsil etmeyen bir cumhurbaşkanını seçtirtmemeyi de başarırlar. Bugüne kadar kadınların meselelerini dert etmeyenleri cumhurbaşkanı seçmeyecek, seçtirtmeyecek kadınlar. Toplumun tümü gibi kadınlar için de çok büyük tehlike olan Erdoğan ise sakın aday olmasın.

Ve elbette sadece veto ile, seçtirtmemek ile kalmasın, çözüm için ne gerekirse yapalım. Kadınlar için yasa da yapalım, “cumhur”un eşitliğini dert edinen bir cumhurbaşkanı için de birlikte çalışalım.