Hakan Öztürk / hakanozturk1871@gmail.com / 2014.04.08

Efendim CHP’yi eleştiriyorum?

Niye?

AKP’yi yenemedi?

Sen yen de seni görelim. Güreşmeyen pehlivan küçümsemeye doymazmış.

Bunu neden söylüyorum?

Yüzeysel gazetecilerden, yorumculardan, akademisyenlerden artık gına geldi.

 

*

Birileri CHP’nin şahsında bazı temel kavramları sözüm ona eleştiriyorlar.

Demirci yüreği demirden sert olsa gerek.

CHP politik olarak her yönden eleştirilmesi gereken bir durumdadır. Bu ayrı ama CHP eleştirisi yapıyorum diyenleri eğilimi bu değildir.

CHP’den hoşlanmayanlar, o iktidar partisini yenmeyi denediği ve buna yaklaştığı için hoşlanmıyorlar aslında. Çünkü CHP’yi eleştiren güruh aslında apolitiktir ve apolitizmi savunmaktadır üstü kapalı olarak. Bu nedenle de CHP’ye oranla bile son derece gericidirler.

CHP denemeyenlere oranla denemiştir. Örgütlü olmayanlara ve örgütsüzlüğü savunanlara oranla modern bir partidir. Bunlar evrensel olarak doğru pozisyonlardır ama yine de başarılı olmanıza yetmeyebilir.

Politik mücadelede yenmek de yenilmek de ihtimal dahilindedir.

Mücadele etmeyip AKP’nin yarattığı politik ve felsefi iklime yakınlaşmak asıl dramatik hatadır.

Güya CHP’yi eleştirenler, sivil toplum kuruluşundan olmayı çok seven, paralı projelerinden nemalanmaya alışmış tatlı su entelleridir.

Bunların politik olmakla, örgütlü hareket etmekle, uzun vadeli mücadelelere girmekle hiçbir alakaları yoktur. Her “muhalif” işin üç vakte kadar bitmesini bekleyen küçük burjuvalardır hepsi.

CHP’nin şu hali bile mantıksal olarak CHP’yi eleştirenlerden fersah fersah soldadır.

AKP’nin dışında kalan herkes seçimlerde gidip oy attı, sandığına sahip çıktı, seçim kurullarının önünde nöbet tuttu, TOMA’lara karşı direndi.

Siyasetin tüm gereklerini yerine getirmek için çırpındı.

Küçük burjuva ukalalar ne yaptı? Bize modern, örgütlü, radikal siyaset yerine Facebook-Twitter siyasetinin anlam ve önemi vaazını verdiler. Bütün çabaları, sosyal mücadele araçlarının üzerini örtmek için sosyal medya efsanesini her derde deva mucize ilaç olarak öne çıkarmaktır.

 

*

CHP’yi eleştirenler aslında CHP’yi değil AKP karşısında politize olmuş ve harekete geçmiş herkesi eleştiriyorlar. Ortada CHP yok artık çünkü. Ortada AKP’ye karşı mücadele eden herkes var.

Eleştirenler mücadele etmedikleri için mücadele eden her şeyden rahatsız oluyorlar işin özünde.

Gezi Direnişi’nden de rahatsız olmuşlardı. Şimdi onun gecikmiş intikamını alıyorlar.

Şuna emin olunuz CHP sadece olayı sembolize ediyor.

Eleştirilen, AKP karşısında yenildi diye hafife alınan Gezi Direnişi’dir aslında.

 

*

Tutucu olanlar, yerinde saymaya meyli olanlar, gelenekçiler seçimleri çok severler. Toplumlar sanıldığı gibi yenilik yapmaya fazla hevesli olmadığı için hayat ve tarih seçimlerde onlardan yanadır. Toplumlar olağan koşullarda öncekini mümkün olduğu kadar az değiştirerek tekrar etme eğilimindedir.

Ortaya yeni fikirler atmaya çalışan modernlerin ise işi seçimlerde çok zordur.

İyi birisi seçimlerde modernlerin aldığı yenilgilere sevinmez.

Modern olanlar ne kadar kötü, beceriksiz ve hatalı olursa olsun sevinmez.

Bilakis kalbi sıkışır.

Eğer modernlerden daha radikal bir modern ise bir etap sonra neyle boğuşacağını görür. Buna göre ayarlamaya çalışır kendisini. İşinin hiç de kolay olmadığını anlar. Kendisi dışında geleneklerle mücadele edenleri tamamen bir akılsızlar topluluğu olduğunu düşünüp rahatlamaz.

Kendisi dışında geleneklerle çarpışanların zaten yenilgiyi hak eden lanetliler olduğunu düşünmez.

Çok düşük doz modernlerin bile ne sorunlar yaşadığını,  kendisini de sorun alanına sokarak ele alır.

AKP dışındaki muhalefeti eleştirenler aslında uzunca bir süreden beri modern olana düşmandır.

Üretilmiş yeni, riskli bir fikir istemezler. Bu nedenle aslında eleştiricilerin hepsi gelenekçiliğe yaklaşmış insanlardır.

Yeni, modern bir toplumsal fikri asla denemeye kalkışamazlar.

İşin daha da kötüsü yeni, modern bir fikrin olabileceğini artık asla düşünmez olmuşlardır.

O nedenle olmayacak dualara da asla amin demezler.

O nedenle aklın yeni ve güzel şeyler üretme iddiasına değil AKP gibi geleneklere sarılırlar.

Eleştiriciler aynı AKP gibi şöyle düşünür: Emin olabileceğimiz tek konu etnik-dinsel kimliklerimizin ne olduğudur. Şu milletten, bu mezhepten olduğumuzu bilebiliriz ve o nedenle sadece onlara yaslanmalıyız.

Yeni, doğru ve modern fikrin ne olduğunu bilemeyiz. Onun için modern fikirlere dayanarak siyaset yapmaya kalkışılamaz.

Bu aslında AKP’nin ve bütün kimlik siyaseti yapanların yaklaşımıdır.

Onlara göre Kopernik’in ne dediği değil nereli olduğu önemlidir.

 

*

Gelenekçilerin tek dezavantajı şudur tarihte.

Kopernik’in bir kere seçim kazanması yeter.

Onun o kadar güçlü, yeni ve doğru fikirleri vardır ki karşısında hiç kimse duramaz.

Kopernik fikirlere yaslanabileceğimizin en büyük ispatıdır.