Ensar Vakfı’da 45 çocuğa istismarda bulunuluyor. Bu koskocaman bir meselenin görünen ucu. Okullarda oluyor. Kadınlar tecavüze uğramanın, şiddet görmenin pençesinden kurtulamıyor. Bir kasabada, kasabanın bütün ileri gelenlerinin reşit olmayan birine tecavüz ettiğini öğreniyorsunuz.

Bütün bu istismar, tecavüz, kadın cinayeti vakalarında AKP yöneticilerinden çıt çıkmıyor.

Hatta vakıf meselesinde olduğu gibi, çoğunlukla suçlu tarafı koruyorlar.

Gelgelelim Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp AKP’li bakanın söylemiş olduğu “önüne yattı” lafını edince, kıyamet kopuyor.

AKP’li güruhlar CHP binalarına yürüyor. Siyah çelek bırakıyorlar. Çiğli Belediyesi’nde büyük tartışmalar patlak veriyor. AKP cazgırlığı arş-ı alaya yükseliyor.

*

Türkiye'de çoğunluk duygusu bir kez daha kendini gösteriyor. Anne ve öz kızların Külkedisi’ne muamelesi. “Çoğunluktaysan linç et” mekaniği.

Türkiye çoğunluğu hep linç etmişti. Hep linç ederdi zaten.

Ermenileri, Alevileri, Kürtleri linç etti. Devrimcileri linç etti.

Şimdi sıra CHP’ye gelmiş durumda.

Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de taş üstünde taş omuz üstünde baş bırakılmıyorken, batıda CHP neden linç edilmesin ki? CHP susmaya devam ederse, siyaset üretememeye devam ederse bunu ne engelleyebilir?

Görüldüğü gibi hiçbir engel yok.

*

Türkiye’de azınlıkta kalan topluluklardan birinin ferdiyseniz, en ufak bir kötü olma ihtimaliniz ve imkanınız yoktur. Kötü, hatalı ve erdemsiz olamazsınız.

Kötü, hatalı ve erdemsiz olma ayrıcalığı sadece ve sadece çoğunlukta bulunanlara tanınmış bir ayrıcalıktır. Bu çoğunluk da, bu ayrıcalık hakkını tepe tepe kullanır.

Siz bir Ermeni olarak “Ermeni ama çok iyi bir insan” olmak zorundasınızdır. Alevi ya da Kürt “ama çok iyi bir insan” olmalısınızdır.

Yoksa vay halinize. Ölümlerden ölüm beğenin.

Zaten ne yapsanız hatalısınızdır.

Anne ve öz kızlar Külkedisi’nin temizlediği yerleri mutlaka beğenmez. Külkedisi hatalıdır. Külkedisi yerleri kötü temizlemiştir. Alay edilir onla şiddet görür. Onun hiçbir şey söylemeye hakkı yoktur. Baş eğmelidir.

Seri cinayet işleyen katiller, kurbanına eziyet ederken bazen kurban istemeyerek katilin sinirine dokunan bir hareket yapar. Katil tam bu durumda çığırından çıkar ve zaten tutsak ettiği, acı çektirdiği kurbanına akla hayale gelmeyecek işkenceler yapmaya başlar. Aynı zamanda, yine de kurbana öfkelidir. Neden öfkelidir? Çünkü kurban çırpınırken kolu katile çarpmıştır. Bir kurban koskoca bir katile bunu nasıl yapar? İşkence edilirken bile susmalı, durmalı ve hatta bunu istemelidir.

Ezilmekten şikayet edecek ya da ezilmeye karşı direnecek ne vardır ki?

İşte Türkiye’deki yeni AKP düzeni budur.

*

AKP neden kızıyor CHP’ye bu kadar?

Çünkü Ensar Vakfı’ndaki istismara karşı çıktı. Bunu gündeme getirdi.

Sadece ve sadece bu. AKP’li tosunlardaki birikmiş öfkeye bakınız. AKP’nin yaratabildiği şirretlik akıl alır gibi değil. Durumu tam tersine çevirmeyi başarabilecekler neredeyse. Uzaktan bakan zanneder ki vakıfta çocuklara cinsel istismarda bulunanlar CHP’liler.

Çocuğa istismarda bulunmak gibi bir konuda dahi neredeyse mağdur olanlar ve onları savunanlar haksız çıkacak aşamaya geldi.

Şimdi CHP’li insanlarımızın bunu bir de Kürt meselesi açısından düşünmelerini isterim.

Acaba Kürt meselesinde de böyle oluyor mudur? Kürtler de haklı olduğu, haksız duruma düşüyor mudur? Kürtlerin her türlü “hayır” deme tavrı, her türlü itirazı bir kabahate dönüştürülüyor mudur?

 AKP vakıftaki gibi, hem suçlu hem güçlü oluyor mudur?

*

MHP dokunulmazlıkların kaldırılması için süpersonik dosya hazırlamış AKP’yle görüşüyor. Hedef HDP’li milletvekillerine dokunabilmek. CHP bilmelidir ki HDP’lilerden, Kürtlerden, Alevilerden ve sosyalistlerden sonra ilk dokunulacaklar onlardır.

Laik ve demokrat oldukları için kaderleri onlarla ortaktır.

AKP’nin vakıftaki istismarlardan sonra CHP’ye bu düzeyde saldırması uyarıcı olmalıdır.

AKP’nin hepimizi sokmaya çalıştığı iç savaşa ve ortaçağ karanlığına karşı CHP, HDP ve diğer solla ittifak etmelidir.


hakanozturk1871@gmail.com