Tayyip Erdoğan kendisine yeni bir hedef belirlemiş durumda. “Öğrenci evlerinde kızlar erkekler birlikte kalıyor buna müdahale edeceğiz”buyuruyor.
Ölüsü olan bir gün delisi olan her gün ağlarmış.
Bize anlatmaya çalıştığı şeyler içinde hangisi daha korkunç diye anlamaya çalışıyorum.
Mesela yürüyüş yapmak isteyen insanlarla polis tartışıyor. İnsanlar “bu bizim anayasal hakkımız, yürürüz” diyorlar. Polis cevap veriyor “anayasal hakkınız ama biliyorsunuz vali de bunu yasaklayabilir”.
Tastamam AKP ruhu.
Maalesef AKP’liler dahiyane birçıkış yolu bulduklarını düşünüyorlar böyle yaparak. Muhtemelen aralarında durumu böyle ele aldıkları için, bu cümle eylemcilerle görüşen polise kadar intikal etmiş.
“Evet anayasada var ama vali yasakladı.”
Valiler bu anayasadan muaf. Onlar orman kanunu dayanarak icraat yapıyorlar. Anayasa sefil halkı kandırmak için mahsusçuktan hazırlandı. Bütün anayasa maddelerini valiler aracılığıyla pat diye etkisiz hale getiriyorsun. Anayasa dediğin nedir ki zaten? Gavur icadı. Zaten şanlı Osmanlı’da anayasa mı vardı?
Sadece şunu söylememe izin veriniz. AKP’lilerin bu kadar cehaletle, bu kadar kötü bir yere kadar varmalarına üzülüyorum.
Bir AKP’li Osmanlı’yıkendisine örnek alsa dahi bu kadar yobaz olamaz. Bir AKP’linin, bir AKP’li kadar yobaz olabilmesi Osmanlı’yı değil Suudi Arabistan’ı esas almasıyla mümkündür.
Neden mi bu kadar net düşünüyorum? Çünkü Osmanlı İmparatorluğu rejiminde bile 1876’dan itibaren anayasa vardı. AKP’liler Osmanlı’ya sempati duyduklarını söyleseler de, ne yazık ki onu hazmetmekten son derece uzaklar.
Yahu adam diyor ki “ben insanların evine girerim kız erkek aynı evde bulunuyorlar mı bakarım”.
E peki özel yaşamın dokunulmazlığı ne oldu?
Benim kendi evimde, nasıl bir şekilde yaşadığıma, hangi hakka dayanarak bakabileceksin?
Sen mevcut anayasayı çiğnemeden evime parmağının ucunu dahi sokamazsın.
Ne diyor bu durum karşısında AKP’liler:
“Hahhaayt, yemişim anayasanı.”
Bence AKP’nin en korkunç yönü bu. Bir insan muhafazakar olabilir. Kadınlarla erkeklerin aynı ortamlarda bulunmasını istemeyebilir. Öğrencilerden hiç hoşlanmayabilir ama…
“Anayasa da neymiş” derse bitmiştir.
*
İkinci bölüm şu: AKP’lilerin özellikle Gezi Direnişi sonrasında öğrenci dediğimiz mahlukatı hiç sevmemesi. Hazret “öğrenci evleri” diyor. Yani insan evleri değil “öğrenci evleri”. Öğrenci evleri anayasaların, yasaların dışında zaten. Öğrenci evleri “Tavuk Yetiştirme Çiftlikleri Yönetmeliği”netabi. O yönetmeliğe göre de kütürt diye girersin evlerine-kümeslerine. Tavuklarla horozları ayırırsın.
Ne var bunda yani? Hohooyt!
Öğrenciler de diğer vatandaşlar gibi bir vatandaştır. Diğer insanların evlerine nasıl girilemiyorsa onların evlerine de girilemez. “Ne oluyor?” diye bakılamaz. Nasıl diğer vatandaşların evine girmeye kalkışmak haneye tecavüz ise öğrencilerin evine girmeye kalkışmak da haneye tecavüz olur.
Buna hiçbir vali kalkışamaz.
*
En sevdiğim bölüm ise şu oluyor:
Seri cinayetler işleyen adam son kurbanını işkence ederek öldürmektedir ama kurbanının bunu bir canilik olarak görmesini istemez.
AKP’liler insanların özel hayatlarına saldırdıktan hemen sonra diyorlar ki “hayır bu kesinlikle yaşam tarzına müdahale sayılmaz”. Küçük bir yorum farkından yararlanarak kurbanlarına herşeyi yapabileceklerini zannediyorlar.
Sorarlarsa ne diyecekler?
“Hayyıır bu yaşam tarzına müdahale değil? Yine bilemedin. Şimdi başka bir şeyine müdahale edeceğim. Bakalım o yaşam tarzına müdahale olacak mı?Laylaylay…”
Anayasa ve yasalar hiçe sayılacak…
Vali ya da polis kararıyla öğrencilerin evlerine girilecek…
Orada kadın öğrencilerle erkek öğrenciler bir arada mı diye bakılacak…
Eğer bir aradaysa ayrılacak ve buna bir de ceza verilecek…
Ama bu kesinlikle yaşam tarzına müdahale sayılmayacak. Ne ala memleket.
Süleyman Demirel“Bana kimse sağcılar adam öldürüyor dedirtemez” diye konuşurdu.
Gelenek aynen devam ediyor Tayyip Erdoğan hepimizle alay ederek şimdi şunu söylüyor:
“Bana kimse ‘AKP’liler yaşam tarzına müdahale ediyor’ dedirtemez.”