Valiler görev başına; AKP’de çok karışık şeyler oluyor.
Yaşam tarzının teminatıyım diyen başbakan, öğrenci evlerinde nasıl yaşanacağına karışıyor. Hem de tam başörtüsü yasağının ayıbından kurtulduğumuz günlerde, oluyor bu. Sonra Arınç ve Akdoğan onu yalanlıyor, sonra başbakan da onları yalanlıyor, sonra Nimet Baş, onların hepsini birden yalanlıyor.
Bütün bunlar bizlere çok karışık geliyor.
Ayrıca yurtları ve barınmayı bu kadar önemseyen başbakan, Dicle Üniversitesinde yurt ve okul arasında sürekli tacize uğradıkları için öğrenciler eylem yaparken neredeydi?
Bir de şu var; son günlerde başbakanın en bayıldığı yer Marmaray.
Ama Marmaray’a “kızlı erkekli” biniliyor, işte biz bunu da çözemiyoruz. Galiba AKP çok karışık, çok.
*
Bu hafta Meclis’te kadınlar “erkekler kılık kıyafetimiz üzerinden siyaset yapmasın, bizim mahremimize girmesin” dedi, ne iyi oldu. Bu sayfa kapanınca, başbakana yeni konu mu yok, hemen buldu işte; öğrenciler.
6 Kasım’ın ön gününde, YÖK gibi bir garabeti hala kapatmamanın ayıbını böyle kapatacak aklı sıra. Yemezler.
Kaset siyaseti yapma başbakan, gerçekten siyaset yap bakalım.
Siyaset; 12 Eylül ile hesaplaşıyorum diyenin, YÖK’ü de kapatmasıdır.
O senin kafanı taktığın öğrenci evlerinin içi, bizde “bilim adamı yetişmemesinin” başlıca müsebbibi olan YÖK eğitiminin ders notlarıyla ve yasaklarıyla doludur.
Öğrenci evlerini senden öğrenecek değil öğrenciler, onlar o hayatı yaşıyorlar. Kızlı erkekli o derste çalışırlar, onları “dünyalı” olmaktan uzaklaştırarak yetiştirmek için var olmuş olan, o 12 Eylül’ün naylon profesörlerinin yönettiği YÖK’ü yıkmak için mücadele de ederler. Makarnayla beslenirler ama yine de akılları çalışır bu genç insanların.
Şu seçme seçilme yaşının 18 olması çok iyi olacak hakikaten.
Hani sizin evleneceği kişiyi seçmesini ama nasıl yaşayacağını seçmemesini beklediğiniz o 18 yaş var ya, işte o yaştaki başörtülü, başörtüsüz bütün bu genç insanlar seçim haklarını kullandıklarında, size güzel bir yanıt verecekler, göreceksiniz.
*
Başbakanın konusu zaten ya kadınlar, ya gençler. Geriye kalan genç, yaşlı erkeklerin hepsi çok düzgün ya, onlara karışmasına hiç gerek yok. Bu memlekette düzeltilmesi gereken bir tek kadınlar ve gençler var. Erkekler hiç kadın öldürmüyor, hiç şiddet uygulamıyor, hepsi sütten çıkmış ak kaşık.
Bir kere de valilerine, senin toz kondurmadığın o erkeklerin zulmünden korunmak için devlete başvuran kadınları korumak için talimat verdiğini duyalım ya başbakan.
Ne oldu? Burada da siyasetten kaçtın değil mi? Sen yine bu toplumun yarısını oluşturan kadınlar için siyasal bir ilerleme sağlamak yerine, talimatı Aile Bakanına “kadınların boşanmasını engelle, onlara çocuk yaptır” diye verdin değil mi?
Kadınlar bir zulümden kurtulmak için boşanmaya çalışırken öldürülüyor. Fatma Şahin de utanmadan o kadınların hayatta kalanlarını, kurtulmak istedikleri belki de öldürülecekleri o aynı eve göndermeye çalışıyor şimdi.
İçişleri bakanı da, kadın cinayetlerini gizliyor. Bu gün açıkladığı verilere göre son 10 ayda 73 kadın öldürülmüş. Yalan. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 1 Ocak ile 31 Ekim 2013 tarihleri arasında, ne yazık ki 189 kadın kardeşimiz hayatını kaybetmiştir.
*
Başbakan “gençler bize emanet” diyor ya, işte sonuç. Bu kadın kardeşlerimizin büyük bir kısmı da gençti. Bu başbakana, bu içişleri bakanına, onların polislerine emanet edilen öğrencilere gelirsek eğer;
Ali İsmail Korkmaz kardeşimizin güzel gözlerinden başka bir şeye rastlanmaz ki bu devirde.
Emanet; Ali İsmail, Ferit, Mehmet, Medeni, Ahmet, Abdullah’tır artık.