Mısır’da halka kurşun sıkıldı. İki yüzden fazla insan öldü. Kabul edilmesi mümkün değil.

Ama şunu unutmayalım. Bu ülkede de bir karakolun yapılmasını protesto ettiği için insanların üzerine gerçek mermilerle ateş açıldı. Bir genç kardeşimiz öldü.
Tayyip Erdoğan bizim ülkede hiç böyle şeyler olmuyormuş gibi konuşuyor insan ona üzülüyor. Kendim de böylesine bir tehdit altında bulunuyorum diye üzülüyor ve korkuyorsam namerdim. Erdoğan’ın her seferinde bir gıdım dahi olsa iyi bir insan olma fırsatını hepimizi temsil ederken kaçırıyor olmasına üzülüyorum. 
O fırsatı hepimiz adına kaçırıyor.
Medeni’nin ölmesine sebep olarak medeniyetimiz adına kaçırıyor.
Başbakan yüzünden güzel ve yalnız bir ülke olamıyoruz, çirkin ve yalnız ülkeyiz artık.
Diyor ki, biz sadece gaz atıyor ve su sıkıyoruz.
Peki, Ethem, Abdullah, Mehmet ve Ali nasıl öldü öyleyse.
Ethem ve Abdullah’ın kafasına kurşun saplandı.
Ali kafasına kocaman bir odunla vurularak öldürüldü.
Ondan fazla insan atılan biber gazı kapsülleriyle ve plastik mermilerle kör oldu.
Kafasından kapsülle vurulmuş gencecik bir kadının titreyen halini televizyonlardan izledik.
Keşke senin de için titreseydi ey Başbakan.
Biraz vicdana gelseydin. Hepimiz için, hepimiz adına.
Sen o biber gazı kapsüllerini bir mermi gibi kullandın maalesef Başbakan.
O kapsüllerin hepsi ilkel, büyük bir mermiydi.
Bizi Mısır’a sen benzettin.
 
*
Meclis, cephe, kongre, birlik, şura, platform kurduk diyen çok oldu.
Genelde bu oluşumlar mevcut örgütlü yapıların yan kuruluşu gibi gözüktüler. Herkesi kapsayan bir ilerleme gerçekleşmedi.
Ama sol genelde geniş bir araya gelişlerin ortaya çıkmasını anlatan bu tür oluşumları çok övgüye değer bulduğunu her zaman söyledi.
Böylesine bir oluşum Gezi Direnişi’nden sonra Park Forumları olarak ortaya çıktı ama sol buna gerekli ilgiyi göstermiyor.
“Neden?” derseniz.
Bir Gezi Direnişi’ni belli tarihler arasında yaşanmış bilinçsiz bir eylem olarak görüyor. Hareketin devam eden bir siyaseti olması gerektiğine ve bunu da forumlarda görüşmesi gerektiğine inanmıyor.
Eğer bir siyaset belirlemek gerekirse onu benim örgütüm, derneğim, partim belirler diye düşünüyor. Hatta forumun siyaset belirlemesi ihtimaline kendi iradesine ortak çıkması olarak bakıyor. Forumun siyasal tavır belirlemesini yerleşik pozisyonları haddinden fazla sarsacak bir ihtimal sola göre.
Sol bir konumlanma olarak kendisini Gezi Direnişi şemsiyesinin altında görüyor ama forumların şemsiyesinin altında görmüyor.
Ne diyelim? Canları sağ olsun.
Kardeşlerimizle bir hata olsa bile çok münakaşa etmeyelim.
Bize gadredenleri sevindirmeyelim.
 
*
Seçimler tartışmasını derinleştirelim.
Seçimlerde hedefimiz AKP’nin ya seçimi kaybetmesi ya da oy kaybetmesi olmalıdır.
Sandıksa sandık. Restse rest. Kontursa sür kontur.
AKP’nin karşısında kimin kazanmayı hak ettiğini forumlarımızda konuşabiliriz.
Birlik halinde ve güçlü olalım.
Yaşanmış bunca acının cevabını vermeliyiz.
Biz bu kadar mutsuz edilmişken Vali bu kadar mutlu olamamalı.