Yeni sözde “Diyanet İşleri Başkanı”nı öyle bir dolduruşa getirmişler ki, kendini tam bir şeyhülislam zannediyor. Kılık kıyafet, sanki hepimiz adına en büyük yönetici gibi konuşma halleri muhteşem. Son derece aktif. İftar organize etmediği tanıdık kalmadı. Hazırlatttığı o şatafatlı sofralardan şahsen ben utanıyorum. Fakirliği idrak edecekken hepsi sefaahate dalıyor.

Herkese oruç, herkese iftar.
Herkese, olabildiğince erken yaşta başlayarak devlet eliyle din eğitimi.
Bütün nesil dindar ve kindar.
Aklı başında her inananı rahatsız edecek düzeyde herkese, heryerde bangır bangır ezan sesi.
Hadi herkes namaza.
Kapıda bacada her yerde ramazan davulcusu. Gümbede güm güm.
Hadi herkes sahura.
-   Yahu istemiyorum çalma kardeşim.
-   Ne dedin sen? Sen kimsin ulan ramazan davulunu istemeyeceksin? Yakın şunun evini.
Sözde “Diyanet İşleri Başkanı” ile, dev imam ve hatip kadrosu ile, müftüsüyle şuyuyla buyuyla ve en son ev yakabilen davulcu ordusuyla tam bir devlet.
Hakikaten bizde ruhban sınıfı yokmuş. Onun yerine ruhban devleti var.
 
***
Malatya’da davulcu istemedi diye bir Alevinin evi taşlanıyor ve yakılmaya kalkılıyor.
Düşünebiliyor musunuz?
Davulcu istemedi diye.
Hani hep “dinde zorlama yoktur” diyordunuz.
Arkadaş bunun dinle bile bir alakası yok. Bu insanlar sadece davulcu istememiş. Bırakın da istemeyenler davulcusuz yaşasın.
Davulun direktiflerine uydun uydun. Uymadın, sahura kaldırma değil savaş ilanı.
Memleket yobazları-faşistleri davul istememekten dahi tahrik olup insan yakmaya başlayabiliyorlar.
Aşırı laik ordunun bir tedbiri yok insan yakan güruh için. Her gün gelip gidiyorlar.
AKP denilen yobazlık merkezi eseriyle büyük bir gurur duyuyor içten içe. “İşte böyle görürsününüz gününüzü” diye yüreğini soğutuyor. İnanmış olmanın insana verebileceği kocaman bir vicdanın bir gramından bile yoksunlar. Görüntüyü kurtarmak için milletvekillerini göndermiş yakılmak istenen eve.
Çok büyük taktisyen hepsi. Kurtla yiyip sahibiyle ağlıyorlar.
 
***
Heykel yıktıran başbakan.
Halka takla attıran içişleri bakanı.
Süslü elbiseleriyle ortalıklarda gezinen diyanet işleri şeyhülislamı.
Sivas’ta herkesin gözü önünde yakılmış insanlarla ilgili hala yok yanmadılar da dumandan öldüler diyebilen bir gazete.
Böyle yobaz ittifaka, böyle davulcu ve o davulcunun peşinden giden güruhlar.
Gürühlar bu yobaz ittifakın yönetimi altında, davulcuya varıyor, insanları yakmak fikrine varıyor.
Ey AKP’ye yüzde elli oy veren halkımız işte görün bizi yakıyorlar.
Bizi defalarca yaktılar, yine yakmaya kalkıyorlar.
İnsan yakmak insanlığın neresinde var? İnanmanın neresinde var?
Ey Taraf-Radikal gazetesi ve onun çevresindekiler. Mahalle baskısını geçiniz davulcunun bir işaretiyle insanlar yakılıyor evlerinde hala AKP’nize toz konduramıyor musunuz? Hala “liberal” mi AKP? Gaflet uykusundan hala uyanamıyor musunuz?
Ey eski solcular, ey sol birleşsinciler, ey solculuk için kılını bile kıpırdatmayan solcular, ey solu demokratik bulmayanlar, ey solu egolu bulanlar, ey bir solcu gazetenin bile kendisine gelmesinden korkanlar, ey korkup başka yola dönen solcular…
Utanın.
İnsanlığı yakıyorlar. 
Bütün o günahsız insanların günahı boynunuza olsun.