Başbakan grup toplantısı yaptığı esnada, Gaziantep’teki bir fabrikada patlama nedeniyle beş insanımızı kaybettiğimizi söyleyecekken uyarılıyor. Bunun üzerine “Neyse sekiz” diyor.
İlk söylediği ile son söylediği arasında üç tane insan var Başbakan’ın.
Üç insan, üç hayat, üç artık gülmeyen yüz.
Tam Başbakan’ın istediği çocuk sayısı kadar.
Her yerde üç çocuk yapılmasını istediğini söylüyor başbakan ama o çocukların büyümüş ve işçi olmuş olanına pek önem vermiyor.
Başbakan’a göre sorun yok çünkü. Ha beş işçi ölmüş ha sekiz. Eğer sekiz ölmüş ise bir anne daha üç çocuk doğuruverir. Onlar da işçi olurlar. Mesele biter.
“Neyse” yani.
*
Başbakan ne kadar rahat “neyse” diyebiliyor değil mi?
Nüfus çok nasıl olsa.
Onun daha da rahat neyse diyebilmesi için analar daha çok doğuracak.
Hiç boşluk olmayacak. Üç öldüyse yerine üç gelecek.
Çok çocuk yapmalıyız ki Başbakanımız konuşma yaparken takılmasın. Stres olmasın. Bölünmesin.
Nüfus çok olsun ki Başbakan’ın, nüfuzu da keskin olsun.
“Neyse” deyip geçebilsin.
*
Erdoğan’ın hükümetinin büyüme beklentisi %3,2.
Yani işçiler çalışacak, işçiler göçüklerin altında kalacak, işçiler patlamalarda ölecek ve ülkeyi yüzde üç civarında büyütecek.
Üçer beşer doğacaklar.
Üçer beşer ölecekler.
Ve ülkeyi yüzde üç civarında büyütecekler.
Bu devran böyle gelmiş böyle gidecek.
Gider mi dersiniz?
*
Bakın şöyle söyleyeyim.
Artık kimlik solculuğu bu ülkede bitiyor. Bundan sonra meydanlarda adım şu parti ya da şu dergi denilerek yürünemeyecek. O yürüyenlere ne yaptıkları sorulacak.
Yani konu ne? Konu hangi ülkede geçiyor?
Ad, sıfat değil artık, fiil-faaliyet sorulacak.
Yok bende şu kimlik var, yok bende bu logo var, yok bende şu mühür var…
Bir dönem kapanıyor.
Bir meseleye parmak basan, parmak kaldıracak.
*
İşçi Ölümlerine Son Platformu, Eskişehir’e gitti ve Teksan Sanayi Sitesi'nde, ruhsatsız bir atölyede yaşanan patlama sonucu hayatını kaybeden dört genç işçinin hesabını sordu.
Mahkemenin önünde o işçilerin hakkını haykırdı.
O patrona ceza verilmesi için elinden gelen her şeyi yapıyor ve yapacak.
Kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak.
Platform kısa çöpün yanında ve onun yanan tarafında olacak.
Bak göreceksin Başbakan.
“Neyse” diyemeyeceksin.
Neyse demeye kalkışacağın bütün üçler birikecek, toplanacak, kabaracak.
Gelip senin yakana yapışacak.
Ölen insanlara “neyse” denilemeyen günler başlayacak.
Onların “ne” olduğunu o zaman anlayacaksın.