Leyla Zana düşündü taşındı, bu sorunu Erdoğan çözer dedi.

 

Erdoğan şahsiyeti hakikaten çok çözümcü, hakikaten haktan hukuktan yana biri olsa bile olmaz yahu!

 

“Bu işi Yaşar Kemal çözer” desen bile olmaz.

 

“Biz olsak Abdullah Öcalan’ı asardık” diyen adamdan bahsediyoruz. Heykel yıkan, tiyatro kapatan,

kürtaj yasaklayan birinden bahsediyoruz.

 

Memleketin safkan sağcısı - gericisi.

 

Görüşecek iki taraf olabilmek yönünden de faydalı değil. Karşındaki fevkalade bir insan; sen ise ricacı

ve çok takdir eden taraf olacak isen, işin hayli zor demektir.

 

***

 

Atatürk ne diyor: Biz bize benzeriz.

 

Bize göre, biz genelin tabi olduğu kaidelere tabi değilizdir.

 

Evrensel, bilimsel, fenni kaidelere dahi bağlı kalmayabiliriz. Böyle körü körüne bağlılığımız yoktur

hiçbir şeye. Hür kuş olabiliriz, Çılgın Türk olabiliriz istersek.

 

Biz istersek fizik kurallarına bile bağlı kalmayabiliriz. Bizim fiziğimiz farklıdır. Bizim fiziğimiz “Milli Fizik”tir.

 

Biz istersek “erke dönengeci” diye bir buluşu ortaya atabiliriz.

 

Şimdi bu terimle ilk kez karşılaşan okuyucularımız olabilir. Yazıya biraz interaktivite katarak, bu terimi

internet âleminde mutlaka aratmanızı rica ediyorum.

 

Çünkü böyle bir konuyu ben uyduruyorum sanılabilir. Lütfen öyle sanmayın.

 

Bakın bu erke dönengeci zımbırtısını güya Kemalist-pozitivist bulunan ordumuz getirdi önümüze.

 

Yani neymiş erke dönengeci: Bir motor olacakmış, ortada o kendi kendine dönecekmiş ve hepimize

olmayan enerjiyi veriverecekmiş.

 

Allah aşkına böyle fizik, böyle fen, böyle bir mekanik olabilir mi?

 

Hani “hayatta en hakiki mürşit müspet ilimdi?”

 

Bu nasıl bir müspet ilim arkadaş!

 

Memleketin en müspet ilimci, en batıcı, en Rönesans ve reformcu kurumu eğer ordumuzsa, gerisini

varın siz düşünün.

 

İcat değil, evliya kerameti mübarek.

 

Yurdum insanı bu palavradan icadı sevmedi mi peki?

 

Sevdii.

 

Birbirine benzemeyi, dünyaya benzememeyi çok bir marifet sayan insanımıza “suyla çalışan araba var

abi-abla” desek hoşuna gitmez mi?

 

Gideer.

 

Türkler kansere çare bulmuş. Zakkum kaynatıp iç desek içmez mi?

 

İçeer.

 

***

 

Şimdi Türkiye egemenlerinin yeni erke dönengeci Leyla Zana.

 

Leyla Zana kendi kendine dönecek, ülkemizin Kürt sorunu çözülecek.

 

Leyla Zana’nın hiçbir sosyal-siyasal kaideye uygun bir gelişim seyri izlemesi gerekmiyor. Pat diye dönüyor, sorun

çözülüyor.

 

Egemenler ve onların kitle iletişim araçları Leyla Hanım’ı alkışlıyor.

 

Yaşa Leyla! Kendi kendine dön Leyla!

 

BDP’ye alternatif ol. O gitsin de kim gelirse gelsin.

 

Bir halk on yıllarca isyan etmiş. Binlerce-milyonlarca insan mücadele etmek, insanı insana katmak için çırpınmış, ne

gam.

 

Leyla gelecek, dertler bitecek.

 

Leyla Hanım’ın ne yapması gerekiyor? Biraz erke dönmesi, biraz açı değiştirmesi gerekiyor.

 

O zaman sistemin erke dönengeci olabilir.

 

Dönengeçler hep onun gibi yapar. Hareketi hareket yapan değerlerin bir kısmını karşı tarafa vaat edebilir. Bu onu bir anda

karşı tarafın en sevdiği kişi haline getirir. Ne kadar da cömert ve cesur diye övülür.

 

Böyle bir öne geçme olur mu be Leyla Abla?

 

Öne geçmen bu kadar şart mı?

 

Bırak da halk önde dursun. Bırak da onun meclisteki partisi önde dursun bari.

 

Kürt halkı hangi peygamberin ümmeti olduğunu unutmaz.

 

Aslında biliyorsun hiçbir şey yokken var olmaz, varken de yok olmaz Abla.

 

Fizik de böyle, siyaset de, parti de.

 

Maddenin ve mücadelenin sakınımı, kanunu bu.

 

Sen de bundan sakınamaz mısın?