MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç Paşa, Rusya-Çin-İran eksenine yönelmemizden, görüşmeler yapmamızdan bahsediyordu zamanın birinde.

Sözüm ona laikliği hiç elden bırakmayan generaller, İran’la ittifak isteyebiliyordu.
Laiklik isteyen insanlar İran’ı kötüleyen sloganlar atarken, askerler yakınlaşalım diyebiliyordu.
Aynı askerler fazlaca İran mantalitesine sahip buldukları Tayyip Erdoğan’dan nefret ediyorlardı.
Tayyip İran gibi yobazdı.
Tayyip taassup içindeydi, irticacıydı, laiklik düşmanıydı.
Lakin İran müttefikimiz olabilirdi. Olmalıydı.
 
Tayyip Erdoğan ise okullarda felsefe dersleri verilmesinden pek hoşlanmıyordu.
Heykelleri ucube, tiyatroyu marjinal buluyordu.
Bira içilen konserleri yasaklıyordu.
Konu Sivas’ta insanları yakan katillerin yargılanmasına gelince, yüreği hiç dayanmıyordu.
Yani yobazın daniskasıydı.
Ama İran’la mütemadiyen sürtüşüyordu.
İran Genelkurmay Başkanı; “Suriye’de akan kandan Türkiye sorumludur” dedi. 
Buna karşılık olarak, İran’ın nükleer baş müzakerecisi Celili’yi kapıda kimse karşılamadı.
 
Laikliği isteyen asker İran’a dost.
İrticacı Tayyip Erdoğan ve şürekâsı İran’a düşman.
 
Hayat böyle işte.
Şimdi İran düşmanı irticacı Tayyip, İran ittifakçısı laik generalleri yargılıyor.
20 yıl, 15 yıl cezalar veriyor.
Ayşe Teyze, Mehmet Emmi bu işten ne kazandı?
Sadece ve sadece, darbe girişiminin yargılanabilmesini.
 
Efendim fakat bu generaller Amerika karşıtı imiş.
27 Mayıs’ta ağzından ilk çıkan cümle, “NATO’ya, CENTO’ya bağlıyız” olsun.
12 Eylül’de “işi beceren Amerikan oğlanları” ol.
Amerika’ya gıkını bile çıkarma. Yıllarca kucak kucağa ol.
Silahını ABD’den al. İstihbaratını ABD’den al. Abdullah Öcalan’ı ABD’den teslim al.
Bunlar hiç sorun olmasın.
Son bir gün heyhat! Küt diye anti-Amerikancı ol, anti-emperyalist ol.
Yahu öyle tipler var ki, utanmasalar generaller zaten aynı zamanda anti-kapitalistti diyecekler.
Mübarekler İsviçre çakısı, her yol var.
İnşallah bir dahaki darbe hazırlığında tam sosyalist olurlar hepimiz kurtuluruz.
Yani en azından ben kurtulurum.
Bu sosyalizm benim üzerimde tam bir yük. Eğer bu işi yakın zamanda ordumuza havale edebilirsem kuş gibi hafiflerim.
Ben de Yalçın Küçük gibi orducu sosyalist oluveririm.
O iş tamam, sen git yat.
 
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine…
Gökten tek elma düşmüş şu anda. O da darbeci askerlerin başına.
Geriye düşmesi gereken iki elma daha kalmış.
Sert ve sulu.
Biri ABD’nin, biri de AKP’nin başına.