‘Ne yani, doktorla temizlikçi aynı maaşı mı alacak?’

Kulaklarınızda çınladı mı bu soruyu soranların sesindeki şaşkınlık? Gözünüzün önüne geldi mi dünyada şaşılacak başka şey kalmamış gibi gözlerini aça aça, mimiklerine hakim olamaya olamaya o soruyu soruşları. Evet kardeşim, evet canım. Aynı maaşı alacak. Aynı yaşam standartlarına sahip olacak. Niye tersi normal kabul edilsin ki? Doktorlar can kurtarıyor öyle mi? Öyleyse bırakın o sokaklarda, o çöpler toplanmasın. Görelim canları kurtaran sadece doktorlar mı? İBB çeksin mesela araçlarını Maltepe sokaklarından. Ne diyor? Halk sağlığını koruyormuş İBB grev kırıcılığı yaparak. Demek ki halkın sağlığını doktorlar korumuyormuş sadece. Hakir gördükleri temizlik işçilerinin hakkını teslim etsinler. Bunu da yalanlarla değil emeklerinin karşılığı ile versinler.

Böyle zamanlar sadece mücadele edenler için değil, sosyal demokratların vereceği sınavlar açısından da çok önemli. Geçen hafta Kadıköy Belediyesi, bu hafta Maltepe. İzmir’de İzban işçisi. CHP ne zaman bu sınavlardan alnının akıyla çıkacak? Var mı öyle bir niyeti? Yoksa da olmak zorunda. Dönsün baksın halka vaad ettiklerine. Madem ben AKP’den farklıyım, bana oy verin diyor, o zaman göstersin farkını. Olması gerekenle övünmesin. CHP’li belediyelerde grev olabilmesi CHP’nin işçilere lütfu değildir. İşçiler örgütlenmiş, sendikalı olmuş. Şimdi de hakkını istiyor. Çok demokrat olanlar, içleri işçi sevgisi ile dolup taşanlar nerede? Grevi engellemenin yollarını arıyorlar. Farklılık iddiasını, daha demokrat olma iddiasını AKP’ye referansla yapıyor CHP. İşçileri hedef göstermeyi de aynı referansla yapıyor. AKP’nin ekmeğine yağ sürüyormuş emekçiler. Direnenler hakları için direniyor. İşçilerin hakları kuru konuşma metinlerinizi yazarken aklınıza geliyor sadece, onu anladık. Bari AKP’nin eline koz vermemek için işçinin zammını verin. Bu kadar önemli madem bu kozu vermemek, vermeyin. İmkanı var.  Kimse sizi engellemiyor. İşçilerden hakkından vazgeçmesini istemeyin, istenen zammı verin.

CHP heyeti grevin 5. gününde gitmiş direniş alanına. Demek ki çok da önemli değil AKP’nin ekmeğine yağ sürmek falan. Üstelik niye fedakarlık hep işçiden bekleniyor? Siz yapın. Metroda, metrobüste yoksul aileler için bağış reklamları oynatıp duruyor İBB. İşçileri yoksul bırakmak için de grev kırıcılığına soyunuyor Maltepe’de. İki yüzlülüğünüz gün gibi ortada.

Bir başka konu sendika. Sendika var olma sebebini unutuyor. Bu temel noktayı hatırlatalım. İyi niyetli olalım, işçiyi sattıklarını değil de bazı şeyleri unuttuklarını varsayalım. Bu sebepten hatırlatıyoruz: Korumanız gereken işçilerin hakları. Yapmanız gereken işçileri dinlemek. Bir gece yarısı işverenle masaya oturmak değil işçileri yok sayarak. Yok eğer yapacağınız buysa çekilin alanlardan. Gerçek sendikalara yer açın, ölü gövdeniz kapatmasın işçilerin önünü.

Gözümüz kulağımız Maltepe’de. Dikkatimiz sendikanın üstünde. Adım adım takip edeceğiz. Kim işçinin emekçinin yanında, kim belediye ile işbirliği yapıyor herkese anlatacağız. CHP’ye gelince… Asgari ücret alt sınırları açıklıyordunuz, ne oldu? Sosyal demokrasi anlatıp, bunun ekmeğini yiyip gizliden işçi düşmanlığına izin vermeyeceğiz. Ya konuştuğunuz gibi olun ya olduğunuz gibi konuşun.

Küçük ve bireysel hesaplarla direniş engellemeye çalışanlar kınadıkları AKP yolunda yürümeye devam etsin. Biz ise hiçbir ‘ama’ya sığınmadan, sonuna kadar işçilerin yanındayız.