7 Aralık Pazartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TBMM’de takdire şayan bir konuşma yaptı.

Genel siyasi atmosfere hitaben bizler de “Uzun zamandır ilk defa konuşma değil siyaset yaptı” dersek haksız sayılmayız.

Ve dün 8 Aralık Salı günü apartman görevlileri toplantısında yaptığı konuşma da takdire şayandı.

Kılıçdaroğlu’nun toplantılarda yaptığı analizler ve çıkarsamaları değerli buluyorum.
Nihayetinde “İlk başta demokrasi ve adalet sorununu çözmemiz gerek” avamlığından sıyrılma stratejisi izleniyor zannımca.
Apartman görevlileri toplantısında Kılıçdaroğlu’nun açık açık “Ben siyaseten sizlerin sorunlarınızı dile getiririm ama sizin örgütlenmeniz ve kendi temsilcinizi çıkarmanız lazım” demesi de yeni bir politika izleyeceklerinin işaretidir.

Eski köye yeni adet getirmeye çalışmalarının sebebi,
Türkiye’de 10 milyondan fazla işsiz var.
Türkiye’de üniversite mezunlarının büyük çoğunluğu işsiz.
Türkiye’de kadınların istihdam oranı her geçen gün daha da azalıyor.
Türkiye’de asgari ücret açlık sınırının altında.
Bu kadar ekonomik sorun varken kalkıp başka şeylerden konuşmak günahtır zaten.
Eski köyde adalet ve demokrasi talep ediliyordu.
Yeni köyde ekonomik istihdam ve kamulaştırma talep edilmiyor, ”Yapacağız” deniliyor.

Peki Kılıçdaroğlu’nun bu sıçrayışlarını neye borçluyuz?
Bence CHP kelimenin tam anlamıyla yeni bir strateji izleyecek.
Bu yeni stratejide ABD seçimlerinin payı büyük.
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk dosyalarını tekrar gündeme getirmeleri de izleyecekleri yeni politik programla ilişkili.
CHP Joe Biden 20 Ocak’ta Beyaz Saray’a yerleştiğinde büyük ihtimalle gündeme gelecek olan yolsuzluk davalarını önceden gündeme getirip AKP karşısında siyasi yarışa bir adım önde başlamak istiyor.

CHP yönetimi eğer gündemi bu şekilde meşgul etmeye devam ederse büyük olasılıkla iktidara bile gelebilirler.
Ama, Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu açıklaması, ”Beşli çetenin torunlarımızı dahi sömürecek olan bütün yatırımlarını kamulaştıracağız ve alacağız” demesi hiç gerçeği yansıtmıyor.

Kamulaştırmayı yapmak işçilerin partisi olarak bizim görevimizdir.
Hem bizim partimizde patronlar, burjuvalar ve bürokratlar olmadığı için ikna etmemiz gerekenler veya önümüze engel koyacak olanlar da olmayacaktır.
Hem bizim deneyimimiz çok daha fazladır kamulaştırmada.
Sizler gibi öyle iki üç gündür konuşmuyoruz bunları.
Planlarımız, programlarımız, cilt cilt kitaplar, düzinelerce toplantılar ve soğumamış alın terimiz varken bu konuda, hiç kimse bizlere kamulaştırmaktan bahsetmesin.
Herkes ağzından neyin çıkacağına ya da çıkmayacağına dikkat etmeli.

Sadece beşli çeteyi, Ethem sancak ahalisini, Amerikan dolarını ve Londra sermayesini değil tüm özel mülkiyeti tehdit ediyoruz.

Ayrıca bizler sizler gibi iktidar olmak için yalandan da kamulaştırmayacağız, bizler yani işçiler kamulaştırdığımız için iktidar olacağız.