Uzaktan eğitim süreci başlayalı bir aydan fazla oldu. Bu süreçte ne değişti peki? İlk günlerde konuştuğumuz sorunlardan hangisi çözüldü?

İlk haftalarda; sistem yeni oturuyor, ilk başlarda sorunlar olacak, hallederiz, hallediyoruz diyorlardı. Sonuç öyle olmadı. Dersler birçok okulda süre sınırlı olacak şekilde başladı. Yani 50 dakika ise 51. dakikada otomatik olarak kapanıyor. 50 dakika ders yapabiliyorsanız şanslı bile sayılabilirsiniz. Çünkü sisteme girmek, çıkmak kadar kolay değil. Zamanında açılmayabilir, 15-20 dakika başında bekleyebilirsiniz.

Bu bizleri şaşırtmadı. Çünkü korona günlerinden önce de bir sınav sonucumuz açıklandığında ya da ders seçimi yaptığımız dönemlerde de o sistemler çöküyordu. Günlerce bilgisayar başında istediğimiz dersi seçebilmek için bekliyorduk. 

Zamanında üniversiteler o sistemlerle ilgilenmiyordu. Şimdi en başta iktidar ve YÖK konuyu okulların insiyatifine bıraktı. 

Eğitimde fırsat eşitsizliği korona günlerinde de derinleşiyor. Okulunuzda online ders verilebiliyorsa şanslı sayılabilirsiniz. Ancak konu okulun dersi vermesiyle bitmiyor. Derse girebilmek, dersin sonuna kadar kalabilmek için internet lazım. Bu süreçte dersin ortasında interneti bittiği için dersten çıkmak zorunda kalıyor ya da çatıya çıkıp internetin çekmesini bekliyoruz. Bunun için çözüm belli: Uzaktan eğitim olacaksa öğrencilere ücretsiz internet de vermek zorundasınız. Bunu sadece biz söylemiyoruz, OPEC raporuna göre internet bağlantısına erişimi olan öğrencilerin listesinde 77 ülke içinde Türkiye 70. oldu.

Ve vizeler geldi çattı. Hala cevabı verilmeyen sorular var: Sınav mı olacak, ödev mi verilecek, yazın eğitim olacak mı, uygulamalı dersler ne olacak? Bu belirsizlik öğrencileri korkutuyor. Çünkü okullarının uzamasını istemiyorlar, nitelikli eğitim almak istiyorlar. Ama başından beri her aşamasında sorun çıkan uzaktan eğitim sistemine de onu yapanlara da güvenmiyorlar. Haklılar. Bu sistemde yapılacak online sınavlara nasıl güvenelim? Dersler böyleyse online sınavlar nasıl olur?

Ya da o sınavlara nasıl girebiliriz? Yine OPEC’in raporuna göre öğrencilerin %30’u bilgisayara erişemiyor. Bu yüzdendir öğrencilerin kaygısı. Bu yüzdendir harekete geçmesi.

Geçen hafta Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrenciler uzaktan eğitim sisteminde eğitim alamadıkları için #DEÜSınıftaKaldı tagiyle tepkilerini gösterdiler. Ondan önce Isparta’da Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencileri “eşitliğe aykırı, sistemsel sorunlar var” diyerek online sınav sistemi istemiyoruz dediler. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciler, “sisteme yüklenen ders notlarıyla eğitim olmaz eziyet olur” dediler. 

Aydın’da Adnan Menderes Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi... ve daha birçok üniversitede öğrenciler en temel haklarından biri olan eğitim için harekete geçti. Çünkü biliyoruz başka şansımız yok.

İzmir’den Erzincan’a öğrenciler olarak bir araya geliyoruz. Çünkü bu süreçte asla pes etmemeliyiz. Biz buradan tüm öğrenci arkadaşlarımıza sesleniyoruz: Hiçbir öğrenci arkadaşımız kendisini yalnız zannetmesin. Çünkü asla yalnız yürümeyecek.