Korona için alınan kısmı önlemler yüzünden her gün binlerce yeni vaka ortaya çıkmaya devam ediyor. Salgın dünya çapında derin etkiler bıraktı. Bu süreçte öğrencilerde yurtlarda yaşadıkları problemlere karşı hangi şehirde, hangi üniversitede olursa olsun sesini yükseltti, yükseltmeye de devam ediyor.

Korona günlerinde gecenin bir vakti binlerce öğrenci kitabını, kıyafetini kaldığı odadan alamadan kapının önüne konuldu. Ailesinin yanına gidebilenler gitti gidemeyenler ise başını sokacak bir ev aradı. Mesele bununla da bitmiyor bir de olayın diğer yüzü olan özel işletmelere bakmamız gerekir. 

Birçok öğrenci devlet yurtlarının yetersizliği yüzünden özel yurtlarda, apartlarda hatta turizm bölgelerinde otellerde kalmak zorunda bırakılıyor. Tabi işletme sahipleri de korona günlerini fırsata çevirerek öğrencilerden kalmadıkları günlerin, kalmayacakları ayların ücretlerini de istemeye devam ediyor. Peki “bu süreçte hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz” diyen hükümet ne yapıyor?

Sorunun cevabı aslında çok basit, özel işletmecilere öğrencilerden kalmadıkları ayların yüzde 30'unu almalarını söyleyerek ellerini güçlendirmeye devam ediyor. Nasıl yeterli devlet yurdu yapmayarak öğrenciyi paralı barınmaya mahkum ettilerse devlet yurtlarından da bu süreçte para almayarak öğrencilerin bununla yetinmesini istiyorlar.

Ya peki özel işletmelerde kalan öğrenciler ne olacak? Onlar da bu ülkenin öğrencileri değil mi? Bu yapılanlar şuna denk düşüyor: Zaten devlet yurtlarından ücret almıyorum, özellerde kalan öğrenciler de baksın başının çaresine, öğrenciler işletmecilerin insafına kalsın. Hal böyle olunca özel işletmeciler öğrencinin yakasından düşmek bilmiyor. Hiçbir öğrenci kalmadıkları ayların ücretini ödemek mecburiyetinde değil.

İstanbul, Sakarya, Antalya, İzmir, Eskişehir ve ismini sayamadığım birçok ilde öğrencilerin sesi yükseldi. Yükselmeye devam ediyor. Hepsi birbirinden uzak mesafelerde yaşayan, farklı yurtlarda kalan, farklı üniversitelerde okuyan öğrencilerdi ama söylemek istedikleri şey aynıydı: “Korona günlerinde kalmadığımız ayların ücretini ödemeyeceğiz” 

Öğrenciler artık yaşadıkları haksızlıkları sineye çekmiyor, hakkı olanı almak için ulaşabileceği tüm yollara başvuruyor. Sömürü düzenini tersine döndürmek için mücadele ediyor. Bu yüzdendir sesini yükseltmesi, kamuoyu oluşturmaya çalışması. Ve biliyor ki bu süreçte asla yalnız yürümeyecek. Bir soluk ötesinde biz olacağız, haklarımız için birlikte mücadele edeceğiz.